Atatürk´ün Bandırma´ya 8 Ekim´de gelişinin 94. yıldönümü hava muhalefeti nedeniyle Cumhuriyet Meydanı´nda gerçekleştirilen törenle kutlandı. Her yıl geleneksel olarak yapılan ?L? iskeledeki karşılama bu yıl yağış nedeniyle yapılamadı.
Cumhuriyet Meydanı´ndaki törene; Kaymakam Günhan Yazar, Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğgeneral Oğuz Okuyucu, Belediye Başkanı Tolga Tosun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alparslan Serel, siyasi parti temsilcileri, STK´lar, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
Meydanda günün anlam ve önemine yönelik konuşan Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, Bandırma adının Kurtuluş Savaşının başlangıcında ve bitişinde olduğuna işaret etti.
Tosun, konuşmasını şöyle sürdürdü: ?Bizler Bandırmalı olmakla övünüyoruz, bandırmalı olmaktan dolayı büyük gurur duyuyoruz. Çünkü; öylesine büyük ve şanlı bir tarihimiz ve tarihte bıraktığımız izler var ki gurur duymakta çok haklıyız. 19 Mayıs 1919´da, aziz milletimizin hiç sönmeyecek hürriyet ışığı Mustafa Kemal Atatürk´ü, özgürlük ve bağımsızlık yolunda Samsun´a taşıyan vapurun adında biz varız. 17 Eylül 1922´de, Ayyıldıztepe´de, emperyalizme sıkılan son kurşunda biz varız. Kurtuluş savaşı destanımızın, başında ve sonunda iz bırakan ilçemizle ne kadar gurur duysak o kadar az. 2 yıldan fazla, düşman işgali altında kalan ilçemizin o günleri korkunçtu gerçekten.Atatürk´ün başkomutanlığında, kahramanca ilerleyen Kuvay-i Milliye´den düşman kaçmak zorunda kalmış, kaçarken de bu güzel kentte ne varsa yağmalamış, yakıp yıkmıştı. Ve sonunda, kurtuluş mücadelesi bitmiş, tüm yurtta; idari, iktisadi, hukuki, medeni bir devrim yapılmış, cumhuriyet ilan edilmişti. Yaralar hızla sarılıyor, çağdaş cumhuriyetimizle bir millet küllerinden yeniden doğuyordu. Mustafa Kemal Atatürk, yurdun dört bir yanına sürekli geziler düzenliyor, milletimize güç ve moral veriyor, geleceği planlıyordu. Tarih, 8 Ekim 1925´i gösteriyordu. Ertuğrul yatıyla çok özel bir misafir bu iskeleye yanaştı. Milletine hiç bitmeyen inancı, hürriyet aşkıyla, çakmak çakmak gözleriyle Mustafa Kemal Atatürk Bandırma´ya ayak basmıştı. Görülmeye değer bir sevinçti. Kadını erkeği, yaşlısı genciyle, bütün Bandırmalılar Ata´sını bağrına bastı. Halkıyla kucaklaşan o büyük deha, işgalin ve mezalimin derin izlerini taşıyan bandırma sokaklarında, caddelerinde dolaştı. Bandırmamızdan ayrılmadan önce, hepimizin aklının bir köşesine kazınan o müthiş veciz sözünü söyledi: ?Milletimiz çalışkandır. Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların, şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu beldeyi mamur hale getireceklerinden asla şüphe duymuyorum.´ Yatırım ve istihdamla zengin, kültür-sanat-sporla sosyal hayatı renkli, üretken bir Bandırma için, barışın, kardeşliğin, demokrasinin, özgürlüğün kenti Bandırma için, tertemiz doğasıyla, kadını erkeğiyle, 7´den 70´e hepimizin yaşamaktan mutlu ve gururlu olduğu, mamur bir bandırma için çok çalışacağız. Ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk, ?bütün ümidim gençliktedir´ demişti. O ümidi asla boşa çıkartmayacağız. Bütün Türk Gençliği, daha büyük inançla ve kararlılıkla Mustafa Kemal ve devrimlerinin izindedir. Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını, kahraman şehit ve gazilerimizi sonsuza dek rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.?
Haber:Tufan Dalgıç