Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığının Marmara Denizi’nde suyu ısıttığını belirtti. Buna kirliliğin de eklenmesi nedeniyle Marmara Denizi’nde denizanalarının arttığına dikkati çeken Sarı, “Deniz analarının çoğalması tek başına müsilajın göstergesi olmaz. Marmara Denizi’nde kirlilik mutlaka azaltılmalı.” dedi.
Denizde herhangi bir canlı topluluğunun hızla artmasının insanların denizle yanlış ilişki içinde bulunduklarının göstergesi olduğuna dikkati çeken Sarı, şunları söyledi: “Denizanaları çoğalıyorsa iki faktöre dikkat etmemiz lazım. Birincisi bu hayvanların üremesini, beslenmesini, gelişmesini teşvik eden, kolaylaştıran etkenler artmıştır. İkincisi denizanası nüfusunu kontrol eden balık türleri azalmıştır. Biz Marmara’da her ikisini de yaptık. Kirlettiğimiz denizde artan plankton, denizanasının artmasını teşvik ediyor. Yanlış ve aşırı avcılık teknikleriyle azalttığımız balıklar ortamda olmadığı için denizanası nüfusu kontrolsüz kaldı. Marmara Denizi’nde haftalık dalışlar yapıyorum. Son dalışımda deniz yüzeyi sıcaklığı 11 dereceydi. Oysa sıcaklığın 8-9 derece olması gerekir. Marmara Denizi, diğer denizler gibi ısınmaya devam edecek gibi görünüyor. Buna bağlı şekilde Marmara’da aşırı alg çoğalmaları var. Bu durum, denizin rengini değiştirip kahverengiye ya da kırmızıya çeviriyor. Son günlerde de denizanası popülasyonu çok arttı.”
Müsilajın denizle kurulan yanlış ilişkinin sonucu olarak ortaya çıktığını vurgulayan Sarı “Deniz yüzeyi sıcaklıkları artıyor, bu bizim kontrolümüzde değil, durduramıyoruz yani. Marmara Denizi’nin orijinal yapısı da değişmedi. Kontrol edebileceğimiz tek faktör olan kirlilik yükünde de henüz bir azalma yok. Bu durumda yeni bir müsilaj oluşumuyla karşılaşmak şaşırtıcı olmaz. 22 eylemden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı’nın 14 maddesi kirlilik yükünün azaltılmasıyla ilgili. Amasız, fakatsız bu planı uygulamak zorundayız. Aksi takdirde müsilaj oluşma tehlikesi Marmara Denizi’nin üzerinde ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi durmaya devam edecek.”
Denizanalarının çok artmasının denizin ekosisteminde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna işaret eden Sarı, şu değerlendirmede bulundu:
“Denizanalarının çoğalması, denizin ekosisteminin işleyişinde bir değişim olduğunu gösterir. Aşırı çoğalan denizanaları, önümüzdeki günlerde birçok balığın üreme döneminde yumurta ve larvaları yiyerek balık türlerinde azalmaya neden olabilir.”
BATAN GEMİ
Sarı, geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’nde 6 mürettebatı ile batan gemiyle ilgili soruyu da “Bu geminin batmasında meteorolojik koşulların yanında, geminin teknik sorunlarının bulunup bulunmadığı, yükleme kusuru yapılıp yapılmadığı ve denizde güvenlik şartlarına uyulup uyulmadığının da etkili olma olasılığı yüksek. Denizde güvenlik şartlarına uyum hayati niteliktedir. Aynı zamanda eğitimli ve tecrübeli gemi adamlarının istihdamı böyle kazaların önlenmesi için hayati önemdedir.” dedi.
ÖNDER BALIKÇI