Bandırmalı dünya şampiyonu bilardocu Yılmaz Özcan, “Bilardo, tam anlamıyla bir konsantre sporudur” dedi.
1971 yılında, Edincik’te doğan, Bandırma Endüstri Meslek Lisesi mezunu Özcan, 1990’da başladığı bilardonun sabır gerektirip, içinde fizik, matematik ve geometriyi de barındıran bir felsefesi olduğuna dikkati çekti.
BİR DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU, BİR ÜÇÜNCÜLÜK
1997 yılında, Milli Takım forması altında, İtalya’nın Torino kentinde yapılan üç bant Dünya Kupası’nda dünya şampiyonu, aynı yıl Belçika’da organize edilen Dünya Kupası’nda ise dünya üçüncüsü olan Özcan, şunları söyledi:
“Bu dünya şampiyonalarında ülkemizi temsil etmenin heyecan ve mutluluğunu anlatamam. Türkiye, dünya bilardo sıralamasında halen birinci sırada bulunuyor. Bizi, bilardonun devlet sporu kabul edildiği Kore ikinci sırada izliyor. Ancak halen bizde Semih Saygıner başta olmak üzere Tayfun Taşdemir, Murat Naci Çoklu ve Lütfi Çenet gibi çok usta bilardocular var ve dünya çapında çok önemli başarılara imza atıyorlar. Dünya çapında çok iyi bir çizgide bulunuyorlar.”
BANDIRMA BİLARDODA İYİ DURUMDA
Bandırma’da genç bilardocuların yetişmesi için çaba harcadığını belirten Yılmaz Özcan, şu değerlendirmede bulundu:
“Bandırma ve yöremiz, bilardo sporunda her zaman iyi durumda oldu. Ancak bu spor, Bandırma’da kitlesel değil, spor olarak yapılıyor. Bilardo sporunda çok iyi yerlere gelmek için hafif bir spor olan bilardoya 12-13 gibi çok erken yaşlarda başlamak ve çok çalışmak gerekiyor. Çünkü el becerisi, göz-kol koordinesi çok önemli eğer çok çalışılmazsa zor bir spor. Halen günde 4-5 saat antrenman yapıyorum. Önümüzdeki günlerde, Antalya Akdemir Bilardo Spor Kulübü çatısı altında, Ankara’da yapılacak kulüpler Türkiye Şampiyonası’na katılacağım.”
Haber : Önder Balıkçı
