Bandırma Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Gürer: Erdek Körfezi'nde canlı çeşitliliği 1/3 azaldı

Bandırma Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Emin Gürer, 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı kapsamında bölgemize kurulacak ağır sanayi tesisleri ve metal organize sanayi bölgesinin, Erdek Körfezi ve Bandırma Körfezi’ne büyük zarar vereceği endişesini taşıdığını belirtti. Bandırma ve Erdek körfezleri ile Marmara Denizi’nin, eskiye göre çok daha kötü durumda bulunduğuna dikkati çeken Gürer, şu değerlendirmede bulundu:
“Bölgeye son olarak kurulan bir sanayi tesisi, zaten Erdek Körfezi’nde yaşayan canlı popülasyonunu olumsuz etkiledi. Bu körfezde yaşayan canlı çeşitleri 1/3 oranında azaldı. Çünkü bu tesis, soğutma suyunu denizden alıp, yeniden denize verdiğinden, suyun sıcaklığı 5-6 derece arttı. Bu durum da, denizin eko sistemine darbe vurdu.”
Eski yıllarda bir “trol cenneti” olduğunu öne sürdüğü Marmara Denizi’nde, son yıllarda gerçekleşen sıkı denetimler sonucunda trolün önemli ölçüde azaldığını vurgulayan Gürer, balıkçıların, eski yıllara göre daha bilinçli avcılık yaptığına işaret ederken, “Bunda en önemli etken, yasak avlananlara uygulanan ağır para cezalarıdır” dedi.
Eski yıllara göre hamsinin, Marmara Denizi ve Bandırma Körfezi’ne daha fazla girmesinin memnuniyet verici olduğuna dikkati çeken Bandırma Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Emin Gürer, şunları söyledi:
“Ancak, Karadeniz’de hamsi popülasyonu sürekli azalıyor. Bunun en büyük nedeni, burada bulunan balık unu fabrikaları için çok küçük hamsilerin avlanmasıdır. Bu nedenle Marmara Denizi artık, hamsi konusunda Karadeniz’den daha şanslı duruma geliyor.”
Devletin, balıkçı sayısını azaltmak amacıyla balıkçılardan tekne alımı uygulamasını, alıkçının mağdur edilmemesi koşuluyla doğru bulduğunu vurgulayan Gürer, “Devlet, balıkçı teknelerinin metresini 15-30 TL ücret ödeyerek alıyor. Avrupa Birliği normları paralelinde gerçekleşen bu uygulama kapsamında şu anda ülkemizde 80 bin olan tekne sayımızın, 20 bine düşürülerek, aşırı avlanmanın önüne geçilmek isteniyor” diye konuştu.
Üç yanı denizlerle çevrili bulunan Türkiye’de, yıllardır yalnız denizcilikten sorumlu bir Bakanlığın bulunmamasını anlamakta zorluk çektiğini belirten Gürer, denizlerimizde 4,5 ay süren avlanma yasaklarına paralel şekilde, çupra ve levrek yetiştiren çiftliklerde de aynı yasağın uygulanması gerektiğinin altını çizerken, “Bu çiftliklere, en azından 1 Eylül-1 Ocak arası yasak getirilmelidir” dedi.
Haber : Önder Balıkçı