Bandırma Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (BANSİAD) aylık toplantısı Odaman Otel’de yapıldı. Toplantının birinci bölümünde Hüseyin Muslubaş ve Berkay Dedeoğlu’nun BANSİAD’a üyelik rozetlerini dernek başkanı Çetin Mirap taktı. Böylece derneğin üye sayısı 43’e yükseldi. Ardından, Bandırma Kent Konseyi Başkanı, BANSİAD eski başkanı ve delegesi A. Levent Coşkun, 1/100 binlik Çevre Düzeni’ni eleştirdi. Dernek üyeleri de plan hakkında düşüncelerini açıkladılar.
BANSİAD Yönetim Kurulu tarafından 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı ile ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, 20.08.2014 tarih ve 13549 sayılı oluru ile onaylanan Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı içinde, ilçemizin batısında, Hıdırköy, Şirinçavuş ve Bezirci köyleri ve kıyı kesimi arasında kalan yaklaşık 4800 hektarlık alanda, ülke genelinde eşine az rastlanır büyüklükte sanayi alanı planlanmıştır. Bu büyüklükteki bir sanayi alanı, sadece Bandırma ilçesini değil, tüm Marmara Bölgesi’ni ve Kuzey Ege Bölgesi’ni birçok açıdan değiştirebilecek niteliktedir. Başta bölgenin doğal alanları üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler olmak üzere nüfusa baskısı ve ulaşım bağlantıları ile birlikte bölgenin tüm çehresi değişecektir. Çevre Düzeni Planı’nın hedefleri arasında koruma-kullanma dengesinin gözetilerek, sektörler arası ilişkinin kurulması ve geliştirilmesini sağlamak, ayrıca kıyı yapılarının, deniz ekosistemlerini bozmayacak şekilde, kara tarafındaki kullanımlar ve çevresindeki doğal yapı ile ilişkilendirilerek geliştirilmesi belirtilmiş olmasına rağmen Bandırma-Biga hattında ayrılan sanayi lekesinin tarımsal ve deniz ekosisteminin koruma-kullanma dengesini gözetmediği açıktır. Geçim kaynakları tarım ve balıkçılık olan 1. derece tarım arazisine sahip Hıdırköy, Şirinçavuş ve Bezirci köyleri tümüyle yok edilmektedir. Planlanan sanayi alanı, kentimize ekonomik olarak yarar sağlayacaktır, ancak bu sanayi alanının özellikle ‘ANA METAL İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’ olarak ilan edilmek istenmesi ile yerel yönetimin ve kent halkının karar verme sürecinde yer alamayacağı açıktır. Yapılmak istenen sanayi tesisleri, insan ve çevre sağlığına, deniz canlılarına zarar vermeyecek modernlikte olması gerektiğinden, bölgenin, içinde yüksek ölçüde kirletici unsurlar barındıran ‘ANA METAL ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’ olmasını istemiyoruz.”
Haber : Önder Balıkçı