Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılacak olan Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi’nin güzergâhı yeniden düzenlendi. Yeni güzergâh hakkında Bandırma’da bilgilendirme toplantısı yapıldı. 
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından geçtiğimiz sene çalışmalarına başlanan Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi’nin güzergâhı revize edilerek netleştirilerek, proje güzergâhında ve çevresinde yer alan yerleşim yeri arazi ve benzeri unsurların proje nedeniyle görebileceği etkiler en aza indirgenme çalışıldı. 
Yeni güzergâh hakkında Bandırma’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında; Kalyon- Çevre ve Sürdürebilirlik Müdürü Ceren Arpak, Proje Müdürü Dağhan Kılıç, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü- Çevresel Etki Değerlendirme Şube Müdürü Merve Eken, Yapım Şube Müdürü Serkan Uçar, Kamulaştırma Şube Müdürü Ali Ketencioğlu, WSP- Sosyal Uzman Elçin Kaya, Çevre Mühendisi Serkan Küçükünsal katıldı. Düzenlenen toplantıda projenin güzergâh belirleme çalışmalarında yapılan testler ve çalışmalar hakkında Çevre Mühendisi Serkan Küçükünsal tarafından sunum yapıldı. 
Proje güzergâhında yer alan mahallelerin muhtarları ve vatandaşlar toplantıya katılarak yaşadıkları alanda oluşabilecek etkiler hakkındaki sorularını paylaştı. Arazilerin kamulaştırılması hakkında bilgi verildi. Projenin Bursa- Karacabey bölgesindeki çalışmaların daha yoğun olduğunu belirten Kamulaştırma Şube Müdürü Ali Ketencioğlu, proje kapsamında 60 metreye kadar arazisi kamulaştırılacak vatandaşların 2 yıl daha arazilerini sorunsuz kullanabileceğini belirtti. 
2 yıl zarfında Bandırma’daki çalışmaların yoğunlaşacağını aktaran Ketencioğlu, kamulaştırma süreci başladığında vatandaşların bilgilendirileceğini aktardı. 
Yapılan hattın Bandırma’dan Kuşcenneti’ne bağlanacağı, Kuşcenneti son durakta yer alan gar binasının yeterli olması durumunda ise garın restore edilerek kullanılabileceği, yeterli olmaması durumunda da tarihi bina olduğu gibi muhafaza edilerek yanına yeni modern bir gar inşa edilerek, her iki durumda da Kuşcenneti’ndeki tarihi dokunun korunacağı bildirildi.   Haber Merkezi