Balıkesir, 3 milyon 700 bin tirajlı dergide tanıtılıyor

Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Balıkesir’in tanıtım çalışmalarını sürdürüyor.
Bu amaçla, İsveç Göteburg Turizm Fuarında yapılan çalışmalar neticesinde 3.7 milyon tirajlı İsviçre Seyahat Dergisi Touring Club seyahat yazarı Peter Widmer`ın gözüyle Balıkesir yer aldı.
Derginin içeriğinde; Türkiye’nin Batı Sahilleri, Türkiye’nin Batısında bulunan Balıkesir ilinin zeytini, kaplıcaları ve Yunan adalarına bakan temiz sahilleri ile ünlü olduğuna yer veriliyor.
İşte! Peter Widmer’ın Touring Club isimli dergide yayımlanan Balıkesir’i tanıtıcı açıklamaları:
Kebap yerine meze
Üç gündür Türkiye’nin batısında geziyorum ama hiç bir yerde kebapçı göremedim. Nerede olduklarını mükemmel Almanca konuşan rehberim Levent Renda’ya soruyorum. Gülümsüyor ve “Kebapçıları en çok Almanya’da, ya da sizin İsviçre’de görebilirsin. Onlar turist işi”, diyor. Böylelikle döner yemek için eve dönmeyi beklemem gerekecek. Levent Renda’nın cevabı aynı zamanda, Balıkesir’in henüz turist yığınları tarafından istila edilmediğini gözler önüne seriyor. Sakin tatil beldeleri, doğa severler, kültür meraklıları, güneş özlemi çekenler ve su sporcuları için tatil imkanları sunuyor.
Türkçe konuşuluyor
Turizmin henüz çok yaygın olmaması, alt yapının iyi olmadığı anlamına gelmiyor. Oteller, restaurantlar ve alışveriş imkanları bizim rahatlık gereksinimlerimizi tamamıyla karşılayabilecek durumda. Kusursuz, aile sıcaklığındaki sevimli butik otel “Siyah Lale”’de yalnızca Türkçe konuşuluyor ve İngilizce yerine işaret diline geçiş yapılıyor. Turistler alışılmadık misafirler değiller. Bölgede özellikle Yunanlı turistlere rastlanıyor. Ne de olsa örneğin Yunan adası Lesbos motorlu botla yalnız yarım saatlik bir uzaklıkta. Bir köprü ile ana karaya bağlı, Cunda Adası ve güneyde bulunan Sarımsaklı Yarımadası Ege kıyılarının denize girilebilecek özellikle güzel sahilleridir. Ayvalık gibi Cunda adası da turist yığınlarının neden olduğu betonlaşmadan kurtulmuş. Cunda’da kimse kapısını kilitlemiyor. Eski bir Türk atasözü diyor ki, “Ev alma, komşu al” Rehberimiz Renda komşuluk ilişkilerinin çok önemsendiğine dikkat çekiyor. Cunda’nın göze çarpan bir başka özelliği ise tamamen sokak kedilerinin elinde olması. Kediler burada hülyalı bir yaşam sürüyorlar. Yani kedi severler yaşadı.
Saklı İnci
37.000 nüfuslu eski Yunan sahil kasabası Ayvalık, saf huzurdan oluşuyor. Balıkçı kasabası zarif bir tatil beldesine dönüşmüş. Şeytan Sofrası isimli (restaurant da bulunan) tepede Ayvalık ve Cunda hakkında bir genel izlenim ediniyorum. Buradan koy, ada ve yarım ada nefes kesici bir manzara ile önüme seriliyor. Bir sanatçı çift olan Özden ve Ahmet Mutluay’ın küçük ama rahat evlerinde misafir oluyorum. Burada Türk resim sanatını tanıma fırsatı buluyorum. Resimler bana biraz sıra dışı da gelse Özden’in hazırladığı atıştırmalıkları çok seviyorum. Ayvalık pazarında sebze ve meyveler iştah açıcı bir şekilde satışa sunulmuş durumda. En güzel domateslerin kilosu 0,50 İsviçre Frank’ına denk geliyor. Pastaneden, Türk kahvesinin yanında çok iyi giden sakızlı kurabiye alıyorum.
Vejetaryanlar için cennet
Mezelere değinmeksizin Türkiye hakkında yazmak bir ihmal suçu olurdu. Osmanlı mutfağından etkilenen birçok mutfakta olduğu gibi Türkiye’de ana yemekten önce iştah açıcılar seviliyor. Soğuk ve sıcak mezeler arasında ayrım yapılıyor. Soğuk mezelerin neredeyse tamamı vejetaryanlara uygundur ve yoğurt, sebze ile baharata dayanıyor. Mezeler bir aşçının becerisini ve hayal gücünü gösterir. Televizyon aşçısı ve yazar Erhan Seker ile bir dememe yapma şansına, İda Dağı eteklerinde bulunan Çamlıbel’de “Zeytinbağı”isimli butik otelde eriyoruz. Yabani kuşkonmaz ve enginar ile şefin yardımıyla kendi mezemizi yapıyoruz. Erhan Seker Usta, daha yeni bir kalp ameliyatı atlattığından artık nadiren kendisi giriyor mutfağa.
Zeytinler ve Harabeler
Türkiye’de 250 milyon zeytin ağacının iki milyonu Ege sahillerinde. “Her Türk vatandaşına üç zeytin ağacı düşüyor” diye hesaplayıveriyor Levent Renda. Edremit körfezinde bulunan Laleli Zeytinyağı İşletmesinin ziyaretçi merkezinde, birçok ödül almış sıvı altın stokluyorum. “En güzel meyveler (tüm zeytinlerin yaklaşık % 10’u) sofralık olarak elle toplanır. Gerisi ağaçların altına serilen çarşafların üzerine silkelenir” diye anlatıyor zeytin işletmesinin gururlu sahibi Mehmet Laleli.
Assos, bugünkü adıyla Behramkale, bölgenin güney sahilinde bulunan, Lesbos manzaralı bir antik kent. Kent MÖ. 7. yüzyılda kurulmuş olup, felsefeci Aristo’nun yaşadığı yerdir. Sonrasında Büyük İskender’in himayesi altında kalmıştır. Muhteşem bir manzaraya sahip en yüksek tepede dor düzeninde inşa edilmiş Athena tapınağı MÖ. 530-520 yıllarına tarihlendirilmekte. Ben burayı spiritüel bir yer olarak algılıyorum. Önümden geçerek, çalılıklara saklanan küçük kaplumbağanın bu umurunda bile değil. Derin vadileri olan ve turistik açıdan daha keşfedilmemiş İda dağı Troas bölgesinde yükseliyor. Burası 1991 yılından beri bir Milli Park. En yüksek tepesi, Kırklar Tepesi’nin rakımı 1774 metre ormanın seyrekleştiği bir yerde bulunan ıssız bir dağ evinin önünde bir piknik yapıyoruz, elbette bol meze ile…