Bandırma Kent Konseyinden Balıkesir Büyükşehire ret

Bandırma Kent Konseyinden Balıkesir Büyükşehire ret

Bandırma Kent Konseyi Balıkesirin Büyükşehir olmasına karşı.

Bandırma Kent Konseyi Balıkesir`in Büyükşehir olmasına karşı.
Bandırma Kent Konseyi, Büyükşehir Belediyesi ile ilgili ilçenin kaygılarını dile getiren bir açıklama yaptı. Konsey, büyükşehir uygulamasının sakıncalarına dikkat çekti, uzak ilçelerin büyükşehir dışında kalması gerektiğini savundu. Kent Konseyi, Balıkesir Büyükşehir olacaksa, Bursa modelini önerdi. 
İşte! Bandırma Kent Konseyi`nin açıklaması:
Güçlü bir merkeziyetçilik eleştirisinden beslenen bu reform sürecinin devamında ise İstanbul ve Kocaeli illerimizin tamamı Büyükşehir statüsü kazanmış, yine bu dönemde bazı belde belediyelerinin mevcut ya da yeni kurulan belediyelere bağlandığı bir dönem olmuştur.
İLÇE VE BELDELER KAYGILI
Bu alandaki arayışlar günümüzde de devam etmektedir. Çünkü reformlar sonrası süreçte hizmet sunumu anlamında sorunların devam ettiği ve bu sorunlara çözüm oluşturacak çerçevenin ne olması gerektiği sorularına net çözümler üretilememiştir. Bunun en önemli göstergesi de Başbakan Erdoğan`ın, partisinin Kahramanmaraş`taki mitingi sırasında yaptığı açıklamada nüfusu 750 bini geçen illerin seçimden sonra büyükşehir olacağını açıklamıştır. 11 ilin bu hakkı kazandığını belirten Erdoğan, 2014 yılına kadar nüfusu 750 bini aşan başka illerin de yine büyükşehir yapılacağını belirtmiştir. İlgili il merkezlerinde sevinç yaşanırken uzun zamandır il olmayı bekleyen Bandırma gibi büyük ilçelerde ve mahalle konumuna düşeceği söylenen beldelerde ise kaygılı bir bekleyiş gözlemlenmektedir. 
BALIKESİR-BANDIRMA ARASI 100 KİLOMETRE
Türkiye`nin kentleşme sürecinde yaşanan sorunlar mevcuttur. Ancak sorunları çözecek formül bir ilin tamamının Büyükşehir statüsüne alınması değildir. Bir ilin tamamının Büyükşehir Belediyesi yapılmasına iki örnek Kocaeli ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleridir. Fakat bu her iki Büyükşehir Belediyesinin ortak özellikleri belediye sınırlarının dar olması ve merkez ilçelerle diğer ilçeler arasında kayda değer mesafenin olmamasıdır. İstanbul`un çapı 80 km, Kocaeli`nin ise çapı 40 km`dir. Oysa Balıkesir İlinin çapı 300 km`dir. Bandırma`nın, Balıkesir`e mesafesi de 100 km`dir.
BU DÜZENLEME MERKEZİLEŞMEYİ DOĞURACAK
Büyükşehir Belediyesinin tüm il sınırları olması, uzak belediyeler ve ona bağlı belde ve köylere hizmet götürülmesini aksatacaktır. Belediyeler daha ziyade kentsel birimlerdir ve dolayısıyla kırsal yaşamı çok iyi bilemezler, doğru kararlar alamayabilirler. Bu da belediyelerin isabetli yatırımlar yapamamaları ve iyi hizmet verememeleri sonucunu doğurur ki bu durumdan kırsal yaşam zarar görecektir. Böylesi bir büyüme Büyükşehir Belediyelerinin hantallaşmasını ve yönetilmesi zor bir birim haline gelmesine neden olacaktır. Ayrıca bu düzenleme yerelleşmeyi değil merkezileşmeyi doğuracaktır. 
MERKEZDEN YÖNETİLMEK MÜMKÜN DEĞİL
Balıkesir İlinin tamamının Büyükşehir haline getirilmesi 300 km`lik bir mesafeye uzanan ve kırsal yerleşimlerin oldukça yaygın olduğu bir coğrafyaya yayılan Balıkesir`in merkezden yönetilmesinin doğru olmayacağını düşünmekteyiz. Tarihsel olarak ciddi bir yerel yönetim geleneğine sahip olan Balıkesir ilinde, yaz aylarında sahil şeridindeki beldelerimizin artan hizmet taleplerinin de dikkate alınarak bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. İlgili toplantıya katılan ve Büyükşehir Belediyesinin sınırlarının il sınırlarına kadar büyümesine karşı çıkan hemşerilerimizin de dile getirdiği gibi sınırların alansal olarak genişletilmesini değil, mevcut sınırlar içinde, yetkilerinin artırılmasını ve yerelleşme reformunun derinleştirilmesinin daha faydalı olacağını düşünmekteyiz. Toplamda geleneksel kurumları tasfiye etmek yerine mevcut yapıların işleyişi ve verimliliği desteklenmelidir.
BÜYÜKŞEHİR İÇİN BURSA ÖRNEĞİ EN UYGUNU
Balıkesir`in Büyükşehir Belediyesi olması formüle edilecekse bu Bursa Büyükşehir Belediyesi örneğinde olduğu gibi uzak ilçeleri kapsamayan bir yöntemle olmalıdır. Bandırma Kent Konseyi olarak tarihe bir not düşmek ve bu konuda karar alma konumunda olan aktörleri kaygılarımız hakkında bir kez daha bilgilendirmek istiyoruz. Yanlış tanımlanmış bir sorunu çözmek imkansızdır. Sorunu sadece küçük belediyelerin verimsizliği ekseninde ele alırsak sorunu bütünlükten uzak bir çerçevede değerlendirmiş oluruz. Yerel yönetimlerin en büyük avantajı ve en önemli özelliği olan hizmet alana en yakın seviyede hizmet üretilmesi gerçeğini gözden kaçırmamamız gereklidir. Bu nedenle yaşanan sorunlara çözüm getirilmek isteniyorsa var olan çerçeveyi daha etkin ve verimli kullanmamızı sağlayacak bir düzenlemenin hayata geçirilmesini sağlamaktır.