Tarih: 16.09.2024 22:53

Bandırma’ya Bekir Sami Günsav anıtı yakıştı

Facebook Twitter Linked-in

Bandırma’nın kurtuluşunda büyük emeği geçen Millî Mücadele kahramanı Miralay Bekir Sami Günsav’ın anıtı törenle açıldı.

Bandırma sahil bandındaki anıtın açılış törenine Kaymakam Engin Aksakal, Belediye Başkanı Dursun Mirza, Cumhuriyet Başsavcısı Cüneyt Demirdaş, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Ahmet Tunç, İlçe Emniyet Müdürü Mesut Demirdaş, Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Ergöz ve kalabalık bir topluluk katıldı.

Anıtın açılışından önce Bandırma Belediyesi Halk Oyunları ekibi gösterini sundu. Daha sonra Bekir Sami Günsav ile aynı ismi taşıyan torunu Bekir Sami Günsav ve diğer torunu KAF. DAV Başkanı Muhittin Ünal konuşarak, anıtın yapılmasını sağlayan Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza’ya teşekkür etti.

Ardından konuşan Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Millî Mücadele kahramanlarının unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, “Geçmişi unutmamak ve Kuvay-ı Milliye kahramanlarını gelecek kuşaklara aktarmak gerekir. Bekir Sami Günsav da bu kahramanlardan biriydi. Gülnihal isimli gemiyle Bandırma’ya gelerek Kuvay-ı Milliye hareketini başlatıp, direnişi örgütledi. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Millî Mücadele kahramanlarını rahmetle anıyor, Günsav ailesine teşekkür ediyorum. Bandırma’ya hizmet eden bir belediye başkanı ve Bandırmalı olmaktan gurur duyuyorum” dedi.

Ardından anıt üst düzey protokol tarafından açıldı.

BEKİR SAMİ GÜNSAV KİMDİR?

Bekir Sami Bey, Kuzey Kafkasya’dan Anadolu’ya göç edip, Manyas’a yerleşen Çerkeslerin “Ubıh” boyuna mensup “Zorakho” ailesinden Gubzeç Hasan Bey’in oğlu olarak 1879 yılında doğdu. Bursa Askeri Lisesi’ni bitirdikten sonra Harp Okulu’na girerek17 Ocak 1900 tarihinde 421 öğrenci arasından 17’inci sırada piyade teğmeni olarak mezun oldu.

İzmir’in işgalinden üç gün sonra 18 Mayıs 1919 akşamı eski Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Bey(Orbay), Bekir Sami Bey, 20 Mayıs sabahı Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa ile Erkân-ı Harbiye Umumiye Reisi Cevat Paşa’yı ziyaret eder. Şevket Turgut Paşa, kendisini 56. Tümen Komutanlığına asaleten, 17. Kolordu Kumandanlığına da vekâleten atamaya karar verdiklerini, atama kararının da arkasından gönderileceğini sözlü olarak tebliğ eder. Bu görevde kendisinden beklenenleri ise merkezi İzmir’deyken işgal sırasında İzmir’den çıkıp dağılan 17. Kolordu’nun toparlanması ve yeniden tanzim edilmesi, yöredeki cephane depolarının yurdun iç kısımlarına taşıttırılması ve işgal güçlerine mukavemet için halkın uyarılması olduğunu özellikle vurgular.

Düşmanla silahlı bir çatışmaya girmekten mümkün olduğunca sakınmasını da ekler. Sonra da bu göreve başlayınca neler yapmayı düşündüğünü sorar. Bekir Sami Bey de bu soruya “Vatanım neyi emrediyorsa” karşılığını verir. Bu cevap üzerine Şevket Turgut Paşa, makam masasının gözünden çıkardığı 1000(Bin) kâğıt Türk lirasını vererek, elinde ancak bu kadar para olduğunu belirtir ve babacan bir tavırla şunları söyler:

“Haydi oğlum, vatanın neyi emrediyorsa onu yap. Hükümetin, belki seni koruyamaz. Belki çok kötü durumlara düşersin. Üzülme! Vatanın emrini yapanlar, her devirde aziz ve mübarek olurlar. Sen de aziz ve mübarek ol!”

21 Mayıs 1919 sabahı erkenden Gülnihal Vapuru ile Bandırma’ya gitmek üzere yola çıkarlar. Hamit Şevket(İnce) ve Yüzbaşı Süleyman Sururi Beyler ile vapurda tanışıp, aynı amaçla çalışmak üzere anlaşırlar. Öğleden sonra Bandırma’ya çıktıklarında, Rum evlerinin Yunan bayrakları ile süslenmiş, caddelerin de bayraklarla donatılmış ve tören takları kurulmuş olduğunu görürler. Türk kesimi ise iyice sinmiştir. En önce, 17. Kolordu Kumandanı Vekili olarak Bandırma’ya geldiğini, bölgedeki askeri ve idari tüm makamlara tebliğ eder.

22 Mayıs sabahı ilk iş olarak da 61. Tümen Komutan Vekili Yarbay Refet Bey’i çağırtıp, sert bir üslupla Millî Mücadele’nin ilk uygulamalı emirlerinden birini verir:

“Burası Türkiye’dir. Burada sadece Türk bayrağı dalgalanabilir. Bir başka ülke bayrağının dalgalanmasına da izin vermek alçaklıktır. Üç saat içinde tüm Yunan bayrakları indirilecek, kurulu taklar yıkılacak, karşı koyan olursa öldürülecektir. Aksi halde ben sizi öldüreceğim.”

Yarım saat içinde halkında desteğiyle tüm bayraklar indirilir, taklar yıkılır. Öğleden sonra memur, esnaf ve halkın toplandığı Haydar Çavuş Camii’nde etkili ve halkı heyecanlandıran bir konuşma yapıp, sözlerini şöyle bağlar:

“Ey Müslümanlar! Eğer bu camide çan görmek, ailelerinizi Yunan palikaryalarının koynunda görmek istemiyorsanız, haydi silah başına! Ya düşmanları öldüreceğiz ve bu vatan bize kalacak ya da biz öleceğiz. Bu vatanı alanlar burada tek Türk bırakmayacak. Bilin ki her yabancı bayrak düşmandır.”

ÖNDER BALIKÇI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —