Bandırma´da, Kent Konseyi, Bandırma Belediyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi işbirliği ile Barış Manço Kültür Merkezi´nde ?Bandırma 1. Deprem Sempozyumu? gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Jeoloji Yüksek Mühendisi Engin Er´in yaptığı sempozyuma; Balıkesir Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Kent Konseyi Başkanı Mimar Şerafettin Engüdar, Bandırma Belediyesi çalışanlarından Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan katıldı. Sempozumun açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı Şerafettin Engüdar, deprem haftası nedeniyle deprem sempozyumu gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, deprem ile yaşamayı öğrenmenin ve bilinçlenmenin önemine değindi. Engüdar, ?Deprem haftası nedeniyle ülkemizin deprem kuşağında olduğu için böyle bir çalışmayı ortaklaşa hatırlamak ve tartışmak istedik. Bazen doğada afet olarak gördüğümüz olaylar yaşamın mucizelerindendir. Deprem de mucizelerden biridir. Aslında doğaya karşı koyamayız, onlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz, araştırmamız gerekir. Depremi coğrafyamızda anlayabilmemiz için bu tartışmalar şarttır. Bilinç ile depremin üstesinden geleceğiz. Bu alanda etkinliklerimize devam edeceğiz.? dedi.
?MİMARLAR DİĞER BİLİMSEL DİSİPLİNLERLE BİRLİKTE ÇALIŞMALI?
Moderatör Engin Er, depremin her an olabileceğine dikkat çekerek, ?Trafik kazaları gibidir. Tam unuttuğumuz zamanda deprem olur. Deprem olacak, depremin olmama ihtimali yok. Eğer biz çekirdeği mantoyu soğutabilirsek deprem olmaz bunu yaparsak ta yeryüzünde hayat olmaz. ?dedi.
Kent Konseyi Başkanı Mimar Şerafettin Engüdar ?Yapı tasarımında mimarın deprem bilinci? konusunda bilgi verdi. Zemin özelliğinin önemi vurgulayan Engüdar, yanlış mimari tasarımla depremden zarar görme olasılığının artığını kaydetti. Engüdar, ?Bina tek başına yer almaz. üzerinde bulunduğu bir zemin vardır. Dalgalar zemin üzerinde etkili olduğunda zeminin özellikleri önem taşımaktadır. Bunun doğru yapılmaması depremde zarar oluşmasında etkilidir. Bu nedenle mimarın mühendisler ve diğer bilimsel disiplinlerle birlikte çalışması gerekmektedir.? dedi. Engüdar, mimarların öncelikle can kaybını önleyici tasarımlar yapması gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE´NİN YÜZDE 60´I, 1. DERECE DEPREM KUŞAĞINDA
Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Bandırma´nın depremselliği konusunda bilgiler verdi. Depremin bir ülke gerçeği olduğuna dikkat çeken Türkmen, özellikle yerel yönetimlerin bu konuda hassas davranması gerektiğinin altını çizdi. Türkmen, Türkiye´nin deprem potansiyeli ve Biga Yarımadası´nın depremselliği konularında açıklamalar yaptı. Türkmen ?Kıtaların hepsi yüz yıllardır hareket etmeye devam ediyor. Deprem afet değildir, bir tabiat olayıdır. Bunu afet olmasının nedeni insanların yanlış tercihleridir.?diye konuştu. Deprem zamanının kesin olarak bilinmesinin mümkün olmadığını söyleyen Türkmen, Bandırma´nın halen aktif durumda bulunan 9 fay arasında olduğunun altını çizerek depremsellik konusunda şunları söyledi:
?Hiçbir ülke depremin ne zaman olacağı bilemez. Bunu belirleyen kıtanın biriken enerjisidir. Ülkemizin yüzde 60´ı, 1. derece deprem kuşağındadır. Kuzey Anadolu fayı üç kola ayrılıyor ve ikisi Biga Yarımadası´nda kalıyor. Bandırma çevresinde Edincik, Manyas, Sarıköy gibi Bandırma´ya komşu aktif 9 fay bulunuyor. Edincik fayı M.S. 170 yılında 9 şiddetinde deprem yaratmış. Bunlar AFAD´tan alınan bilgiler. Yine 543 yılında 9 şiddetinde 1935 yılında 6.7 olarak karşımıza çıkıyor. Sarıköy, 1737 yılında 7.2 büyüklüğünde.
Manyas fayında 1964´de7 büyüklüğünde bir deprem olmuş. Biga- Çan fayında 1912 yılında 6.9, 1935 yılında 6.3, 1983 yılında 4.9, büyüklüğünde deprem kaydı var. Gönen ve Yenice fayında da 1953 yılında 7.2, 1969´da 6.0 büyüklüğünde depremler görüldü. Bu yöreye baktığımız zaman 8-9 şiddetinde depremler olduğunu görüyoruz.? Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan da Bandırma´nın zemini ile ilgili bilgiler vererek, zemin özelliklerine değindi. Aykan, ? Yapıların depremden etkilenme nedenleri; deprem süresinin uzunluğu, depremin olduğu yere uzaklığı, zemin özellikleri ve yapının yapım özellikleri. Her deprem, her binayı yıkmaz.? dedi.
Haber : Tufan Dalgıç