Tarih: 04.09.2010 00:00

ADD Erdek Şubesinden panel

Facebook Twitter Linked-in

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Erdek Şubesi`nce, "Anayasa ve Hukukun Üstünlüğü" konusunda düzenlenen panele konuşmacı olarak YARSAV Kurucu Başkanı, ADD Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Ömer Faruk Eminağaoğlu, ADD Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ümit Zileli katıldı.
Erdek`te, Nüans Çay Bahçesi`nde, ADD Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Vahit Ak`ın yönetiminde gerçekleşen paneli, Ocaklar Beldesi Belediye Başkanı Hüseyin Durak`ın yanı sıra kalabalık bir topluluk izledi.
Panelin ilk konuşmacısı olan YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 12 Eylül`de gerçekleşecek Anayasa değişikliği halk oylamasının, Cumhuriyetin karşılaştığı en büyük tehlike olduğunu öne sürerken, şu değerlendirmede bulundu:
"Çünkü, siyasi iktidar, bu Anayasa değişikliğiyle hukuk düzenini eline geçirmeyi, Anayasa Mahkemesi`ni avucunun içine almayı amaçlıyor. Böylece, 12 Eylülcülerin hazırladığı darbe Anayasasını bile aratacak şekilde, Cumhuriyetin kurumlarını, Cumhuriyeti koruyamayacak şekilde düzenlemek istiyor.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Erdek Şubesi`nce, "Anayasa ve Hukukun Üstünlüğü" konusunda düzenlenen panele konuşmacı olarak YARSAV Kurucu Başkanı, ADD Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Ömer Faruk Eminağaoğlu, ADD Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ümit Zileli katıldı.
Erdek`te, Nüans Çay Bahçesi`nde, ADD Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Vahit Ak`ın yönetiminde gerçekleşen paneli, Ocaklar Beldesi Belediye Başkanı Hüseyin Durak`ın yanı sıra kalabalık bir topluluk izledi.
Panelin ilk konuşmacısı olan YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 12 Eylül`de gerçekleşecek Anayasa değişikliği halk oylamasının, Cumhuriyetin karşılaştığı en büyük tehlike olduğunu öne sürerken, şu değerlendirmede bulundu:
"Çünkü, siyasi iktidar, bu Anayasa değişikliğiyle hukuk düzenini eline geçirmeyi, Anayasa Mahkemesi`ni avucunun içine almayı amaçlıyor. Böylece, 12 Eylülcülerin hazırladığı darbe Anayasasını bile aratacak şekilde, Cumhuriyetin kurumlarını, Cumhuriyeti koruyamayacak şekilde düzenlemek istiyor. Siyasi iktidar, sözüm ona yargı yolunu açık tutar gözükürken, "Ama benim yapılandırdığım Anayasa Mahkemesi`ne gideceksin` diyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, 1994-1999 yılları arasındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemini ben soruşturdum. Dosyası, milletvekilliği dokunulmazlığı nedeniyle bekliyor. Bugün, yargıyı ele geçirmek isteyen bir iktidar var. Çünkü yargının gücünü biliyor. Halen ülkemizde, olağanüstü dönem yargılamaları var. Cumhuriyetin laik niteliğiyle oynanmak isteniyor. Bu hükümet, Anıtkabir`e gittiğim, Cumhuriyet mitinglerine katıldığım için bile hakkımda soruşturma izni verdi. Yargı, darbe dönemlerinde bile bu kadar iktidar güdümüne sokulmadı. Bunun ismi `sivil darbe`dir. Şu anda, Cumhuriyetin ilanından sonraki en büyük karşı devrim süreci yaşanıyor."
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ümit Zileli ise AKP`nin, 2002 yılından beri iktidarda olduğunu vurgularken, "8 yıllık bu iktidar dönemi, Türkiye için yüz karası bir dönemdir" değerlendirmesinin ardından, şunları söyledi:
"Ülkemizde 8 yıldır yaşanan olaylar, 1990 yılının ortalarından bu yana yürütülen Büyük Ortadoğu Projesi`nin(BOP) bir parçasıdır. Bu projeye göre, Recep Tayyip Erdoğan`ın Başbakanlığı bile 1996 yılından başlayarak planlanmıştır. Bugün, iktidarda, diğer partiler gibi normal bir parti yok. AKP için en doğru teşhisi, benim de televizyonda  katıldığım bir açık oturumda, Doğu Perinçek, `AKP ya iktidar olur, ya da hapiste olur` diyerek yapmıştı. Bugün, birçoğu Bakan olan AKP milletvekilleri için 610 fezleke, dokunulmazlıklar nedeniyle bekliyor. Bu hükümet döneminde dış borçlarımız 570 milyar doları bulurken, ülkemizin 710 kurumu, özelleştirme adı altında satıldı, daha doğrusu peşkeş çekildi. Bu özelleştirmelerden gelir elde edildiği iddiası da doğru değildir. Doğru olsa, dış borçlarımız bu kadar artar mıydı? Bu iktidar için her şey duygusal, yani paraya dayalıdır. Bu iktidar, 8 yıldır bizi dövüyor. Ergenekon ismi altında başlatılan baskı ve korku yaratma hareketi, 5 Aralık 2007`de, Beyaz Saray`da, Bush ile Recep Tayyip Erdoğan`ın görüşmesi sırasında düğmeye basılarak başlatıldı. 12 Eylül`de gerçekleştirilecek olan referandum ise bu baskının bir başka provasıdır. Ama bu referandumda istedikleri sonucu alamayarak, çok üzüleceklerdir. Şimdi size bir gazeteci olarak, şöyle bir söz veriyorum. Bunlar yargılanırken, yargılamayı en ön sırada izleyip, dakika dakika size haber vereceğim." Haber: Önder Balıkçı


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —