CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, ?Vatandaşın pili bitmiş durumda? dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, TBMM Genel Kurulu´nda yaptığı konuşmada, hastanelerde kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi kliniklerinde kalp kapaklarının ve kalp pillerinin bulunamadığını ve bu sebepten dolayı ameliyatların ertelendiğini öne sürdü.
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: ?Türk Kalp Vakfı kurucusu, benim de tıp fakültesinde kitaplarından faydalandığım değerli hocamız Prof. Dr. Cemi Demiroğlu´nun kurmuş olduğu İstanbul Bilgi Üniversitesi ile ilgili yasayı konuşacağız. Cemi hocamız ?Kardiyolojinin Babası´ olarak bilinir ve Türkiye´de koroner anjiyografiyi ve de invaziv kardiyoloji yani stenti ilk uygulayan hekimdir. 1970´li yıllarda vatandaşlarımız yurtdışında sağlık hizmeti ararken, kendisi 1974 yılında Türk Kalp Vakfı´nı kurarak modern kardiyolojik tedavi hizmetlerini ülkemize getirmiştir. Vatandaşlarımız 1970´li yıllarda dünyayla eşit şartlarda sağlık hizmeti alırken şu an Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin Kardiyoloji Bölümünde kalp pili takılması gereken bir hastaya elimizde fazla kalp pili yok, sadece acil hastaların kalp pillerini değiştirebiliyoruz, sizi Diyarbakır Üniversitesine göndermek zorundayız deniliyor. Ordu Sağlık Müdürlüğü, kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi kliniklerinde kalp kapakları, kalp pilleri bulunmadığı için ameliyatların ertelendiğini duyuruyor. Geldiğimiz noktada ?Sağlıkta Dönüşüm Programı´ ile sağlık sistemi niceliksel hale gelmiştir. Yanlış sağlık politikaları sonucunda, ülkemizde sağlık hizmetleri dünyada rekor üstüne kırıyor. Örneğin OECD ülkeleri arasında kişi başına en fazla hekime başvuran ve yine OECD ülkeleri arasında en fazla MR çekimi yaptıran toplumuz. Nüfusumuzun yaklaşık 80 milyon olmasına rağmen acil servislerine başvuru sayımız 100 milyonun üzerindedir. Sağlık hizmetlerine aşırı talep olduğundan dolayı sağlık kuruluşlarının kapasitesi artık yetmemektedir. Bunun sonucunda özel sektörün sağlık hizmetlerindeki payı her geçen gün artmaya devam etmektedir. Poliklinik hizmetlerinin % 22´si, ameliyatların % 31´i ve uzman hekimlerin % 30´u artık özel sektördedir. Hiçbir ülkede özel sektörün ağırlığı bizim ülkemizde olduğu kadar değildir. Vatandaşımızdan 14 farklı kalemde katkı payı adı altında para toplanmaktadır. Bir üniversite öğrencisi mecburiyetten özel hastaneye gitmek zorunda kalıyor ve kendisinden 359 lira 70 kuruş katkı payı alınıyor. Diğer taraftan 2018 yılında döviz kurunun artışından dolayı ödenmeyen 413 kalem ilaç seçim yatırımı olarak yeniden ödeme listesine alındı. Parası olmayan vatandaşımızın, en az parası olan kişi kadar sağlık hizmetlerinden yararlanmaya hakkı vardır. Ancak bu durum ülkemizde artık mümkün değildir. Ülkemizde vatandaşımız kuduz aşısı dahi bulamaz hale geldi bu duruma acil olarak önlem almalıyız. Aksi takdirde vatandaş neredeyse kuduracak.?
Haber Merkezi