Tarih: 01.11.2013 00:00
AŞIRI KİLOLARINIZ YAŞAMINIZI KISITLAMISIN
Yüzyılın halk sağlığı problemi olarak tanımlanan obezite günümüzde hızla artmaktadır. Diyabet, yüksek tansiyon, kalp ve böbrek hastalıklarına zemin hazırlamakla kalmayıp hayati tehlikeye neden olabilen obeziteden cerrahi teknikler ile kurtulmak mümkün. Memorial Şişli Hastanesi Obezite ve Diyabet Cerrahisi Bölümü`nden Doç. Dr. Halil Coşkun, "Obezite cerrahisindeki modern yöntemler" hakkında bilgi verdi.
Obeziteden kurtulmanın en etkili yöntemi cerrahi müdahale
Diyet ile verilen kiloların yüzde 90`dan fazlasının bir süre sonra geri alındığı bilinmektedir. Diyetle sonuç alınamayan durumlarda ise endokronoloji uzmanından destek alınmaktadır. Kilo vermeye engel bir durum olup olmadığı araştırılıp tedavi yöntemi buna göre belirlenir. Genellikle ilaç tedavisi söz konusudur. Kişinin diyet, yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisinden fayda görmediği aşamada ise cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Vücut kitle endeksi 40 ve üzerinde bulunan, yani morbid obez olarak kabul edilen grup veya vücut kitle endeksi 35-40 arasında olup diyabet, hipertansiyon, karaciğerde yağlanma, eklem problemleri, uyku apnesi gibi yan hastalıkları bulunan hastalar için cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Ayrıca kişinin en az üç yıldır obezite problemi olması, daha önce egzersiz, spor gibi kilo kaybettirici yöntemleri uygulamış ama başarısız olmuş olması, kronik alkol ve ilaç bağımlılığı veya psikiyatrik rahatsızlığının olmaması obezite cerrahisi yapılabilmesi için önemli kriterlerdir.
Tüp mide ameliyatı ile başarılı sonuçlar alınıyor
Son yıllarda hızla gelişen obezite cerrahisi yöntemleri sayesinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir. Bunlardan en sık tercih edilen yöntem laparoskopik tüp mide ameliyatıdır. Midenin yaklaşık yüzde 80-85`lik kısmının çıkarılması esasına dayanan yöntem sayesinde mide hacmi ciddi oranda küçülmekte ve aynı zamanda büyük kısmı mideden salgılanan Ghrelin (açlık) hormunu azalarak tokluk hissi sağlanmaktadır.
Diyabet hastaları gastrik bypasstan büyük fayda görüyor
Gastrik bypass ameliyatında da midenin küçültülüp, ince bağırsak ile bu küçük mide arasında bağlantı yapılmaktadır. Burada iki şekilde kilo kaybının söz konusu olduğu bilinmektedir. Bu durumda kişi hem az yemek yemektedir hem de yenilen gıdalar onikiparmak bağırsağına uğramadığı için büyük bir kısmı emilmeden dışarı atılmaktadır. Gastrik bypass, Tip 2 diyabeti bulunan obezite olgularından daha fazla tercih edilmektedir; çünkü bu ameliyat, kilo vermeden bağımsız olarak Tip 2 diyabeti %90 oranında düzeltmektedir.
Mide balonu genellikle 200 kilonun üzerindeki hastalarda uygulanıyor
Bir diğer yöntem olan endoskopik mide balonu uygulaması ise mide içine özel bir silikon balon yerleştirilmesi ve mide hacmi küçüldüğü için de kişinin kilo kaybetmesi esasına dayanmaktadır. Ancak balon midede 6 ay kalıp çıkarıldıktan sonra hastaların büyük çoğunluğunda kiloların geri alımı söz konusu olabilmektedir. Mide balonunu çok yüksek kilolu, 200 kilo üzeri hastalarda kişiyi obezite cerrahisine hazırlamak için kullanılmaktadır. Böylelikle ameliyat riski azaltılarak daha güvenli ameliyatlar yapılması sağlanmaktadır.
Obezite cerrahisi 18-65 yaş aralığındaki kişilere yapılabiliyor
Obezite cerrahisinde tüm bu yöntemler genellikle 18-65 yaş aralığında tercih edilmektedir. Ancak uygun görülen kişilerde 65 yaşın üzerinde ve 18 yaş altındaki adölesanlarda da başarılı şekilde uygulanabilir. Obezite cerrahisi, kilo kaybettirici cerrahinin ötesinde kiloya bağlı olan hastalıkları tamamen iyileştirici bir yöntemdir. Bu yüzden ismi sadece obezite cerrahisi değil "obezite ve metabolizma cerrahisi" olarak geçmektedir. Kilo kaybı Tip 2 diyabet, hipertansiyon, karaciğerde yağlanma, kolesterol ve trigliserid yüksekliği gibi birçok metabolik hastalığın düzelmesini sağlamaktadır.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —