CHPli Havutça Adalet Bakanını eleştirdi

CHPli Havutça Adalet Bakanını eleştirdi

4. Yargı Paketi Meclisten AK Parti milletvekillerinin oylarıyla geçerken, CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ise Adalet Bakanını eleştirdi.

4. Yargı Paketi Meclisten AK Parti milletvekillerinin oylarıyla geçerken, CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ise Adalet Bakanını eleştirdi.
TBMM`de görüşülen ve kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı`nın 17. Maddesi üzerinde CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça söz aldı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin`i eleştiren Havutça, Adalet Bakanına hitaben, hukukun temeli meşruiyet, meşruiyetin temeli adalettir açıklamasında bulundu.
Havutça, AKP iktidarı döneminde adalet ve adalete olan güvenin toplumun bütün kesimlerinde kanayan bir yara haline geldiğini söyledi.
Silivri`de adil yargılanma olmadığına tanıklık ettik
Hukukçular gerekçeyle konuşur" diyen Havutça Silivri`de adil bir yargılanma değil, bir yargılanma olmadığı konusunda CHP`li milletvekilleri ile tanıklık ettiklerini açıkladı.
Konuşmasını, "Bakınız, savunmanın özgürce savunma yapması ve deliller toplaması o mahkemede sağlanabiliyor mu? Duruşmada aleniyet ilkesine uyuluyor mu? Savunma tanıkları dinleniyor mu? Duruşmaları basının izlemesi, halkın izlemesi için gerekli koşullar sağlanmış mı? Duruşmada yasamayı temsil eden milletvekilleri orada, duruşma esnasında yerine oturmak istiyor, mahkeme başkanı tarafından milletvekilleri bile yok sayılıyor, yasama yok sayılıyor ve en önemlisi, mahkemelerde, Anayasa`da teminat altına alınmış olan hâkimlerin bağımsızlığı ve vicdani özgürlüğü sağlanabilmiş mi? Bu koşullar var mı Silivri mahkemelerinde?" diyerek sürdüren Havutça, adil yargılamanın olmadığını öne sürdü.
Havutça, konuşmasında şöyle konuştu: "Paket üstüne paket çıkarıyorsunuz, baroları tehdit ediyorsunuz; baro başkanları gelip mahkemede duruşmayı izleyemiyor, jandarmalar, robocop`lar avukatları tekme tokat dışarı atıyor, baro başkanları yerlerine oturamıyor, halka barikatlar kuruluyor, tazyikli sular sıkılıyor, basın içeri alınmıyor. Nasıl bir yargılamadır bu? Ve, toplum soruyor, adalet, adalet, adalet arıyor. Sayın Bakan, o adalet ve yargının bağımsızlığı bir gün size de lazım olacak, bunu asla unutmayın. Bu halkın karşısında adaleti ayaklar altına alan, halkın iradesini, milletvekillerini bile yok sayan, orada oluşturduğunuz Gestapo mahkemelerinin karşısında milletin iradesini yok sayan anlayışın karşısında bir gün o adalet size de hiç kuşkusuz lazım olacak. Ve en acısı da milletvekili arkadaşlarımızla adil yargılanmayı bırakın etkilemeyi, orada en masum tavrımızla yerimize oturmak istediğimizde engellendiğimizde ve buna tepki koyduğumuzda, kendisini demokrat olarak tanımlayan bakanlar tarafından bir de açıkça tehdit edildik, hakkımızda fezlekeler düzenlenmesi istendi. Dokunulmazlıkları kaldırırmışsınız, bizi yargılarmışsınız. O dokunulmazlıklarımızı kaldırın, o fezlekeleri biz demokrasi adına, hukuk adına, yargı bağımsızlığı adına bir şeref madalyası olarak göğsümüzde taşıyacağız. Türkiye`de insan haklarına saygılı demokrasiyi, yargının bağımsız olduğu gerçek bir hukuk devletini hep birlikte yaratmak adına büyük bir sorumlulukla karşı karşıyayız ama bu yargı paketlerinin sorunu çözmediği, adil yargılanma hakkını sağlamadığı, yargının bağımsızlığını sağlamadığı çok açık. O nedenle, gelin, gerçek bir yargı paketi çıkaralım. Orada, milletvekillerinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi, demokratik bir ülkesinde olmadığı gibi gerçekten millet iradesini temsil eden milletvekillerimizi buraya getirecek önlemleri alalım. O paketi getirin, bu paketler bir işe yaramıyor."