6 Şubat günü Türkiye’yi karanlığa sevk eden bir deprem yaşandığını, Resmi rakamlara göre 48 bini geçkin can kaybının olduğunu, yüzbinlerce kişinin evsiz kaldığı 11 ili vuran depremde özellikle ilk iki gün hiçbir yetkilinin olmadığını belirten CHP Milletvekili Aytekin, “Bilimsel hiçbir yönü bulunmayan yöntemlerle depremzedeler geçici barınma yerlerine yerleştirildiler. Yapılan çadır kentler ise mevsimsel özellikleri hiç düşünmeden, altyapısı yapılmadan inşa edilince yeni bir yıkıma sebep oldu. Böyle bir beceriksizlik dünyada görülmemiştir. Şimdi bu çadır kentleri bu şekilde bırakanların, yapacağı deprem konutlarını ne tamamlayabileceğinin ne de sahiplerine teslim edebileceklerinin hiçbir gerçekçi yanı yok.” dedi.
Buradan Balıkesir’e bakıldığında da, “Durum benzer nitelikte. Balıkesir 1.derece deprem bölgesi. Ve büyüklüğü 7’nin üzerinde deprem üretebilecek çok sayıda fay var. Şimdi AFAD’ın İl Afet Risk Planı’na baktığımızda Körfez bölümünün tamamında bir zemin sıvılaşmasının olduğu açıkça yer almış. Zamanında söyledik, yine söylüyoruz, Balıkesir Şehir Hastanesi’nin hemen üzerinden fay hattı geçiyor, hastanenin zemini riskli. Edremit gibi büyük bir ilçede hala ortada olmayan bir devlet hastanesi yatırımı var ki, yeni yeri olarak düşünülen alanlar da depremsel kuşak içerisinde. Merkezdeki havaalanı çalışmıyor, Körfezdeki Kocaseyit Havaalanı da zemin sıvılaşma riskinin olduğu alanın hemen üzerinde. Okullarda güçlendirme çalışmaları ne yapıldı diye sormuşuz, 2020 yılında 15 okul ve 4 pansiyon için güçlendirme kararının alındığı ve devam ettiği, 4 öğretmenevi, 1 lojman binası, 3 spor salonu, 2 pansiyon binası, 1 Halk eğitim merkezi ve 44 okul için yıkım kararı verilerek yıkıldığı bilgisini vermişler. Ama görüyoruz ki birçok kamu veya özel okulda aynı riskler sürüyor.” diye konuştu.
Balıkesir’de ciddi bir eylem planının hayata geçmek zorunda olduğuna dikkat çeken Aytekin “Bu afet bir gün Balıkesir’i vuracak. Ama bunu en az hasarla atlatmak mümkün. Afetten sakınma programının derhal hayata geçmesi gerekiyor. Bunun için de şehirdeki tüm paydaşlar, akademik odaların çizeceği bilimsel çerçeve ile kapsamlı bir süreci başlatmalı. Raporda yazılması gereken ne varsa yazılmış. Tıpkı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman için ne yazılması gerekiyorsa yazıldığı gibi. Bunu yapacak olan irade şehrin iradesidir. Dolayısıyla bir an evvel zaman kaybetmeden adım atılması gerektiğini söylüyoruz.” diyerek sözlerine ekledi.
Haber Merkezi