CHP Balıkesir Milletvekili A. Nedret Akova, infaz ve koruma memurları ile cezaevi ikinci müdürlerinin şikâyetlerini meclise getirdi.
CHP Milletvekili Akova, konu ile ilgili verdiği soru önergesinde şu hususlara değindi:
"İnfaz ve koruma memurları, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerle ilgili birçok farklı işi yaparken hem can güvenliği riski çok yüksek bir görevi yerine getirirler hem de görevlerinden dolayı toplumumuzun önyargı ile yaklaşması ile mücadele ederler. İnfaz ve koruma memurları özlük hakları yetersiz bir şekilde yıpranma payı olmadan, psikolojik açıdan çok zorlu bir görevi yerine getirirler."
Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için verilen soru önergesinde Akova, şu soruları yöneltti: İnfaz ve koruma memurlarının özlük haklarının iyileştirilmesi için ne gibi çalışmalar yapılması planlanmaktadır? İnfaz ve koruma memurlarının hak ettikleri yıpranma payı, ilgili Bakanlıklarla koordine edilip, neden verilmemektedir? Atama yönetmeliğinde "başarısız bulunanlar veya meslek onuruyla bağdaşmayan tutum ve davranış içerisinde olanlar" diye bir anlatım ile ikinci müdür atamalarının yapılabileceğinin ifade edilmesi, ikinci müdürlerin görevlerini yerine getirmelerinde ne ölçüde olumsuz etki yaratacaktır? "Başarısız bulunanlar veya meslek onuruyla bağdaşmayan tutum ve davranış içerisinde olanlar" olumsuz ifadesini, Atama Yönetmeliğinden çıkarmayı planlıyor musunuz? Atama Yönetmeliğini düzeltmeyi düşünmüyorsanız, bu negatif ifade ile bir kişinin göreve başlatılması, o kişin görevine baştan başarısızlığı ve yetersizliği kabul edilmiş bir şekilde atanarak, aşağılanması ve başarısızlığa mahkûm edilmesi demek olduğunu düşünmüyor musunuz? Birinci müdürler arasından bu görevde kalmasında sakınca görülenler, ikinci müdür olarak da görev yapmaları sakıncalı olmaz mı? Birinci müdür iken ikinci müdür yapılma işlemi gayet keyfi bir uygulama değil midir?