Aile Hekimleri Derneği adına konuşan Dr. Fevzi Turgut, hastanelerin acil servislerindeki yığılma nedeninin, kendilerinden kaynaklanmadığını söyledi.
Balıkesir Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu adına basına bilgi veren Dr. Fevzi Turgut, ağır koşullara ve iş yüklerine rağmen koruyucu sağlık hizmetlerini, özveriyle yerine getirdiklerini belirtti.
Yeni çıkan yasalarla birlikte sağlık çalışanlarında motivasyon düşüklüğü yaşandığını ifade eden Dr. Turgut, "Sürekli yeni mevzuat çıkarılmasına rağmen Sağlıkta Şiddet yasasının 1,5 yıldır çıkarılmadığını dile getirdi.
Turgut, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Eşdeğer meslek grupları arasında en az emekli maaş ve ikramiyesi alan, ağır stres ve risk altında çalışmasına rağmen yıpranma hakkı bulunmayan kesim sağlık çalışanlarıdır. Maaşı son 5 yılda düşen yegane çalışan da Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Elemanlarıdır. Belediyelerin görevi olan defin ruhsatı nöbetleri ve adli tıp kurumunun görevi olan adli nöbetlere ek olarak, en son 23 Kasımda TBMM Sağlık Komisyonunda kabul edilip, kanunlaşmak üzere meclise gönderilen torba yasa tasarı ile aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına eğitim adı altında, hastanelerin acillerinde, ayda asgari 16 saat nöbet görevi getirilmiştir. Gündüz yapılan mesai sonrası nöbet adı altında hastanelerde çalışmamız gerekecektir. Amaç acil eğitimi değildir, başarısız uygulamalar nedeniyle hastane acillerinde oluşan yığılmayı çözmeye yönelik anlamsız bir girişimdir. Bilinmelidir ki; acil tıp ve aile hekimliği görev ve sorumlulukları bakımından iki ayrı tıp disiplinidir. O yüzden aile hekimlerine görev tanımları dışında verilen bu görev de angaryadır. Avrupa Aile Hekimleri Birliği de acil servislerde çalışmanın aile hekimleri görev kapsamında olmadığını açıklamıştır. Acil servislerde gereksiz yoğunluk yaşanmaktadır ve bunun çözülmesi gerekmektedir. Yılda 90 milyon acil servis başvurusu olmaktadır. Bu rakamlarla dünya birincisiyiz. Ortaya çıkan sorunlara geçici ve uygun olmayan çözümler bulunmakta dolayısıyla hiçbir sorun kökten çözülememektedir. Aile Sağlığı Merkezlerinde ve hastanelerde katkı payı adı altında hastalardan ek ücret alınmaktadır. Bu ek ücreti ödemek istemeyen vatandaşlar acile yığılmaktadır. Aile Hekimliği Merkezlerinde yazılan reçetelerden katkı payı alınması çözüme katkı sağlayacaktır. Diğer sebep işçilerimizin işyerlerinden izin alamamalarıdır, mesai sonrası kendileri ve yakınları için mecburen acillere başvurmaktalar, mesailerini akşama kadar ``hasta hasta`` tamamlamaktadırlar. Bu iş kanunlarına ve vicdanlara uygun değildir. Uygulanan sağlık politikaları sonucu sağlık tüketimi arttırılmış ama kalite göz ardı edilmiştir."