Tarih: 27.05.2014 00:00

Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Bandırma'nın Bezirci Mahallesi'nde(eski köy) bulunan çiftlikte yetiştirilen atlar, ülkemizdeki at yarışlarının gözdeleri arasında yer alıyor. Çiftliğin sahibi İlkay Pireci, Cumhuriyetin ilk yıllarında annesinin dedesi Fahri Atlı'nın, Andrea Budin” ve Pardon” isimli atlarıyla kazandıkları kupayı, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün elinden alma mutluluğunu yaşadığını vurgularken, Yaşamımın her döneminde at tutkum olmuştur” dedi. Çocukluğunun bile at temalı oyuncaklarla geçtiğine dikkati çeken Pireci, şunları söyledi:

1990 yılından beri aktif olarak atçılık camiasının içindeyim. 2002 yılından bu yana Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği'nin, 2940 numaralı, ayrıca Türkiye Jokey Kulübü'nün 4534 numaralı üyesiyim. 2006-2008 yılları arasında, Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri Derneği'nin Bursa şubesinde, iki dönem yönetim kurulunda muhasip üye olarak görev aldım. Hâlen, Bandırma'da, 1017070 işletme numaralı Pireci Stud'da, pedigrili safkan Arap ve İngiliz atları yetiştirip, Türkiye Jokey Kulübü'nün organize ettiği resmî yarışlara mavi-beyaz renkli formamla katılmaktayım.”

1975 yılında Bandırma'da doğup, Evyapan İlkokulu, Kemal Pireci Özel Lisesi ve Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitiren İlkay Pireci, aynı zamanda tarım sektörü içinde de yer alıp, buğday, arpa başta olmak üzere çeşitli ürünler yetiştiriyor.

At tutkusunun yaşamı boyunca süreceğine işaret eden Pireci, bugüne dek yetiştirdiği safkan atlarının Kazak Nuru”, Nedimem”, Mega Mandrake”, Pireci”, Ener”, Doğru”, Blaze Of Victory”, Güz Gülleri”, Kara Büyü”, Özgen Ege”, Figan”, Botanlı”, Gold Kid”, Hurican”, Şennur”, Pireci Kızı”, Vataner”, Maxine”, Full Angel”, Olağanüstü”, Tarz”, Fezal”, Sky Diamond”, Pantantif”, Bandırma Fırtınası”, Cool King”, Warrior Snow Ball”, Garden View”, Altahahan”, Fenomen”, Libra”, İmparatoriçe”, Kahraman Şövalye” ve War Trump” isimleri taşıdığını belirtti.

İlkay Pireci'nin gelecekteki en büyük hedefi ise Türkiye'nin en saygın koşularının başlarında gelen Gazi Koşusu'nu İngiliz, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı ise Arap safkanları ile kazanmak…

Ülkemizdeki atçılığı ve at yarışları sektörünü dünya ile kıyasladığında 3. Lig'de gibi gördüğünü, ancak sektördeki gelişmenin de yadsınamayacağını vurgulayan Pireci, şu değerlendirmede bulundu:

At yarışları, tüm dünyada milyon dolarlık bir sanayi durumuna geldi. Japonya, yersizlik nedeniyle denizlerini bile doldurup, hipodrum yapıyor. Ahırları da çok katlı. Ülkemizdeki at yarışları, Tarım Bakanlığı'na bağlı ve onların hakemliğinde gerçekleşiyor.”

At seyisleri olmadan bu işe katlanmanın olanaksızlığına da dikkati çeken, Akant” isimli bir erkek çocuğu babası İlkay Pireci, şunları söyledi:

Atlar, çok duygulu ve güçlü hayvanlardır. Bir at, yarış sırasında yere 3 ton ağırlığında basmaktadır. Atlar, birbirlerine de çok bağlıdır. Herhangi birine karşı yönelecek bir tehlikeye karşı birlikte direnir, karşı koyarlar. Atların dünyasında sevgi, huzur ve barış bulursunuz.”

Pireci, İngiliz safkan atlarının 2, Arap safkan atlarının ise 3 yaşında, yarışlarda koşmaya başladıklarını, atçılık konusunda en gelişmiş ülkenin ABD, kişi olarak ise  Şeyh Muhammed Birleşik Arap Emiri'nin, Dubai kentindeki Coolmore Harası” olduğunu sözlerine ekledi.

Haber : Önder Balıkçı

— HABER SONU —