Akdeniz Parlamenter Asamblesi Türk Grubu’nu temsilen Birleşik Arap Emirlikleri’ne giden heyette yer alan AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, Türkiye’ye haksız suçlamalarda bulunan Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve Suriye’li temsilcilere ağzının payının verdi
Canbey, ülkemize haksız suçlamalarda bulunan Rum, Yunan ve Suriye temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada "Çözüm odaklı değilsiniz, meseleye şaşı bakıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
BAE Dubai’de gerçekleştirilen Akdeniz Parlamenter Asamblesi 16. Genel Kurulu Toplantısı’na katılan Milletvekili Mustafa Canbey, Türkiye’nin bölgesel barışın tesisi noktasında yürüttüğü güçlü diplomasinin önemini anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen güçlü diplomasinin, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel birçok sorunun çözümüne olumlu katkılar sağladığını söyleyen Milletvekili Canbey’in konuşması yoğun alkış aldı.
Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve Suriye’li temsilcilerden gelen eleştiriler üzerine de söz alan Canbey, şöyle konuştu: “Türkiye Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulma noktası için adanın gerçeklerine odaklanılmasının gerektiğini düşünen bir ülkedir. Adada rüştünü kanıtlamış iki halk ve iki devlet vardır. Kıbrıs Rum Yönetimi bunu hiçbir zaman kabul etmemiştir. Kıbrıs Türk tarafının önerisinin temelinde Kıbrıs Türk halkının müktesep egemenlik ve eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi bulunmaktadır. Müktesep haklarının tescil edilmesinin akabinde, iki devlet müzakerelere başlayabilir. Kıbrıs Türk halkının çözüm vizyonunu biz destekliyoruz. Uluslararası toplumda Kıbrıs Türklerinin çözüm önerisini ön yargısız bir şekilde değerlendirmesini ve taraflar karşılıklı olarak kabul edilebilir ve sürdürülebilir, aynı zamanda Akdeniz’deki barışa da hizmet edecek bir çözüme ulaştırmaları yönünde teşvik etmesini bekliyoruz. Şunu da özellikle ifade etmek gerekir ki, Türkiye Birleşmiş Milletlerin verdiği Annan Planı’na sadık kalmıştır, desteklemiştir. Kıbrıs Türkleri de bunu onaylamışlardır. Fakat Kıbrıs Rum Yönetimi bu anlaşmadan kaçmıştır ve anlaşmayla ilgili maalesef samimi davranmamıştır, konuya gerçekçi yaklaşmamıştır, çözüm odaklı olmamıştır. Yunanistan’a gelince; Onlarla ilgili de birkaç cümle söylemek istiyorum. Yunanistan da maalesef Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarına saygı duymamaktadır. Ege Denizi’nde hava ihlalleri yapmakta, sınırlarımızı ihlal etmektedir. Türkiye’nin bütün barışçıl yaklaşımına, kendi bölgesindeki barışçıl vizyonuna aykırı hareket etmektedir. Biz Yunanistan’dan iyi komşuluk ruhuna uygun davranmasını istiyoruz. Ve biz Yunanistan’dan bir şey daha istiyoruz. Bugün denizlerden gelen göçlerde Türkiye birçok göçmene el uzatmaktadır. O botlarda bulunan kadınlara, yaşlılara ve çocuklara el uzatmaktadır. Maalesef zaman zaman bu göçlerde denizlerdeki dalgalara kapılan çocukların cesetleri kıyılara vurmuştur. Bu da tüm dünyanın gözleri önüne fotoğraflarla serilmiştir. Yunanistan’ın botları geriye ittiğini, botları batırmaya çalıştığını ve göçmenlerin haklarına saygılı olunmadığını görüyoruz. Bu noktada daha insancıl davranmasının Yunanistan için ve dünya kamuoyu için, insanlık için iyi olacağını düşünüyoruz. Bunun yanında yine birkaç cümleyle Suriye’nin iddialarına da yanıt vermek istiyorum. Biz yaklaşık 4 milyon Suriyeli göçmene ev sahipliği yapıyoruz ve bu noktada insanlık adına doğru davrandığımızı düşünüyoruz. Göçmenlere sahip çıkmanın vicdanla alakalı bir konu olduğunu ve bugün göçmen olan herkese insanlık değerleri adına tüm ülkelerin sahip çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Komşumuz Suriye’yi gelecekte istikrarlı, müreffeh ve halkını meşru talepleri doğrultusunda yöneten demokratik bir ülke olarak görmeyi arzuluyoruz.”
Haber Merkezi