TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Sorumlusu Aysun Akyan, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremin 21. yıldönümü nedeniyle önemli uyarılarda bulundu.
Marmara Depremi´nin Marmara Denizi´ne kıyısı olan tüm illeri etkileyeceğini ifade eden Akyan, ?17 Ağustos 1999`da 7.4 büyüklüğünde olan, yaklaşık 20 bin kişinin yaşamını yitirdiği, ülke olarak çok büyük ekonomik kayıpların yaşandığı, Kocaeli Depreminin ardından 21 yıl geçti.?dedi.
Akyan, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: ?Ülkemizde en son meydana gelen depremler ile, Türkiye´nin deprem ülkesi olduğunu, acı bir şekilde gördük ve bu depremler Afet gerçeğinin ülkemizde yeterince anlaşılmadığını, ortaya koymaktadır. Özellikle 1999 yılında yaşanan Kocaeli ve Düzce Depremleri sırasında meydana gelen can ve mal kayıpları ile ekonomik, sosyal ve çevresel zararların büyüklüğü, yara sarma yaklaşımı yerine zarar azaltma çalışmalarının ön plana çıkması gerektiği sonucunu ortaya koymuştur. 2011 yılında, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca, deprem riskini azaltmada ve depreme dirençli bir toplum yaratılması amacıyla Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı (UDSEP-2023) oluşturulmuştur. Bu plan kapsamında, pilot bölge olarak Güney Marmara´da başlatılan Türkiye Paleosismoloji Projesi ile fayların geçmiş davranışları, hangi tarihsel depremleri ürettikleri ve depremlerin tekrarlama periyotları bilinmeye çalışıldı ve bu Proje deprem zararlarını azaltmada çok önemli olup, 2023 yılına kadar çalışmaların tamamlanması gerekmektedir. Türkiye´nin içinden geçen iki büyük fay var. Doğu Anadolu Fayı ve Kuzey Anadolu Fayı; Bunlar, Türkiye´de deprem üretecek Ana yapılardır. Kuzey Anadolu Fayı Yaklaşık 1500 km uzunluktadır ve Dünyanın sismik yönden en aktif faylarından birisi olup çok önemlidir; Çünkü tektonik ve jeolojik anlamda büyük bir fay; Bingöl-Karlıova´dan başlıyor, batıya doğru Marmara Denizi içerisinden geçerek, Saros Körfezi´ne kadar uzanıyor. Marmara Denizi içerisinde 1766 yılında deprem olmuş ve aradan 254 yıl geçmiş, bu fay kırılmamıştır ve 1766 yılında olan deprem, İtalya´dan Avusturya´ya kadar geniş bir coğrafyada hissedilmiş olup Tüm Marmara Bölgesi´nde tahribat yaratmıştır. Düşünün ki, Avrupa´dan hissedilmiş böyle bir depremin olması, Balıkesir, Bursa, İstanbul kısaca tüm Marmara Bölgesi´ni ne kadar etkileyebileceğini siz düşünebilirsiniz. Ulusal ve uluslararası çalışmalar, bize şunu gösteriyor; 1999 Depreminden sonra 30 yıl içerisinde Marmara Denizinde büyük bir depremin beklendiğidir. Aradan 20 yıl geçti, 10 yıl içerisinde 7´nin üzerinde maksimum 7.6 büyüklüğünde deprem bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fayı doğudan batıya doğru 1939´da Erzincan Depremi ile başlayarak batıya doğru; 1942´de Erbaa, 1943´de Ladik, 1944 ve 1957 Bolu Depremleri, 1967´de Adapazarı ve 1999´da Kocaeli depremleri ile kırılarak Marmara Denizi´ne kadar geliyor. Bir yerde deprem olduğu zaman, fayın ucundaki ya da yakınındaki faya enerji transfer ediliyor.1999 depreminde enerjinin bir kısmı Marmara Denizi´ndeki faya yüklendi. 1967 yılında olan 6.8 büyüklüğündeki Adapazarı Depremi olduğu zaman bazı bilim insanları; Kocaeli´ye dikkat edilmesi gerektiğini, 1967 Adapazarı Depreminin Kocaeli´yi tetikleyebileceğini, orada büyük deprem olabileceğini söylemişlerdi ve Aradan 32 yıl sonra 1999´da 7.4 büyüklüğünde depremde yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetti, ülkemizde çok büyük ekonomik kayıp yaşandı. Aynı şekilde 1999 depreminden sonra uyarıyoruz; Marmara Denizi´nde büyük bir deprem bekliyoruz, buralara dikkat etmemiz gerekiyor. Burada olacak büyük bir deprem Marmara Denizi´ne kıyısı olan tüm illeri; İstanbul, Bursa, Balıkesir, Kocaeli, Yalova, Çanakkale, Tekirdağ´ı ağır bir şekilde etkileyeceği bilinmelidir. Bu depremin hem maliyeti hem de kayıpları çok büyük olacaktır ve bu depremden yaklaşık 28 milyon kişi etkilenecektir. Aslında bu deprem Tüm Türkiye´yi etkileyecektir; Çünkü Marmara Bölgesi, nüfus yoğunluğu, sanayi, ekonomi, tarihsel birikim, ulaşım vb. bakımından en yoğun olan bölge olduğu için Türkiye´nin ekonomisine zarar verecektir; bu yüzden bu depremi çok fazla önemsememiz gerekiyor ve depreme hazırlık anlamında eksiklerimizi tamamlamamız gerekiyor.? Haber Merkezi