Tarih: 27.03.2013 00:00

Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sözat:Çiftçimizi artık sıkmasınlar biraz rahatlatsınlar nefes aldırsınlar

Facebook Twitter Linked-in

Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, çiftçinin tarımı artık angarya olarak görüldüğünü öne sürdü.
Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, çiftçinin tarımdan para kazanamadığı için angarya olarak gördüğünü söyledi.
Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sözat, basına tarım sektörünün bugününü değerlendirdi.
Balıkesir`in tarım ve hayvancılıkla geçinen bir il olduğunu ve bu sektörde iyileşmelerin acilen yapılmasını isteyen Sözat, tarımdaki sıkıntıların devam ettiğini belirtti.
Sözat, "Bu sıkıntıların giderileceğine dair işaretler aldığımızı da söyleyemem çünkü artık tarım çiftçiye yük olmaya başladı, angarya haline geldi. Gelecekte de birtakım endişeleri taşımamak mümkün değil eğer yaptığınız işten para kazanamıyorsanız emeğinizin karşılığını alamıyorsanız o işi yapamazsınız ayağınız gitmez. Bu her işte böyledir siyasette böyledir tarımda da böyledir. Biz artık kendi kazanımlarımızla yıllık kazançlarımızla tarımı yapamaz hale geldik" dedi.
10 yıl önce karkas dananın kilosu 18 liraydı bugün 13 lira
Sözat, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Son 5 yıldır tarımdan para kazanamaz hale geldik bundan 6, 10 sene öncesi 18-19-20 liraya satılan bir dananın karkas ağırlığı bugün 13-14 liraya satılıyorsa ve bunun karşılığın da maliyetleri de eğer yükselmişse para kazandığımızı söylemek mümkün değil. Tarım artık para kazandırmıyor kazandırmadığı içinde tarımdan kaçışlar başladı tarımdan soğumalar başladı ve bu bir politikadır ve yanlış olan bir politikadır buda devam ediyor. Balıkesir`de işletmelerde baktığımız zaman % 45`i 1 ila 5 hayvanı olan işletmelerdir geriye kalanı da 5 ila 10 arasın da, 10 ila 20 arasın da, 20 ila 50 arasın da olan işletmelerdir."
Balıkesir`deki işletmelerin % 45`i 1 ila 5 hayvana sahip
"Balıkesir`de % 45`e yakın kısmı 1 ila 5 hayvanı olan işletme ise bu insanlarımızı yok sayıp kaderiyle baş başa bırakamayız. Ben diyorum ki bunları da iyileştirelim, bunları da büyütmenin yollarını arayalım. Ama hiç kimse bunu dinlemiyor hiç kimse tarımı konuşmuyor kimse çiftçiyi konuşmuyor ve şu anda da önümüzde ne ile karşılaşacağız? önümüze ne gelecek? kimse bir şey bilmiyor. Bankalara olan borçlardan kendimizi kurtarmak için uğraşmaktan başka ne tarladaki ekinimizi nede ahırdaki hayvanımızı düşüne biliyoruz. Bu günü kurtarmaya çalışıyoruz artık günlük değil dakikalık yaşamaya başladık. Ekonomik dengesizlikler çiftçimizin sağlığını da bozmaya başladı. Giderek her şeyimizi kaybetmeye başladık varlığımızı kaybetmeye başladık. Banka borçlarımızı ödeyemez hale geldik artık tıkandık yolun sonuna geldik onun için şimdi mevcutlarımızı satarak kendimizi kurtarmanın yollarını arıyor çiftçi kendini kurtarabiliyor mu? kurtaramıyor neden et fiyatı düşmüş, süt fiyatı düşmüş, damızlık hayvan fiyatı düşmüş alan yok satan yok bedavaya satıp bunları elden çıkartıp borçlarını ödemeye çalışıyor. Şunun altını çizerek söylemek istiyorum, üretim yaparak borçlanan çiftçimiz borcuna sadıktır kimse korkmasın, bunların hiç birisinin art niyeti yoktur. Eğer bugün borcunu ödeyemediyse parası olmadığı için ödeyememiştir çiftçi olup ta ödemeyen bir kişi bulamazsınız, yani çiftçi bu noktaya gelmiştir. Çiftçinin borcu namus borcudur çok önemser çiftçiden alacağı olan kişiler bu insanlarımızı sıkmasınlar biraz rahatlatsınlar nefes aldırsınlar yoksa onlarda sıkarsa bankalar bir yandan sıkarsa perişan halde olan çiftçimiz daha perişan olur sağlıklarını da kaybederse bu insanlar yarın Türkiye`nin ne ile karşılaşacağını söylemek istemiyorum. Benim çiftçimden ricam kimse moralini bozmasın dik dursun yapılanları iyi takip etsin hata kimde onu iyi görsün kaderim buymuş deyip kaderiyle baş başa kalmak yerine oturup hesabını kitabını yapsın."



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —