Bandırma Ticaret Borsası(BTB) Başkanı Halit Sezgin, ?Üretim dışı toprakları tarıma kazandırmalıyız? dedi.
Sezgin, 18-21 Kasım 2019 tarihleri arasında, Ankara´daki ?Tarım Şurası?´nda da konunun gündeme geldiğine işaret ederek, şunları söyledi:
?Bu Şura´da, ülkemizde bulunan 3.2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması konusunda çalışmalar yapılacağı açıklanmıştı. Yine bu Şura´da, 3.2 milyon hektar tarım arazisinin atıl duruma düşmesinin nedenlerinden birinin de, ?Tarımsal Üretim Planlaması´nın uygulama eksikliği olduğu gerçeği dile getirilmişti. Üretim kararları genel olarak çiftçilerimizce bir önceki yılda oluşan ürün fiyatlarına ve/ ya da alışkanlıklara göre verilmektedir. Türkiye´de para eden ürün neyse çiftçiler, o ürünü ekmekte ya da yetiştirmekte ve plansız üretim çiftçilerin aleyhine bir durum yaratmaktadır. Sonuçta çiftçi hem toprağını ekmekten uzaklaşmakta, hem de ithalatın kapısı açılmaktadır.
Üretim dışı toprakların tekrar üretime katılması çok önemli bir karar olacaktır. Çiftçiler, yeniden topraklarında üretim yapmaya geri döndürülmelidir. Üreticinin kazanç elde etmesine olanak sağlanmalıdır. 3,2 milyon hektar atıl alan tarım ekonomisine tekrar kazandırılmalıdır. Çünkü pandemi döneminin, tüm dünyada tarımsal üretim ve gıda sektörünün önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.?
M. Rifat Hisarcıklıoğlu´nun başkanlığındaki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği´nin(TOBB), tarım sektörünün sorunları ve çözüm önerileri konusunda ciddi çalışmalar yaptığına dikkati çeken Sezgin, ?Birliğimizin, bu amaçla aynı zamanda Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanlığını da yürüten Ülkü Karakuş´un başkanlığında oluşturduğu Tarım Meclisi var. Bu meclisimizin, son olarak tarım sektörünün içinde bulunduğu sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili çözüm önerileri, meclisin sorumlu yönetim kurulu üyesi ve Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı tarafından açıklandı. Beş maddeden oluşan çözüm önerileri şöyle olmuştur:
?1- Tarımsal üretim arttırılmalı ve verimli duruma getirilmeli, iyi tarım uygulamaları geliştirilmeli.
2- Tarım sigortaları yaygınlaştırılmalı.
3- Tarımsal üretimde mazot, gübre, ilaç başta olmak üzere girdi maliyetlerindeki Özel Tüketim Vergisi düşürülmeli.
4- Gıda maddelerindeki Katma Değer Vergisi oranı düşürülmeli.
5- Tarımda kullanılan elektrik, tarımsal destekleme kapsamına alınmalı.´
Çok ciddi bir çalışma sonucu hazırlanan bu raporda açıklanan bu maddelerin her satırına katılıyorum? dedi.
TARIMDA SİGORTA ÇOK ÖNEMLİ
Tarım sigortalarının da öneminin altını çizen Bandırma Ticaret Borsası Başkanı Halit Sezgin, üreticilerin tarımsal emeklerini güvence altına alan Tarım Sigortaları Sisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi.
PANDEMİ DÖNEMİNDE FİYATLAR ARTTI
Sezgin, ?Ülkemizde ise pandemi dönemine ek olarak gıda sektöründe mevsimsel etkiler ve girdi maliyetlerindeki artışlar, fiyatlardaki artışlarda etkili oldu. Bunun sonucunda da sebze, meyve, yağ ve bakliyat gibi ürünlere büyük oranda zamlar yapıldı? dedi.
Pandeminin, tüm dünyada birçok sektörde olduğu gibi gıda sektöründe de olumsuz etkiler yarattığına dikkati çeken Sezgin, şu değerlendirmede bulundu:
?Ülkemizde pandeminin yanı sıra iklimsel koşullar da tarım sektörünü etkiliyor. Buna paralel şekilde, çiftçinin üretim girdileri de sürekli artıyor. İşte son olarak ayçiçeği fiyatları da çok arttı. Çünkü yağlı tohumlarla ilgili üretim yapan çiftçilerin giderleri çok artış gösterdi. Halen ülkemizde, ayçiçeği ihtiyacının ancak yüzde 60-65´i üretilebiliyor. Kalan yüzde 35-40´ını ise ithal ediyoruz.
Dünya piyasalarında temmuz ayında buğday fiyatları 200 dolar iken şimdi 300 dolar civarında, mısırın tonu 180 dolar civarında iken bugün 280 dolara yaklaşmış durumda. Yine özellikle ay çekirdeğinde sezon başında fiyat 4.000 TL iken bugünlerde 5.000 TL civarındadır.
Bu nedenle öncelikle yapmamız gereken kısmi çözümler üretmek yerine, mevcut sorunlarımızın çözümüne yönelik çalışmalar yapmalıyız ve sonucunda uzun vadeli tarımsal üretim modelleri oluşturmalıyız. Pandemi döneminde tüm dünya ülkelerinin merkez bankaları para basmak zorunda kaldılar. Likidite arttı, buna paralel olarak paranın alım gücü düştü. Ayrıca dünyada her türlü emtia, yatırımcılarınca stoklandı. Stok yapılması tarım ve gıda ürünlerinin fiyatlarında artışa neden oldu. Bu da nihai tüketiciyi olumsuz etkiledi.?
Ticaret Bakanlığı´nın, son aylarda ciddi gıda denetimleri gerçekleştirerek, gıdada fahiş ve haksız fiyat artışı yapanlara para cezaları kesmesinin doğru olduğunu vurgulayan Sezgin, ?Haksız fiyat artışlarıyla hiç kuşkusuz mücadele edilmeli, ancak temel sebepler de göz ardı edilmemelidir.? dedi.
Sezgin, ülkemizde son günlerde görülen yağışların da üretici için can suyu oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Haber : Önder Balıkçı