Tarih: 25.03.2014 00:00
AKUT Başkanı Mahruki, Bandırmadan seslendi: TOKİnin her yere tek tip bina yapması yanlış
AKUT kurucusu ve başkanı Nasuh Mahruki, Bandırma`da ziyaret ettiği BANDAK`ta yaptığı açıklamada, "Bugüne dek yaklaşık 1530 operasyon yaparak, 1850 kişinin kurtarılmasına destek sağladık" dedi.
17 Ağustos 1999 Körfez Depremi`nin ardından Türkiye`nin, deprem gerçeği konusunda hiçbir ciddi adım atmadığına işaret eden Mahruki, şunları söyledi:
"Örneğin, İstanbul`daki binaların yıkılıp, yeniden yapılması gerekirdi. 1999 depreminden bu yana yapılan bir plan dahilinde, 15 yıl içinde, İstanbul`daki binaların ¼`ü yıkılıp,kentsel dönüşüm yapılabilirdi. Binaların tamamı da, yeni yapılanma kapsamında 25-30 yılda yapılabilirdi. Ancak İstanbul`da, bu konuda ciddi hiçbir çalışma gerçekleşmedi."
Ülkemizin her yerinde, TOKİ tarafından tek tip binalar yapılmasının yanlışlığına işaret eden Mahruki, "TOKİ binaları her yerde aynı olmaz. Çünkü coğrafi bölgelerin durumuna göre bu binalar yerelleşerek yapılmalıydı" diye konuştu.
AKUT`un, insan gücü ve gönüllülük bağıyla hizmet veren bir sivil toplum örgütü olduğunu vurgulayan Mahruki, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye düzeyinde 33 ekibimiz, 1700 gönüllümüz var. Maaşlı çalışan sadece üç arkadaşımız bulunuyor. AKUT olarak her an operasyon yapabilecek donanıma sahibiz. Aylık harcamamız yaklaşık 30 bin , yıllık bütçemiz ise 350 bin lira dolaylarındadır. Son olarak kurduğumuz AKUT Enstitüsü ile birçok hizmetimize ve proje üretilmesine destek sağlıyoruz."
Yerelde kurulu bulunan arama-kurtarma derneklerinin başarıya ulaşması için yaşamın içine nüfuz ederek, projeler üretmeleri gerektiğine işaret eden Nasuh Mahruki, "Bu kuruluşlara yerel yöneticiler ve yerel medya da destek olarak, kuruluşun, o yörede benimsenmesini sağlamalıdır" diye konuştu.
Türkiye`de dağcılığın içinde bulunduğu noktanın iç açıcı olmadığını öne süren Mahruki, şunları söyledi:
"Türkiye`de dağcılık iyi durumda değil. Dağcılık Federasyonu`nun başında uzun süredir bulunan Alaattin Karaca, bu spor dalını yönetmede çok başarısız. Dağcılık, neredeyse 1880`li yılların anlayışı içinde yönetilirken, geniş kitlelere yayılamıyor ve elit sporcular yetiştirilemiyor. Bu arada şehirli-dağcı ayırımıyla ayırımcı politika izleniyor. Bu anlayış içinde dağcılığın gelişmesine olanak yoktur."
Önder Balıkçı
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —