Tezkere vesilesi ile AKP hükümetinin dış politikasını değerlendiren Akın, tutarsızlıkla suçladığı AKP dış politikasını eleştirdi.
Akın, TBMM´deki konuşmasında şunları kaydetti: ?Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda görev yapan bu güce katılmamızın geleneksel dış politikamız çerçevesinde uygun olduğunu düşünmüş ve olumlu bulmuştuk. Gerçekten biz CHP olarak korsanlık, haydutluk ve kanun dışılıkla mücadeleden yana olduk, olmaya da devam edeceğiz. Geleneksel, barışçı dış politikamızın sürdürülmesinden yanayız. Atatürk ?yurtta barış, cihanda barış? diyerek Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda dış politikamızın ana eksenini tüm dünyaya ilan etmişti. Elbette öncelikle ülkemizin huzuru ve bölgemizin huzuru için çaba sarf etmek zorundayız. Bunu akılcı politikalarla yapmak gibi sorumluluğumuz var. Dış politika geleneğimiz ülkemizin çıkarlarını en üst düzeyde korumak üzerine kurulmuştur. Tutarlılık dış politikamızın en önemli unsurlarından birisi olmuştur. Ancak AKP dönemi dış politikamız ne yazık ki bu ana eksenden sapmalarla ve tutarsızlıklarla doludur. Bölgemiz ve komşularımızdaki gelişmeler doğrudan bizim için çok önemliyken ve bu konuda çok daha dikkatli, duyarlı olmamız gerekirken; tüm bunlara dikkat etmeyen bir çizgi izlemeniz bugün yaşadığımız sorunlara neden olmuştur. Suriye´nin toprak bütünlüğü bizim kendi güvenliğimiz için çok önemli dedik. Sürekli uyarılarda bulunduk. Müdahale etmeyin dedik ama dinletemedik. Suriye´de uygulanan yanlış dış politika ülkemize çok pahalıya patlamıştır. O günlerde bizim uyarılarımıza ve önerilerimize kulak tıkayanlar, bugün bizim dediğimiz noktaya gelmek zorunda kaldılar. Dış politika duygusal gerekçelerle yönetilemez, akıl ile bilim ile yönetilir, ortak akıl ile yönetilir. Suriye´de yaptığınız bu vahim hataların bedelini şimdi Türk halkı olarak hepimiz ödüyoruz. Öfkeli gençler olarak tanımladığınız IŞID denilen katiller sizin yaptığınız hatalar yüzünden ülkemizi kana buluyorlar. Askerlerimizi şehit ediyorlar. Neden çıkıp bu konuda hata yaptığınızı belirtip yüce halkımızdan özür dilemiyorsunuz? FETÖ´de olduğu gibi neden çıkıp Suriye politikasında bu millete ödettiğiniz bedel için samimiyetle özür dilemiyorsunuz? Maşallah ?kandırıldık´ deyip her şeyin içerisinden sıyrılmaya çalışıyorsunuz. Burada kim kanıdrdı sizi? Onu da bir açıklayıverin lütfen. İsrail ile Mavi Marmara olayından sonra çok sert tartışmalar yaşandı. Hatta o zamanın Başbakanı İsrail´i terörist ilan etti. Çok önemli şartlar koştunuz. Bugün nereye gelindi. O şartların yerinde yeller esiyor. Terörist dediğiniz İsrail ile dost oldunuz. O günlerde her gün manşetlerinde İsrail´in Gazze´de uyguladığı zulmü yazan yandaş medyanız bugünlerde sus pus oldu. Dış politikada tutarlılık ilkesini alt üst ettiniz. Bir başka önemli dış politika tutarsızlığınız Rusya´da oldu. Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizinden sonra bütün ipleri kopardınız. Rusya ile ilgili yorum yapanları vatan haini ilan ettiniz. Yandaşlarınız yalan ve çarpıtmalarla haysiyet cellatlığına soyundu. Bugün ne oldu? En yakın dostunuz Putin oldu. Olsun tabii. Biz ülkemizin komşularımızla çıkarlarımız doğrultusunda iyi ilişkiler kurulmasından yanayız. Rusya ile yarattığınız dış politika sorunun bedelini de bu halk ödüyor. Bakın bu yüzden turizm sektörü çok zor durumda. Tarım ürünü ihracatımız olumsuz etkilendi. Rusya da hata yapıyorsunuz Balıkesir´deki ve diğer tüm illerimizdeki üreticilerimizin sütleri, ürünleri elinde kalıyor, para etmiyor. Yedi Müslüman ülkeye ABD´ye giriş yasağı koyan yeni başkan Trump´a bir cümle olsun bir şey söyleyemezken, telefon başında saygı içerisinde onun aramasını bekliyorsunuz. Aradığında çocuklar gibi şen oluyorsunuz. Olağanüstü hal ile hiç ilgisi olmayan konularda çıkarılan Kanun Hükümde Kararnameler ne yapmak istediğiniz konusunda çok net fikir veriyor. Dün akşam çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Üniversitelerimize bir darbe daha vurdunuz. FETÖ ile mücadeleye bu toplum hep destek verdi. Ama FETÖ ile mücadele görüntüsü adı altında, hiç ilgisi olmayan bu ülkenin yetişmiş değerlerini, hocalarını Üniversiteden attınız. Bu ülkeye yazık ediyorsunuz. Üniversite özgürlüğü bırakmadığınız gibi, Kanun Hükmünde Kararnameleri Üniversitelerin üzerinde demoklesin kılıcı yaptınız. Ülkeyi korku imparatorluğuna çevirdiniz. Bilim üretmez hale getirdiniz. Sizin gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayan uygulamalara imza attınız. Son ihraçlarla tüm halkımızın vicdanını sızlattınız, adalet duygusunu zedelediniz.?
Haber Merkezi