İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi`ne (İDO) bağlı feribot ve deniz otobüslerinin özelleştirilmesinin ardından şirketin uyguladığı fiyat politikasının fahişliğinden yakınmalar sürüyor.
İstanbul Yenikapı-Bandırma arasında seferlerin de bulunması nedeniyle Bandırma`yı da yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili olarak, deniz taşımacılığını çok iyi bilen bir kişiyi gazetemize konu ettik.
Feribot ve Ro-Ro işletmelerinin Türkiye`deki otoriteleri arasında yer alan isimlerden biri olan, denizyolları, deniz nakliyat, kıyı güvenliği ve gemi kurtarma işletmelerinin Bandırma ve Erdek acenteliği görevlerinde 35 yıl hizmet veren Süleyman Seyfullahoğulları ile Bandırma-İstanbul arasındaki gemi taşımacılığının dünü ve bugününü konuştuk.
Bu söyleşiyi aşağıda sunuyoruz:
* Önce güncel bir soruyla başlayalım. Özelleştirildikten sonra İDO`nun, "esnek ve dinamik" ismini verdiği bilet ücret politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Zaten herkes şikayetçi. Demek ki, ortada sıkıntılı bir durum var. Bu çeşit araçlardaki bilet ücretleri vatandaş açısından sosyo-ekonomik olmalıdır. İki saati bile bulmayan Bandırma-İstanbul arasındaki bir yolculuk için 70-80 liraya ulaşan ücretler almak çok yanlıştır. Diyelim ki, dört kişilik bir aile bu yükün altından nasıl kalkacaktır?
* Bandırma ile İstanbul arasındaki feribot ve deniz otobüsü seferlerinin başlaması aşamasını çok yakından biliyorsunuz. O günleri anlatır mısınız?
- 1995 yılında, Bandırma Sanayici ve İşadamları Derneği`nin (BANSİAD) toplantısında, Bandırma ile İstanbul arasında feribot ve deniz otobüsü seferleri yapmak üzere halka açık bir şirket kurulmasını önerdim. Bu şirket tamamen Bandırma`nın malı olacaktı. Şirketin yönetim kurulu başkanlığı için ise aklımdan geçen isim, dönemin BANSİAD Başkanı Ömer Görener veya Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş. (BAGFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Gençer`di. BANSİAD üyelerine o günlerde, böyle bir şirket kurulduğu takdirde bir nefer olarak her çeşit yardımı sağlayacağımı da dile getirdim.
* Bu öneri nasıl değerlendirildi?
- BANSİAD yönetimi ve üyeleri sıcak bakmadılar. Bandırma-İstanbul arasında, günde beş bin yolcunun taşınmasının hayâl olduğunu öne sürdüler. Oysa bugün, bu hatta günde 12.600 yolcu bile seyahat ediyor.
* Öneriniz reddedilince ne yaptınız?
- Konuyu, o dönem Müstakil Sanayiciler ve İşadamları Derneği`nin (MÜSİAD) Bandırma Şube Başkanı olan Ekrem Yüzbaşı`ya ilettim. O da, MÜSİAD Genel Kurulu`na götürdü. Genel kurulda, benim bu önerim, "yıldız proje" olarak seçildi. Bu arada, dönemin Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan`a da bilgi verdim.Buna paralel olarak, şu andaki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan`ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nı yaptığı 1995-1998 yılları sırasında yaşama geçirilen bu projeyle Bandırma-İstanbul arasında seferler, Adnan Menderes ve Turgut Özal feribotlarıyla başlatıldı.
* Yani Bandırma, büyük bir fırsatı kullanamadı, öyle mi?
- Elbette. Yoksa bu hat, Bandırma`da kurulan bir şirketin elinde, çok daha başarılı olur ve bugün içinde bulunduğumuz olumsuzluklar da yaşanmazdı.
* Özelleştirilmesinin ardından uygulanan fahiş ücret politikası nedeniyle Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya-İstanbul hattında feribot ve deniz otobüsü işletmek amacıyla bir şirket kurmaya hazırlanıyor. Bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Son derece yerinde bir girişim. Hedefe doğru adımlar, doğru kişiler ve doğru politikalarla ulaşılır. Tabii, bu şirketleri yönetenlerin de, halkın istek ve beklentilerini sağlıklı bir şekilde belirlemeleri gerekir.
* Bandırma`nın deniz taşımacılığı konusundaki potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bandırma, Batı Akdeniz, Batı İç Anadolu, Güney Marmara, Ege ve Batı Akdeniz`in, İstanbul ve Avrupa`ya açılan kapısı konumunda bulunuyor. Ancak, 1963 yılında girip, 35 yıl süreyle görev üstlendiğim denizcilik sektöründe edindiğim izlenim ve deneyimler sonucunda, deniz taşımacılığında, Bandırma`nın ağırlığının çok daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum.
* Özelleştirilen Çelebi Bandırma Limanı hakkında düşünceleriniz?
- Şu ana dek Bandırma adına yansıyan çok olumlu bir gelişme göremiyorum. Limanda çalışanların da önemli bir bölümü, Bandırmalı değil. Ama biraz daha bekleyip, görmekte yarar var.
Önder Balıkçı