Tarih: 12.12.2012 00:00

Çalışan Kalpte BYPASS Hastaya Konfor Sağlıyor

Facebook Twitter Linked-in

"Çalışan kalbe bypass", kalbi durdurmadan ve hastayı kalp-akciğer pompasına bağlamadan gerçekleştirilen bir cerrahi yöntemdir. 
İşlem sırasında, koroner bypass ameliyatı tamamlanana kadar, kalp damarları içinde kan akımının devam etmesini sağlayan yöntemler kullanılarak, kalbin yapısının korunmasının sağlanabileceğini belirten Memorial Diyarbakır Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü`nden Op. Dr. Erdem Çetin, çalışan kalbe uygulanan bypass hakkında bilgi verdi.
Açık kalp ameliyatında oluşabilecek riskleri en aza indirir
Çalışan kalbi bypass ameliyatı sırasında, cerrah özel yöntemler kullanarak, sadece üzerinde çalışacağı kalp bölgesinin hareketlerini azaltır. Bu sırada kalp, hem vücuda hem de kendisine kan pompalamaya ve yaşam için gerekli fonksiyonu oluşturmaya devam eder. Klasik açık kalp ameliyatlarından sonra; bilinç bozuklukları, davranış değişiklikleri, böbrek yetersizliği, karaciğer enzimlerinin yükselmesi, mide ve bağırsak hareketlerinin azalması gibi düşük kan basıncına bağlı sorunlar gelişebilir. Böylelikle; kalp- akciğer pompasının kullanıldığı ve geçici olarak kalbin durdurularak devre dışı bırakıldığı "açık kalp ameliyatlarının" olası riskleri en aza indirilir.
Çalışan kalbe bypass için uygun hasta seçilmeli 
Çalışan kalbe bypass işlemi; 
* Kalp kasılma fonksiyonları ileri derecede azalmış, kalp-akciğer pompasını tolare edemeyecek hastalarda,
* Daha önceden felç veya geçici iskemik atak (mini-felç) geçirmiş kişilerde, 
* İleri derecede böbrekyetersizliğiolanlarda, 
* Kronik akciğer hastalığıbulunanlarda, 
* Tedavi olan veya tedavi edilmiş kansere yakalanmış hastalarda,
* 70 yaş ve üstü hastalarda uygulandığında yararlı sonuç sağlar. 
Çalışan kalbe uygulanan bypass hastaya ayrıcalık ve konfor sağlar 
Çalışan kalbe bypass uygulaması, ameliyat sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilecek riskleri en aza indirir. Bu işlem;   
* Kalp fonksiyonlarının daha iyi korunmasını sağlar.
* Özellikle riskli hastalarda ameliyat başarısını artırır. 
*Hastanede kalış süresini azaltır.
* Yoğun bakımda kalış ve solunum cihazına bağlıkalma süresini azaltır.
* Hastanın ameliyat sonrası iyileşme süresini kısaltır. 
* Ameliyat sonrası halsizlik ve iştahsızlık gibi şikayetleri azaltır. 
* Akciğer, böbrek ve karaciğer yetmezliklerinin görülme ihtimalini en aza indirir.
* Sinirsel-bilinçsel ve davranış bozukluklarının, en ağır haliyle felç şeklinde ortaya çıkan beyin hasarı riskini azaltır. 
* Kalbin kan ihtiyacını en aza indirir.
* Göğüs kesilerinde, enfeksiyon risklerinin azalmasını sağlar. 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —