Bandırma’da, “Marmara Denizi’nde PİNA(Pinna nobilis) Koruma ve İzleme Projesi-MAR-PİNA” konulu “1. Yıl Sonuç Toplantısı” başladı.
11-13 Kasım 2024 tarihleri arasını kapsayan toplantı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın konuşmasıyla başladı.
Ardından aynı üniversitenin Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Karadurmuş, “MAR-ÇAYIR” projesi ve İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Baytut, “Deniz çayırı epifit komünitesinin belirlenmesi” konularında konuştular.
Konuşmalarda Erdek ve Marmara adalarının deniz çayırları açısından en geniş yayılım alanlarına sahip bulunduğuna dikkat çekildi.
Doç. Dr. Uğur Karadurmuş, “İstanbul kıyılarında deniz çayırları çok seyrek görülüyor. Çünkü onları rahatsız eden çok olumsuzluklar var. Orada sadece 150 metre karelik bir alanda deniz çayırı görülüyor. Çünkü onların yayılmasını engelleyen faktörler var” dedi.
Karadurmuş, Paşalimanı, Hıdırköy ve Musakça’nın yanı sıra Erdek Körfezi’ndeki Narlı, Marmara Adası ve Çanakkale Boğazı’nda, “Posidonia Oceanica” cinsi deniz çayırlarının bulunduğunu, Güney Marmara Bölgesi, Marmara Adalar ve Çanakkale’de ise her cins deniz çayırının görüldüğünü belirtti. Doç. Dr. Karadurmuş, Marmara Denizi’nin ışık geçirgenliğine elverişsizliği ve kirlilik nedeniyle deniz çayırlarının en çok 20 metre derinlikte yaşadığına dikkati çekerek, bu denizin plankton açısından çok zengin olduğuna işaret etti. Karadurmuş, “Deniz Çayırları denizde çiçek açan tek bitki türüdür. 2-3 yılda bir çiçek açarlar” dedi. Uğur Karadurmuş, deniz çayırlarına basılması durumunda içinde insana zarar verecek hiçbir canlı türü olmadığını sözlerine ekledi.
Doç. Dr. Özgür Baytut ise epititleri anlatırken, “Epititler, deniz çayırı türlerinde toplam fotosentezin yüzde 60’ına kadar katkıda bulunabilirler. Epititler, ölü otçulların ayrışması yoluyla deniz çayırlarına azot transferini kolaylaştırarak, deniz çayırlarının besin durumlarını iyileştirebilirler” diye konuştu.
Prof. Dr. Mustafa Sarı da, bir soruyu yanıtlarken, “Deniz çayırları, onların evidir. Onların evlerine zarar vermek için makinelerle girilmez” dedi.
Toplantıya, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’ndan bazı yetkililer de katıldı.
ÖNDER BALIKÇI