Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı Ramazan Demir, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışın 111. yılı nedeniyle yayımladığı mesajında yerel medyanın sorunlarına değindi.
Basın özgürlüğünün, demokrasinin vazgeçilmez değerlerinden biri olduğu kadar, demokratikleşmenin de itici gücü olduğunu hatırlatan Demir, çok sesli, özgür ve bağımsız yayıncılığın yerel medya aracılığıyla yapıldığını kaydetti.
GAZETELER SUSMASIN İSTENİYORSA
Anadolu gazetelerinin günümüz koşulları içinde dayanılması imkansız hale dönüşen güçlüklere direnerek yayınlarını sürdürmeye çalıştığına işaret eden Demir, 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü mesajında şu görüşleri dile getirdi:
"Yerel gazetelerin yayınlarını sonlandırmasının tek gerekçesi, internet kullanımıyla bilgiye hızlı ve düşük maliyetle ulaşılması değil. Gittikçe düşen resmi ilan gelirleri ve dövize endeksli kağıt vb. gider kalemlerindeki artışın yanı sıra ?vergi borcu yoktur? uygulamasının başlatılmasıdır.
Balıkesir´de 52 yıldır kesintisiz yayın yapan Yeni Haber gazetesi başta olmak üzere tespit edebildiğimiz kadarıyla Er Haber (Ereğli) ve Alanya Haber (Alanya) gazeteleri yazılı basındaki yayınlarına son verdi.
Bu kapatmalar ile birlikte sadece muhabirlik yapan gazeteciler değil çok sayıda dizgi operatörü, matbaa ustası da işsiz kaldı.
YEREL MEDYA DESTEKLENMELİ
İstiklal Savaşının başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk´ün "Fazilet Adaları" olarak nitelendirdiği yerel basının ne kadar önemli olduğu bilinen gerçektir.
Her ilin ve ilçenin yerel halkının kentinde yaşananlara dair bilgilendirilmesinin yanı sıra işgal yıllarında Anadolu halkını bilinçlendirip ayaklandıran ve kurtuluşa giden yolda etkili unsur olmuştur yerel gazeteler.
Kamu yayıncılığı yapan gazete ve gazeteciler mutlaka desteklenmeli.
Anadolu Basınının ´can suyu´ niteliğindeki resmi ilanlarla ilgili yeni bir tasarruf gündemde.
Eğer ki, resmi ilanlarla ilgili kısıtlamaya gidilirse, özgür gazeteciliğin adresi olan yerel basın gerçekten susturulmuş olur.
Yerel basın susarsa, Türkiye susar.
Özgür basını savunmak, desteklemek herkesin görevidir.
Unutulmamalıdır ki;
Özgür ve tarafsız basın hepimizin güvencesidir.
BASIN MESLEK YASASI ÖNCELİĞİMİZDİR
Özgür basının bir diğer yolu da Basın Meslek Yasasından geçmektedir.
Türk basını öncelikle, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ?Gazetecilik Meslek Yasası´na ihtiyaç duymaktadır.
Çağrımız; siyasetçilerin, bürokratların, hukukçuların ve Cemiyetimizin de çatısı altında bulunduğu ülkenin kapsamlı basın meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ile diğer meslek kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla çalışma gruplarının oluşturulması, kanun teklifi hazırlanması ve Gazetecilik Meslek Yasasının ülkemize kazandırılmasıdır.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Basın Dayanışma Gününü bu duygularla kutlarken, gazetecilik mesleğine gölge düşürücü davranış sergileyen çürük elmaların ayıklanması noktasında yerel yönetimleri, bürokratları, iş, siyaset ve esnaf dünyasının temsilcilerini dayanışmaya çağırıyoruz."
x x x
24 TEMMUZ´UN TARİHÇESİ
İkinci Meşrutiyetin ilan edilmesiyle Osmanlı Matbuat Cemiyeti adıyla örgütlenen gazeteciler, 1876´daki sansür kararnamesini uygulamama ve yayından önce gazeteler kontrol ettirmeme kararı aldı.
İkdam gazetesinin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi sahibi Mihran Efendiler, gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarını; ?Gazeteler hürdür, sansür yasaktır.? sözleriyle geri çevirdi,.
25 Temmuz 1908 sabahı dağıtılan gazeteler farklıydı. Özgürce yayımlanan gazetelere halkın ilgisi büyük oldu.
Bazı gazeteler satışlarını 2 binlerden 5 binler düzeyine çıkardı. Fiyatı 10 kuruş olan İkdam karaborsada yarım liraya kadar alıcı bulabildi. Bir ay içinde 200 yeni gazete için yayın hakkı alındı.
24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündü.
Bu nedenle 24 Temmuz, Türk basınından sansürün kaldırılması nedeniyle "basın bayramı" olarak kutlanmaya başlandı.
Haber Merkezi