Habertürk Gazetesi köşe yazarı Fatih Altaylı, ?Zeytinlik yasası?nı köşesine taşıdı. Hedefin Bandırma olduğunu yazan Altaylı, çok uluslu şirketlerin Bandırma´dan yer aldığı konusuna da değindi. Altaylı´nın yazısı şöyle;
Çok kısa sürede ?anlaşıldı Vehbi´nin kerrakesi?...
Zeytinlikleri imara açmaya çalışırken geri çekilen yasa tasarısının ?nedeni? bir iki hafta içinde ortaya çıktı.
Meğer mesele şu imiş.
Balıkesir´in Marmara kıyısındaki liman ilçesi Bandırma´da bazı yabancı yatırımcılar ve yerli ortakları birtakım tesisler kurmak istiyormuş.
Ekonomik önemi olan, Türkiye´ye yarar sağlayacak tesisler.
Bunların en önemlisi, Savunma Sanayii yatırımlarıyla giderek büyüyen Kale Grubu´nun İngiliz Rolls-Royce ile birlikte kuracağı Jet Motoru üretim tesisi.
Türkiye açısından stratejik önemi olan değerli bir yatırım.
Bunun dışında yine Hollanda merkezli bazı fonların yatırım yapacağı bir liman ve lojistik merkezi.
Ve henüz bilmediğimiz ve bunu takip edecek yatırımlar.
Rolls-Royce ile birlikte kurulacak Jet Motoru Fabrikası için arazi alınmış bile.
Ancak alınan arazinin önemli bir bölümü zeytinlik.
Çok yüksek verimliliği olmayan ama sonuç olarak zeytinlik olan araziler.
İşte zeytinliklerin imara açılmasını sağlayacak olan yasa, Bandırma´daki bu yatırımların yapılmasına olanak sağlamak üzere çıkarılacakmış.
İyi de, böyle bir yatırımın önünü açmak için, Gaziantep´ten Edremit´e, Ayvalık´tan Gemlik´e kadar milyonlarca dönümlük zeytinlikleri ?tehlikeye atmanın? âlemi var mı?
Bu düzenlemeyi, bölgeyle sınırlı tutarsınız, buradaki zeytinleri de oldukları yerden alıp bölgedeki başka bir yere taşırsınız olur biter.
Ne de olsa zeytin ağacı kutsal bir ağaç olarak bilinir. Ölümsüzdür.
Yerinden taşısanız da diktiğiniz yerde tutar.
Böylelikle Türkiye´deki tüm zeytin ağaçlarını tehlikeye atmamış, yatırımın önünü açmış, bir zarar da vermemiş olursunuz.
Mesele bu kadar kolay.
Haa, yarın öbür gün başka zeytinlikler de bu şekilde yatırımlara açılsın diye bu yasayı bu şekliyle geçirmek istiyorsanız o başka.
O zaman da hep beraber haklı olarak ?Hoop, bir dakika? deme hakkımız doğar.