Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan, Belediye ye ithal memur, başkan yardımcılarının istifaları, bir muhtarlığın mühürlenmesi gibi başlıklar altında basında çıkan haberlere cevap verdi.
Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan, "Belediye ye ithal memur, başkan yardımcılarının istifaları, bir muhtarlığın mühürlenmesi" gibi başlıklar altında basında çıkan haberlere cevap verdi.
Erdek Belediyesi`ne ithal memur, başkan yardımcılarının istifası ve Sahil Mahallesi Muhtarlığının mühürlenmesi gibi başlıklar altında çıkan asılsız ve yanıltıcı haberlere Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan`dan cevap gecikmedi.
İthal memur zorunludur...
Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan, gazetemize yaptığı açıklamada, "Ara sıra basında yayınlanan ithal memur tartışmaları ile vatandaşlarımıza yanlış bilgiler aktarılmaktadır. Bu konuda gerek vatandaşlarımızı gerekse basını aydınlatmak istiyorum" diyerek başladığı açıklamasında şunları dile getirdi:
"İçişleri Bakanlığı tarafından, ilçelerin nüfusuna göre norm kadroları belirlenmiştir. Buna göre şu an ki norm kadromuzda 146 memur ve 73 işçi çalıştırılabilir. Bu rakamlara karşın Erdek Belediyesi 40 memur ile hizmetlerine devam etmeye çalışıyor. İşçi sayımız ise 187`dir. Bu rakamlardan anlaşılacağı gibi, 108 memur açığımız olduğu gibi, işçi kadromuz da ise 114 fazlalık vardır. İşçi sayısının azalıp yeni kadro açılabilmesi için, işçilerin emekli olması gerekmektedir. Bu bağlamda işçi sayımız 73`ün altına düşmeden kadrolu işçi alamayız. Yani özetle belediyemize kadrolu olarak 1 işçi dahi alamıyoruz, alabilmemiz için 114 işçimizin emekli olması gerekmektedir.
Bu bağlamda işçi sayımız 73`ün altına düşmeden kadrolu işçi alamayız. Yani özetle belediyemize kadrolu olarak 1 işçi dahi alamıyoruz, alabilmemiz için 114 işçimizin emekli olması gerekmektedir.
Bir kişinin memur statüsünde belediyede çalışabilmesi için en az lise mezunu ve Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) girip, geçer puan alması gerekmektedir. Belediye aradığı niteliklere uygun memur için kendi başına görevlendirme veya işe alım yapamaz. Yasalara aykırıdır. Belediyeler bu ihtiyacını ancak Devlet Personel Daire Başkanlığı`na başvurarak, herhangi bir şehirde yaşayan o nitelikteki memuru belediyede görevlendirmek sureti ile karşılayabilirler. Ayrıca Belediyeler kendi başlarına kadroları müsait olmak şartı ile sadece itfaiye erleri alabilirler. Bu durumda dahi, öncelikle bu ihtiyacını ulusal ilan ile duyurmak, Türkiye`nin her yerinde yaşayan adayların başvurularını almak zorundadırlar.
Bu şartlarda hangi birime ve nasıl Erdek`te yaşayan memur alınabilir?
Basının bir bölümü ve malum çevrelerin deyimi ile ithal memur çalıştırmamız bu durumda kaçınılmazdır.
Malum belediye başkanı döneminde birçok şey gibi bu işte kulak arkası edilmiş. Belediyenin birimlerinde vatandaşa hizmet veren personelin, birimleri ile ilgili eğitimleri yaptırılmamış ve birimlere nitelikli eleman yetiştirilmemiştir. Ben Erdek Belediyesi`nin Modern Kaliteli Hızlı hizmet vermesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Erdek Belediyesi`nde hedefimiz konularında uzman, memurların ve işçilerin hizmet vermesini sağlamaktır.
İthal Nikâh Memuru olarak tanımlanan memur transfer değildir. Kendisi İçişleri Bakanlığı`ndan boş nikâh memuru kadrolarını öğrenerek, Erdek Belediyesi`nde görev talep etmiştir. Eski Nikâh Memurumuzdan boşalan kadromuzda görev almıştır.
Malum çevrelerin etkisinde kalan, bazı taraflı basın kuruluşları, haberlerini yayınlamadan önce kısa bir araştırma yaparak, halka doğru bilgileri tarafsızca aktarmaya çalışmaları daha doğru olmaz mı?... Hiçbir zaman yapmadılar, kendileri de araştırsa, bana da sorsalar doğru bilgiye sahip olabilirler. Doğrular, onların işine gelmiyor ki
Bu araştırmalar sonucunda Erdek`li de olsa, memur alımımın Türkiye genelinde ilan olunması gerektiğini ve bu görevlendirmede KPSS sınavında alınan dereceye göre puanı en yüksekten en düşüğe göre sıralamayla yapıldığını, alım sürecin de 3 kişilik bağımsız komisyon tarafından adaylara mülakat yapılıp, görevlendirileceğini de öğrenmiş olacaklardı. Bu durumda "Bu işleri yapacak Erdek`li kimse yok muydu?" sorularına da cevap bulmuş olacaklardı."
İstifalar şok değildir...
Gazete sayfalarına sık sık yansıyan bir diğer konu ise, Belediye Başkan Yardımcıları Selçuk Acu ve Mesut Çinur`un istifa konularıdır. Her iki arkadaşımda benim için çok değerlidir ve dava arkadaşlarımdır. Onlar ile benim aramı kimse bozamaz. Bu bir bayrak değişimidir. Bu bayrağı onlar taşıdılar ve başka arkadaşlarına devrettiler. Bazı malum kişilerin yapmaya çalıştığı gibi, kendi çıkarları için belediyeye zarar vermeye çalışmadılar. Mazeret bildirerek istifa ettiler. Karşılıklı konuşarak ve mutabık kalınarak verilmiş istifalardır. Bu vesile ile kendilerine verdikleri ve verecekleri hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Sürekli olarak onların yanındayım, onlarda benim yanımda."
Muhtarların siyasi görüşü beni ilgilendirmiyor.
12 Eylül 2010 Anayasa Değişiklik Referandumunun üzerinden 2,5 ay geçti evet`çi hayır`cı tartışması bitmedi. Beni hangi muhtarın evet`çi hangisinin hayır`cı olduğu ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren yaptıkları işler ve hizmetleridir. Sahil Mahallesi Muhtarı`nın kullandığı bina vatandaşlardan gelen kaçak yapı şikâyeti nedeni ile mühürlendi. Kendisi ile temasa geçildi, Referandum öncesi, yardımcı olmak için bürosunun önüne muhtarlık büfesi konuldu, kullanan olmadı. Kaçak yerde resmi hizmet vermeye çalışan muhtar mı suçlu? Görevini yapan belediye başkanı mı?
Kişilerin siyasi görüşleri kendi tercihleridir. Kimsenin beynine, düşüncelerine baskıyla ve zorlamayla hükmedemeyiz. Hangi esnafa "Evet oyu ver" diye baskı yapıldı? hangi küçük esnafın dükkanı mühürlendi? Merak ediyorum..
Bir merakım daha var, acaba bu malum çevreler, savundukları malum kişilere sordular mı kaç kişinin ve kaç esnafın yerini mühürlediler?
Herkes yasaların belirlediği çerçevede işini yapacak. Yasaya aykırı iş yapanın cezasını zulümle, zorbalıkla değil, yasanın belirlediği ceza ile verilecektir. Ben onun gibi çıkarcı değil kuralcıyım, kurallara uyulacak." dedi.
Ağaçlar Erdek-İzmir hattında mı kayboldu?
Belediyenin kapısında bulunan, sözde iki adet selvi ağacının kurumasını diline dolayan, malum çevre ve taraflı basın mensubu arkadaşlarım.
Sorarım size;
Sözde kuruyan iki selvi ağacı, eski dönemde, İzmir`li firmadan 650 bin lira gibi astronomik bir rakama alınan selvilermidir?
Hani depolarda çürüyen, satın aldığı şirketin sahibini belediyenin makam arabalarıyla İzmir`e, evine kadar bırakılan!
Hani belediyenin başkanlık makamında mükellef kahvaltı sofralarıyla ağırlanan kişinin şirketinden alınan selvi ağaçları mı?
Belediyenin önünde sözde kuruttunuz diye derdine düştüğünüz selvilerin parası, malum başkan döneminde ödenmeyip, bizim dönemimizde ödendi. Erdek Belediyesi`nin kurutulmuş duruma sokulan kasalarını, ziyan olan dünya kadar malını, sorgulamayan malum basın mensupları, benim doğaya, bitkilere, peyzaja olan düşkünlüğümü 18 ayda göremediler ise Allah gözlerindeki perdeyi kaldırsın diyorum.
Neden bu taraflı basın ve malum çevreler, faizi ile 1 milyon lirayı bulan, gelip gelmediği ve nereye dikildiği belirsiz ağaç ve bitkileri sorgulamıyor? Bu kadar borç varken bu kadar büyük miktarda bitki alımı yapılıp yapılmadığını, acaba ortada bir çıkar ilişkisinin var olup olmadığını, yoksa ağaçların İzmir-Erdek hattında mı kaybolduğunu, araştırıp yazmıyorlar?
Yorumu gerçekleri gören ve haklıyı, haksızı çok iyi ayırt edebilen Erdek halkına bırakıyorum."
