Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma
Bandırma´da 1965´li yıllarda kurulan "Altesler" ve "Marmara Altılısı" orkestralarında müzisyenlik ve solistlik yapan Ersin Doğanel, "O dönemde, Bandırma´daki müzik kültürü çok farklıydı" dedi.
"Altesler"in ilk konserlerini, 1965 yılında, Bandırma Belediyesi düğün salonunda, Ticaret Lisesi´nin sahnelediği bir tiyatro oyununun ardından verdiğine işaret eden Doğanel, "İlk Altesler Grubu´nda, benimle birlikte Nusret Uyar, Burhan Keser, Behzat Demir, Vahdet Tekeli, Ahmet Tekeli ve Ünal Genç yer alıyordu" dedi.
Daha sonra "Altesler"e, başta trombon çalan Sıtkı Aydemir olmak üzere yeni katılımlar olduğuna dikkati çeken Doğanel, şunları söyledi:
"Tabii, yine aynı dönemde bir de ´Marmara Altılısı´ grubu vardı. Her iki grubun orkestra elemanları zaman zaman birbiriyle değişiklik içindeydi. Örneğin, ´Marmara Altılısı´nda da solist olarak da görev yapıyordum. ´Marmara Altılısı´nı Cahit Takunyacıoğlu kurmuştu. Grupta Cahit Takunyacıoğlu, Erkmen Balamir, Özer Kocabay ve Burhan Keser de vardı. Daha sonra baterist Özer Kocabay ayrıldı, yerine baterist Adnan Sıdar katıldı. Yine aynı grupta zaman içinde Ümit Akcoş, Behzat Demir ve Öner Önder de görev aldı. Bu iki orkestradan önce bir de, 1950´lerin sonu, 1960´ların başlarında, bu müzisyenlerin babalarının bulunduğu orkestra vardı. Bu orkestrada Halil Korucuoğlu saksafon, Ali Kalfa(Gavur Ali) akordeon, daha sonraki yıllarda uzun süre muhtarlık da yapan Hamdi Müftüoğlu bateri, Osman Şenyaz Yetkin ise trompet çalıp şarkı söylüyordu. Bu grup, düğünlerde ve pavyonlarda program yapıyordu. Osman Şenyaz Yetkin, daha sonraki yıllarda ´Marmara Altılısı´ ile de müzik yaptı. Yine ´Altesler´den Nusret Uyar da ´Marmara Altılısı´na katıldı.
MÜZİK ANLAYIŞI
O yıllarda "Altesler" ile "Marmara Altılısı" arasında büyük bir rekabet yaşandığını vurgulayan Doğanel, şu değerlendirmede bulundu:
"O yılların Bandırma´sındaki müzik kültürü çok yüksekti. Gittiğimiz düğünler, comparsita(düğün marşı) tangosuyla başlar, Bolero, Çaça ve Bossa Nova ile sürerdi. Hemen hemen hiç Türkçe parça çalınmaz, zaten istek almazdı. Düğünün son 15-20 dakikasında oyun havaları çalardık ve düğünü mutlaka İzmir Marşı ile bitirirdik. Düğün boyunca parçalar, ritmler birbirine bağlanırdı. Bu düğünler bir balo havasındaydı. Bugünkü düğünler ise müzik açısından tam bir felaket. Neredeyse hemen oyun havası ile başlıyor. Neredeyse 1,5 saatlik ´takı töreni´nin ardından pasta kesimi. Daha sonra, içinde sözlerin bile anlaşılmadığı rap olmak üzere kısa bir müzik programı. Düğün bitti. Artık düğünlerin amacı altın toplamak oldu. Bizim dönemimizdeki düğünlerde öyle ´takı törenler´, pasta kesimi falan yoktu. Gelin, damat masaları kısa sürede gezer, takılarını alırlardı."
1965´li yıllarda, "Altesler" ve "Marmara Altılısı" olarak Erdek´teki otellerde de programlar yaptıklarını belirten Doğanel, "O dönemde, Erdek´teki ´Dünya Kampı´nda, Kenan Doğulu´nun babası Yurdaer Doğulu da programa çıkardı. Yurdaer Bey, zaman zaman, Alevok Oteli´nde yaptığımız programlara gelerek bizi izler, ´Neden İstanbul´a gelmiyorsunuz? Orada olsanız, çok iyi yerlere gelirsiniz´ derdi. Ama biz, orkestra olarak çok yere de turne yaptık. Ankara, Akhisar, Burhaniye ve birçok yerde program yaptık" diye konuştu.
Bandırma´nın yetiştirdiği eski, başarılı müzisyenlerden Ersin Doğanel, daha sonra ülke düzeyinde Arif Susam´ın başlattığı tek piyanist-şantör uygulaması kapsamında çeşitli yerlerde program yaptığını sözlerine ekledi.
Haber Merkezi
