Havutça, çeltik üreticilerinin sorunları üzerine TBMM´ye verdiği araştırma önergesinde şu ayrıntılara yer verdi:
?Ülkemizde toplam 30 ilde, 1,1 milyon dekar alanda çeltik tarımı yapılmaktadır. Ekilen alan ve üretim bakımından ilk sırada Marmara Bölgesi yer alıyor. Ekim alanında bu bölgeyi, Karadeniz, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi takip ediyor. Üretilen çeltiğin yüzde 40´ı Edirne ilinde üretiliyor. Edirne´yi yüzde 13,6 ile Samsun, yüzde 11 ile Balıkesir, yüzde 10 ile Çanakkale, yüzde 7,3 ile Çorum, yüzde 3,8 ile Sinop, yüzde 3,2 ile Tekirdağ, yüzde 2,8 ile Kırklareli takip ediyor. Çeltik üretiminin yüzde 92´si 8 ilde üretiliyor.
Ülkemizde çeltik üreticisinin en büyük sıkıntısı maliyetlerdeki yüksek girdi kalemleridir. Çeltik üretiminde sulama ve gübreleme maliyetlerinin düşürülmesi, hem ekim alanlarını hem de üretimi artıracaktır. Çeltik maliyeti içinde toplam masrafların yüzde 17´sini su bedeli ve işçiliği, yüzde 14´ünü ise gübre ve işçiliği oluşturmaktadır. Çeltik, devamlı sulamayla tarla su altında tutularak yetiştirilen bir üründür. Ekimden hasada kadar, tarla yüzeyinin çoğunlukla suyla kaplı olması doğal olarak sulama masrafını arttırmaktadır.
Sulama maliyetlerinin düşürülmesi için basınçlı sulama sistemlerinin kurulumu desteklenmeli, sulama ücretlerinin düşürülmesine yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir. Üreticilerimize ödenen gübre desteğinin de önemi büyük.
Toprak Mahsulleri Ofisi´nin 29 Şubat 2016 tarihinde açıkladığı bilgilere göre 2014 yılı 830 bin ton olan çeltik üretimi 2015 yılında %10,8 artış göstererek 920 bin tona ulaşmıştır. Bu artış bile ülkemizdeki pirinç tüketimini karşılamamaktadır.
Bununla birlikte tarım desteklerinin en önemli kalemi olarak adlandırılan fark ödemeleri (prim) desteğinde de ciddi hiçbir artış yapılmamıştır. Çeltik üreticisinin başta mazot, gübre ve sulama girdilerinde ise yüksek oranlarda artışlar olmuştur. Çeltik üreticisinin yalnızca mazot üzerindeki dolaylı vergi yükü nedeniyle ödediği vergi miktarı, tarımsal destek bütçesinin neredeyse tamamına yakındır. Köylü üreticimizin mazotun litresine ödediği 3,6 TL´nin yaklaşık 1,5 TL´si ÖTV´dir. Çiftçinin aldığı destek ile mazota ödenen bedelin ise ancak yüzde 5´i karşılanabilmektedir. Desteklerin yetersizliğinin yanında zamanında verilmemesi desteğin amacına ulaşmasını engellemektedir.
Çeltik üreticisinin daha fazla üretim yapmamasının nedeni de su yetersizliğidir. Kamu suyunun çeltikçilere fahiş fiyatlarla verilmesi çeltik üretiminin geleceğini tehdit etmektedir. Çeltik açısından büyük önem taşıyan tarımsal sulamada kullanılan elektrik ve sulama fiyatları yüksek olup üreticinin maliyetleri artırmaktadır. Bu durum çiftçimizi üretemez noktaya getirmektedir.
Türkiye tarımında yetiştirilme potansiyeline sahip olduğumuz çeltik üretiminin artırılması, üreticilerinin sorunlarının tespit edilerek çözüme kavuşturulması, pirinç ithal eder ülke konumundan çıkmamızı sağlayacak politikaların üretimi için araştırma yapılması önem arz etmektedir.?
Haber Merkezi