CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, lisanssız elektrik üretiminde uygulanan mevzuatların ?şirketleri mutlu eden, kamu yararını gözetmeyen? düzenlemeler olduğunu söyledi.
Akın, iktidarın enerji politikalarını ?dağınık, tutarsız, başarısız? bulduklarını belirterek, iktidarı ?halk için değil, rant ve yandaş için? enerji politikası üretmekle eleştirdi.
Enerji üretiminin kamunun elinden alınmasının yarattığı sorunlara dikkat çeken Akın şunları söyledi: ?Elektrik üretimi ve dağıtımının özelleştirilmesi sorunların daha da büyümesine neden oldu. İktidar, mevzuat üstüne mevzuat çıkarıyor, yasal düzenlemeler yapıyor. Adeta bir yap boz tahtası. En son örnek 12 Mayıs´ta çıkarılan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği bunun somut örneğidir. Yenilenebilir enerjide büyük bir potansiyeli olan ülkemizde bu düzenleme beklenen ivmeyi yaratmadı. Genel hatları ile dağıtım şirketlerini mutlu etmek için hazırlanan bir düzenleme. Kamu kuruluşları tarafından Tüketim Birleştirme metoduyla arazilerde kurulacak enerji santrallerinde, hem üretilen hem tüketilen enerjiden ayrı ayrı dağıtım bedelinin alınması dağıtım şirketlerine haksız kazanç sağlıyor.?
Akın, elektrik ve doğalgaza yapılan % 15´lik zamların da TÜFE´yi hem doğrudan hem de dolaylı yoldan etkileyeceğini, bunun da vatandaşın sadece enerji faturalarına değil tüm ihtiyaç giderlerinin faturasına yansıyacağını ifade etti.
?Hayat pahalılığı daha da artacak? diye konuşan Akın, şu bilgileri verdi: Elektriğe Temmuz başında % 15 zam yapıldı. Yeni bir zam gelmesi an meselesi. Çünki, Ağustos ayının başında doğalgaza da % 15 zam yapıldı. Türkiye´de elektriğin büyük bir bölümü doğalgazdan üretiliyor. Doğalgaza yapılan zam elektrik üretim fiyatlarını ayrıca etkileyecek. Bütün bunlar zincirleme birbirine bağlı. Elektriğe ve doğalgaza yapılan yaklaşık % 15 civarındaki zamlar tüketici enflasyonunu (TÜFE) hem doğrudan hem de dolaylı yoldan vurarak tüketici fiyatlarının 1.2 puan yükselmesine yol açacak. TÜFE´deki 1 puan artış bile asgari ücretli için yaklaşık olarak aylık 200 lira bütçesinde açık demek. Yani vatandaşın hayatı dolaylı yoldan pahalanacak. Halk değil şirketler kollanmaya devam ederse hayat pahalılığının da sonu gelmez.?
Haber Merkezi