Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma
Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç: ?İktidarın yanlışları nedeniyle Ortadoğu batağına sürüklendik?
Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent: ?Ülkemiz ekonomisi için önümüzdeki 10 yıl çok zor geçecek?
Bandırma Gazeteciler Cemiyeti´nin(BGC) düzenlediği ?Basın paneli? ne katılan Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ile Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent, gazeteciliğin sorunları ve geleceği hakkında açıklamalarda bulundular.
Barış Manço Kültür Merkezi´nde, Gazeteci -yazar Önder Balıkçı´nın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde düşüncelerini açıklayan Pınar Türenç, 2005-2006 yılından bu yana basın özgürlüğünün örselendiğinin altını çizdi. Basın Konseyi´nin görevleri hakkında bilgi veren Türenç, ?30 yılı aşkın süredir Türkiye´nin basın özgürlüğü ve medya etiğinin yerleşebilmesi için çalışan bir kurum. Bu etiğin içselleştirilmesi için örgütlü çalışmak zorundayız. Her 15 günde bir gelen şikâyetleri ele alarak ve tartışıyoruz. Bizden çıkan sonuçlar, mahkemelerde bilirkişi olarak değer buluyor. 2005-2006 yılından beri medya özgürlüğü çok örselendi. Basın Konseyi, günün 24 saati tutuklu gazeteciler için cezaevi kapılarında hak aramaya başladı. Cumhurbaşkanının, Amerika´da ?Onlar gazeteci mi?´ dediği günün akşamı itibariyle 174 gazeteci tutsak. 174 gazeteciyi alıncaya kadar o cezaevi kapılarında nöbet tutmaya devam edeceğiz. Bu işin içinde halkın ve STK´ların olmasını çok önemsiyorum. Bugün itibariyle 174 gazeteci tutuklu, 100 gazeteci aranmakta. 700´den fazlasının basın kartı iptal edildi. Binlerce gazeteci işsiz. 187 gazete ve televizyon kanalı kapatıldı. İnternet sitelerine de erişim engellenmekte.?dedi.
Türen, sözlerini ?Gazeteciden terörist çıkmaz. Gazeteciden terörist çıkarmaya çalışanlar da tarihi yanılgı içindedirler. Gazeteciler, gazetecilik yaptıkları için içeride 174 gazeteci var ama dışarıda hepimiz tutukluyuz. Tablomuz bu. Haberin olmadığı yerde biz de yokuz. Haber eşittir gerçek demektir. Biz gerçeğe de özgürce ulaşamıyorsak bilin ki bunun adı demokrasi değildir? diye konuştu.
Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü ve İnsan Kaynakları eki genel yönetmeni Sefer Levent de basın özgürlüğünün öneminin altını çizerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
?Dünyanın en zor mesleklerinden biri yapar duruma geldik. 22 yıldır gazetecilik yapıyorum. Önceden salonda dans ediyorduk. Şimdi bize ipe sıkıştırdılar. Ben ekonomi gazeteciliği yapıyorum. Bizim işim rakamlarla . Biz, muhalefet değil, Türkiye´nin gerçeklerinin yazmaya çalışıyoruz. Biz, Türkiye´nin gerçek rakamlarını yazacağız ki yanlışlara engel olalım. Amacımız, yanlışların yapılmasına engel olmaya çalışmaktır.
Ülkemiz ve dünya ekonomisini değerlendirirsek, şunları söyleyebilirim.
Türkiye için önümüzdeki on yıl geride bıraktığımızdan daha zor geçecek. Amerikan Merkez Bankası, faiz artırımlarına başladı. Piyasaya verdiği borç paranın dörtte birini çekecek. Bizim gibi ülkelerin dışarıda dolaşan paradan aldığı pay son derece azalacak. Biz bu döneme belirsizliklerle giriyoruz. Dibe vurmuyoruz ama bunu sonsuza kadar yapamayız. Biraz havalanmamız gerekir ama bunu şimdilik göremiyoruz. Büyümede iyi bir oran yakalamış gibi görünüyoruz. Ancak bir yıldır sanayiciler bir yıldır ülkemize yatırım yapmıyor. Tam tersine yatırımlar da sürekli azalıyor. Çünkü ara eleman yetişmiyor. Bu eğitimdeki sorunu gösteriyor. İşe uygun adam yetiştirmemiz gerekiyor.?
Paranın, istikrarın olduğu yere gideceğine dikkati çeken Levent, şunları söyledi:
?Dışarıda dolaşan paranın rekabetinin yaşanacağı döneme belirsizliklerle giriyoruz. Ekonomimiz, sık sık zor durumlara girse de, dibe vurmuyor, bir şekilde ayağa kalkıyoruz. Ancak bunu sonsuza dek yapamayız. Yabancı yatırımları mutlaka ülkemize sokmak zorundayız. Büyümemiz daha nitelikli ve kaliteli olmalıdır.?
Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç de konuşmasına, ülkemizin dış politikasında yapılan yanlışlar üzerinde durarak başladı. Dış politikada, ?Yurtta barış, dünyada barış? ilkesinden uzaklaşmamız ve siyasi iktidarın yanlışları nedeniyle batağa saplandığımızı öne süren Türenç, şu değerlendirmede bulundu:
?Daha önceleri zaman zaman Yunanistan´la gerginliğimizin dışında, ?Yurtta barış, dünyada barış´ ilkesini başarıyla yürütüyorduk. Ortadoğu, son derece kaygan ve belki dünyanın en karmaşık bölgesi. Orada bir İsrail devleti kurulmuş, genişlemiş ve insanların yaşam haklarına engel olmuş. Oradakiler isyan etmiş, Arap-İsrail savaşları ortaya çıkmış. Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda, Ortadoğu´ya fazla bulaşmamıştık. Ancak bu iktidar, bu ilkeyi bozdu. ?Biz, dünya devleti olacağız´ hayalleri ile Ortadoğu politikasını içinden çıkılmaz bir duruma getirdi. Irak, bölünme sürecine girmiştir. Bağımsız Kürt devleti en fazla iki yıl içinde kurulacaktır. Suriye, bizim de katkımızla bölündü, paramparça oldu. Cumhuriyetimizin güvence altında olmasının yolu, Suriye ve Irak´ın toprak bütünlüğünün korunmasından geçiyor. Irak ve Suriye´de iki ayrı Kürt devleti kurulacak. Türkiye, Ortadoğu´ya ulaşamaz duruma gelecek. ?Şam´da, Emevi Camii´nde cuma namazı kılacağız´ dediler. Altı yıl oldu. Bu Kürt devletlerinin kurulmasını engellemek zorundayız. Bu devletlerin kurulmasını en çok İsrail istiyor ve o şekillendiriyor. İsrail´in, Ortadoğu´da dostu yok. Bunu yaparsa kendine bağlı iki devlet kazanacak. Onun için bu devletlerin kurulmasını destekliyorlar. Referandum, ne yazık ki yapılacak. Oysa Türkiye, Ortadoğu´da ağırlığı olan bir ülkeydi. Barzani bile Turgut Özal´ın elini öperdi. Bu hükümet, Barzani´yi Ankara´da devlet başkanı gibi karşıladı. 1926´da, Ankara´da imzalanan bir anlaşmaya umudunu bağladı. İngiltere- Irak- Türkiye´ye arasında yapılan anlaşmaya güveniyorlar. Atatürk ve arkadaşların yaptıkları anlaşmaya sığınmak zoruna kalıyorlar bu da tarihin önemli bir cilvesidir.?
Gazetecilerin tutuklanması olayına da değinen Tufan Türenç, şöyle konuştu:
?Bu çocukların hiçbiri terörist ve vatan haini değil. Muhalefet olacak ki, iktidar yanlışlarını görsün. Kendinizi alkışlatmaya çalışırsanız, dış politikada bu duruma gelirseniz. Haberal gibi bir profesörü 4,5 yıl boyunca yatırdık. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan 5,5 yıl cezaevinde kaldı. Bu çocukların içeri atılması, tüm demokratik ülkelerde nefretle karşılanıyor. Gazeteciler, duruşma başlayana kadar hapiste tutuluyor. Böyle bir şey dünyada yok. Çağdaş hukukta hapsetmeden yargılamak ilkedir.?
Konuşmaların ardından izleyenlerin sorularını da yanıtlayan panelistlere, ?Bandırma Vapuru? plâketlerini Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza verdi.
Haber : Önder BALIKÇI
