, Kurtuluş Savaşı´mızın en büyük zaferinin 96´ncı yıl dönümünü, birlik ve beraberlik hissiyatı içerisinde kutlamanın onur ve gururunu yaşıyoruz.
Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin, türlü imkânsızlıklar içerisinde adeta uçurumun kenarından dönerek kendisine yeni bir yol çizişinin eşsiz ifadesidir. 30 Ağustos 1922´de yüce milletimiz, hiçbir devletin manda ve himayesini kabul etmeyeceğini, hür yaşama iradesini hiçbir surette terk etmeyeceğini tüm cihana bir kez daha güçlü bir şekilde ilan etmiştir.
Malazgirt´le başlayan Anadolu´yu kendimize vatan kılma mücadelemizin asla bitmeyeceğini, en zor dönemimizde, 7 düvele karşı verdiğimiz Çanakkale Savaşı ile ilan etmiştik. 30 Ağustos Zaferi, bu kararlılığımızın yeni bir şahlanışa dönüşmesinin adıdır.
30 Ağustos´ta olduğu gibi bugün büyüyen ve gelişen, milli ve yerli hamleleri, ulusal ve küresel yatırımları nedeni ile hedef olan Türkiye, yeniden benzer saldırıların hedefine konulmak istenmektedir. Terörden, askeri müdahalelerden ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden istedikleri neticeyi elde edemeyenler bu kez ekonomik darbe yapmayı arzu etmektedir. Ancak 96 yıl önce de olduğu gibi sahip olduğumuz Milli Birlik, dayanışma ve milli mücadele ruhuyla milletimiz, bu arzuyu taşıyanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır, bırakmaya da devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm hemşehrilerimin ve milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı´nı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan uğruna can vermiş tüm şehit ve gazilerimizi minnet, rahmet ve şükranla anıyorum.
Haber Merkezi