Bugün yoksanız, ne zaman varsınız?

Bu benzetme, telefon operatörleri için "cuk" diye oturuyor...
Bunlar, ne kadar doyumsuz şirketler anlamış değilim...
Tüm dünya´da olduğu gibi Türkiye´de de, Koronavirüs (COVIT-19) yaşamı felç etmişken...
Salgının, daha büyük kitlelere yayılmaması için olağanüstü önlemler alınırken...
Sağlık çalışanları, hayatlarını tehlikeye atarak, insan üstü performans ile çalışırken?
Çok yıldızlı oteller, kapılarını sağlık çalışanlarına ücretsiz olarak açarken...
Devlet, işverene destek çıkıp, vergi borçlarını ertelerken...
Belediyeler, açılamayan işyerlerinden kira almazken...
İcra ve iflas takipleri durdurulurken...
Hükümet, zorunlu olmadıktan sonra kimsenin evinden dışarı çıkmamasını istemezken...
Yaşlı ve hastaların ihtiyaçları özel ekipler tarafından karşılanırken...
Telefon operatörleri, ?Hep bana, rabbena" diyorlar...
Kendilerinden, başka hiç bir şey düşünmüyorlar?
Abonelerin, ödenmeyen faturalarını nasıl tahsis edileceğinin hesabını yapıyorlar?
Borcunu ödemeyenlerin, telefon görüşmelerine ve internetlerine kısıtlama getiriyorlar?
Sonra da, kapatıyorlar?
Ardından, yasal işlemler başlatıyorlar...
Evden çıkmamaları istenen insanların, en fazla telefon ve internete ihtiyaç duyduğu bu günlerde, telefon operatörlerinin, bu kadar basit hesap yapmaları, inanılır gibi değil...
Merak ediyorum?
Siz, bugünlerde yoksanız, ne zaman varsınız?
Yaşanan bu kriz süresince, abonelere, -yurt dışı hariç- ücretsiz hizmet verseniz ne kaybedersiniz ki?
Aksine?
Daha da, yücelirsiniz?
Türkiye´deki, telefon abonelerinin ilgi odağı olursunuz?
Hadi, bunu yapmıyorsunuz...
En azından, alınmayan faturaları, salgın sonrasındaki aylara bölün...
İnsanları, iletişime en fazla ihtiyaç duyduğu bu günlerde mağdur etmeyin...
Ayrıca, merak ediyorum?
Sokağa çıkmasına izin verilmeyen, kredi kartı kullanmayan aboneler faturalarını nasıl ödeyecekler?
Ödeme noktalarının birçoğu zaten kapalı...
Aboneler, 40-60 TL´lik faturayı yatırmak için, sizin ödeme noktalarınızı ararken, koronavirüs kapsın öylemi?
Gerçekten, "Allah gözünüzü doyursun"...
Bu kadar olmaz?