BAZEN Yüce Allah`ım, insanın ayağına taşı istemese de değdirir...
O insanın canı yanar elbette...
Ama Rabbim öyle olmasını istememiştir, o kendisi taşa toslamıştır...
Tıpkı 53 yıl önce Morrison direnişinde, direnişin ön saflarında yer alan Aydın Doğan`ın Taksim Gezi Parkı direnişine takındığı tavır gibi..
Mart 196200 yılında, o zamanlar hayal bile edemediği, bugün sahibi olduğu Hürriyet Gazetesi`nde birinci sayfada resmi ve haberi var...
O tarihte İstanbul Üniversitesi öğrencisi Aydın Doğan, yanında da Oltan Sungurlu var...
"Morrison`a hafif ceza veren jüriyi 488 üniversiteli tekrar protesto etti" haberini bilmem kaçımız hatırlarız?
Ben o zamanlar 15 yaşındaydım, benim kuşağımdakiler ve öncekiler iyi bilirler Morrison olayını!
* * *
ÖNCE Morrison olayını hatırlayalım...
Tarih 1959, Kasım. Adana`da görevli Amerikalı Yarbay Allen Morrison, içkili olarak kullandığı özel aracıyla yaya kaldırımına çıktı.
1 kişinin ölümüne ve 11 kişinin de yaralanmasına yol açtı.
Görev statüsü sözleşmesi ve Adalet Bakanlığı`nın genelgesi doğrultusunda Türk makamları İncirlik Üssü`nün Amerakalı komutanına söz konusu kişinin görevli olup olmadığını sordu.
Yanıt: Görevliydi....
Morrison Amerikan makamlarına teslim edildi.
Amerikan Askeri Mahkemesi tarafından yargılandı, disiplinsiz davranışı nedeniyle sadece 1200 dolar para cezasına çarptırıldi ve evine gönderildi.
Olay, Türkiye`de büyük tepkiyle karşılandı.
Gençlik ayağa kalktı.
O ayağa kalkan gençlerin biri de bugün Hürriyet Gazetesi`nin sahibi olan Aydın Doğan`dı.
* * *
"53 yıl önce Hürriyet Gazetesi`ne haber olan genç eylemci kim?" diye ilavede verilen bu ismi Türk halkı yakından bir kez daha tanıdı...
Bu günün medya patronu Aydın Doğan`a bağlı yayın organlarında `Taksim Gezi Parkı Direnişi`nin başladığı gün ve ertesinde tek satır yazı bile yazılmazken, televizyon kanallarında bırakın görüntüyü kısa bir haber olarak daha yayınlanmadı.
Allah`ın sopası yok ki!
* * *
53 yıl öncesinin direnişcisi Aydın Doğan nereden bilebilirdi ki "Bir avuç çapulcu`nun, ayyaş`ı sevenlerin, hiç bir etki altında kalmadan bir araya gelerek milyonlara ulaşacağını...
Taksim Gezi Parkı direnişini yapacağını...
"TC`yi kaldırdılar ama...Ayağa"
"Türk Gençliği Birinci vazifesini yerine getiriyor"
"Bizim gibi en az üç çocuk istediğinden eminmisin?"
"Merak etme anne önden gitmiyorum hep beraber yürüyoruz"
"11 senedir konuşuyorsun dinleyen yok. Atam 75 senedir konuşmuyor herkes onu dinliyor"
"Tencerem var, tavam var çapulçuyum, havam var. Atamızdan yadigar her gün bir duble rakımız var"
"Çapulcu olduk, provokatör olduk, marjinal olduk hiç sorun değil. koyun olmayalım da"
"NTV`nin hakkını yemeyin lütfen, Hitler belgeseli yayınladı daha ne yapsın" cümlelerini kurabilecek gençlerin olabileceğini nereden hesaplayabilecekti ki?
* * *
İŞTE böyle, 53 yıl öncesinin büyük direnişcisi...
Sen, gazetelerinde ve de televizyon kanallarında bu cümlelere yer vermezken, bir avuç çapulcu gerekenlere gerekli mesajları vermeye devam ediyorlar!
Hani o muhteşem yazında diyorsun ya:
"Bildiriyi elinde tutan paltolu, bıyıklı genç benim. 15 yıl sonra 1994 yılında bir kez daha Hürriyet gazetesinin kapısından içeri girdim. Bu kez bir protesto bidirisi yoktu elimde. Milliyet cephesinden yıllarca rekabet duygusuyla ve zaman zaman kızarak takip ettiğim Türkiye`nin en büyük gazetesinin sahibi olmuştum"
Medya patronu olmak ayrı şey, ülkesini sevmek ayrı şey değil mi patron?
İşte tarih bir kez daha tekerrür etti ve o zamanlar senin yaptım dediğinin daha anlamlısını şimdi bir avuç çapulcu yapmaya devam ediyor...
Ayyaş`ın askerleri...
İyisi mi sen ayranını iç ve de uyamana devam et!
Bu ülkenin gençleri uykuyu zaten sevmiyorlar...
Saygıyla, sağlıkla, sevgiyle kalın...
