Tarih: 22.03.2024 21:59

BANÜ’de “Su, İklim ve Marmara”konulu seminer

Facebook Twitter Linked-in

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı: “İklim değişirken suyla kurduğumuz yanlış ilişkiyi değiştirmek zorundayız.”

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı “, Su, İklim ve Marmara” konulu seminerde suyun önemine değindi.

Prof. Dr. Aziz Sancar Konferarans Salonun’daki semineri,Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Pro.Dr.İsmail Boz, öğretim üyeleri ve öğrenciler izledi.

Bugünün 22 Mart Dünya Su Günü olduğunu hatırlatan Mustafa Sarı seminerde yaptığı konuşmada, “ Nefes aldığımızda havanın içindeki oksijenin en az yarısı sudan geliyor. Suyla bağımız, aldığımız nefes kadar kuvvetli olduğunu vurgulyan Sarı,

“Dünyanın ¾’ünü kaplayan suların %97,5’i tuzlu deniz ve okyanus suyu. %2,5’luk tatlı suyun 2/3’ü buz veya yer altı suyu. Bizim kullanabileceğimiz su miktarı toplam suyun en fazla %1’i kadar.

Suyun %8’i kentlerde, %70’i tarımda, %22’si sanayide kullanılıyor. İnsanlar hiç su içmese, banyo yapmasa veya sifon çekmese bile mevcut tarımsal ve endüstriyel üretim şeklinin geleceğimizi karartacağı ortada.

Bir fincan kahve için 130 litre, bir tişört için 2500 litre, bir hamburger için 1650 litre suya ihtiyaç var.

İlgimizi barajlarda kaç günlük su kaldığından, kuruyan göllere, derelere, nehirlere çevirme zamanı.

Kirlilik, yanlış kullanım, iklim değişimi ve yetersiz su yönetimi yüzünden kuruyan su kaynaklarının içinde yaşayan balıklar, kuşlar, omurgasızlar ölüyor. İnsanın doğadaki yaşam bağları zayıflıyor.

Dünya nüfusunun %90’ı bir su kaynağına en fazla 10 km uzakta yaşıyor. Çünkü suya muhtacız ama kirletiyoruz, israf ediyoruz, su kaynaklarını, sulakalanları kurutuyoruz.

Biz su zengini bir ülke değiliz. 112 milyar metre küp su varlığımızı 2050’de ulaşılacağı öngörülen 100 milyon nüfusa bölersek kişi başına düşen su miktarı 1120 metreküp civarında olacak. Yani su fakiri sayılabilecek bir orana ulaşacağız.

İklim değişirken suyla kurduğumuz yanlış ilişkiyi değiştirmek zorundayız.

Çare ne mi? Suyu hesabımızdaki para hassasiyetiyle yönetmeli, tarımda verimli su kullanımını sağlamalıyız. Su kirliliğinin önüne geçmeli, atıksu arıtma ve deniz suyundan tatlısu eldesi için yeni teknolojiler geliştirmeliyiz. Arıtmalardan çıkan suyu atık su barajlarında toplayıp tarımda, endüstride yeniden kullanmalıyız.” Dedi.

Ahmet PESEN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —