Edincik’ten yükselen ses Zeytinime dokunma!

Bandırma’daki sivil toplum kuruluşları, Demokrasi Platformu, maden arayan şirketlere zeytinlikleri kesme hakkı tanıyan yeni Zeytin Yasası’nı, Edincik’te protesto etti.
Vatandaşların da destek verdiği etkinlikte, basın açıklamasını Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği(GÜMÇED) Bandırma Şube Başkanı Gültekin Mutlu okudu. Açıklamada şöyle denildi:
“Hepinizin bildiği gibi 1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle elektrik ihtiyacını karşılamak üzere zeytinliklerde madencilik çalışmalarına kamu yararına atıf yapılarak izin verilmiştir. Bu yönetmelikle zeytinlikler, başta kömür ve jeotermal olmak üzere maden işletmelerinin çalışma alanları içinde kalacaklar ve bu çalışmalar sonucu zeytinlikler yok edilecektir.
Başta maden lobisi olmak üzere sanayiciler, turizm ve otel işletmeleri kendi rantları için doğaya dost, doğayla uyumlu, binlerce yıl bu topraklarda yaşayan, insana ve tüm canlılara sayısız yararı olan, emeğin, bilgeliğin, barışın, zaferin, onurun simgesi olan zeytini ve zeytinlikleri yok etmek için ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Ancak bu çabaları yine boşa gidecek.
Yok etmek istedikleri “zeytin” gerçeğine kısaca bakmakta yarar var. Zeytinin ülke ve bölge ekonomisine katkısı büyüktür. Ülkemizde zeytin ağacı sayısı giderek artmakta, üretime katkısı da büyümektedir. 2021 yılı itibarıyla ülkemizde 193 milyon zeytin ağacı vardır. Zeytin ağacı sayısında dünyada ikinciliğe yükselerek İspanya’dan sonra gelmekteyiz.
Zeytin rekoltesi ise 1 milyon 738 bin ton, sofralık zeytin ise 506 bin tondur. Sofralık zeytinde dünya birincisiyiz.
Zeytinyağı üretimimiz 235 bin 727 tondur. Zeytinyağı üretiminde de İspanya ve İtalya’dan sonra dünya üçüncüsüyüz. Bugün 15 bin ton zeytinyağı stoğu bulunmaktadır. Toplam 250 bin ton zeytin yağının 170 bin tonu iç piyasada tüketilmekte, 80 bin tonu ise ihraç edilmektedir. Bugün fındık, fıstık, üzüm, kayısı, narenciyenin yanında zeytini ve zeytinyağını da ithal etmiyoruz.
Ayrıca ülkemizde, 500 bin aile zeytincilik sektöründen geçimini sağlıyor. Bir aileyi dört kişi kabul edersek 2 milyon kişi zeytincilik sayesinde yaşamını sürdürüyor.
Bölgemizde de zeytincilik önemli bir yere sahiptir. Edincik ve Erdek’teki zeytin ağacı 1 milyon 250 bin adettir. 7,500 aile zeytincilikten geçimini sağlıyor, 30 bin kişi zeytin sayesinde yaşıyor.
Zeytinlikler yok edildiğinde yüz binlerce insan nasıl yaşayacak, geçimini nasıl sağlayacak? Bu insanlar ne yiyecek ne içecek?
Sürdürülebilir bir yaşam için doğaya, insana ve ülke ekonomisine kadar katkısı bu kadar büyük olan zeytinliklerimizi madenciliğe açmanın hiçbir haklılığı ve mantıklı açıklaması olamaz.
Zeytinliklerle birlikte doğa ve tüm saha tahrip edilecek, verimsiz ve kirli bir toprak bırakılacaktır. Maden sahalarının üretim bittikten sonra yeniden iyileştirilmesi ve ağaçlandırılması sözlerinin ne kadar boş ve büyük bir aldatmaca ve yalan olduğunu yaşayarak görüyor ve biliyoruz. Bu alanlarda ekosistem bütünüyle yok oluyor, yaşam sürdürülemez bir hale geliyor.
Burada bir şeyi daha vurgulamak istiyorum. Yirmi yıllık AKP iktidarının uyguladığı yanlış tarım politikaları sonucunda tarımsal üretimin nasıl düştüğüne tarımsal ithalatın ülkemizi nasıl bir felakete sürüklediğine hep birlikte tanık oluyor ve bunun acı sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. 2021’in on bir ayı içinde bitkisel yağ ithalatı 2,6 milyar dolar ile toplam ithalatın yüzde 17,3’ünü oluşturdu. İthalatla birlikte fiyatlar uçtu. Nerede duracak belli de değil. Stokçuluk başladı. Halk bitkisel yağa saldırıyor.
İşte bir avuç rantiyeciye zeytinliklerimizi kurban edersek, bitkisel yağda olduğu gibi zeytini ve zeytin yağını da ithal etmek zorunda kalırız. İşte bugün nispeten ucuz olan zeytini ve zeytinyağını da o gün ancak market raflarında seyrederiz.
Zeytin gerçeği bu.
Bu gerçeği bildiğimiz için buradayız.
Bu gerçeği bildiğimiz için zeytinimize sahip çıkıyoruz.
Bu gerçeği bildiğimiz için zeytinliklerimizin talana açılmasına izin vermeyeceğiz.
Dostlar,
Doğal zenginliklerimizi, ormanlarımızı, zeytinliklerimizi yok etmeye yeminli “maden lobisi” , işbirlikçi iktidarlar ve yirmi yıllık AKP iktidarı aracılığıyla yedi kez yasa değişiklikleriyle zeytinlikleri yok etmeyi denemiş; ama başaramamıştı. Şimdiyse bir yönetmelik değişikliğiyle bunu başaracaklarını sanıyorlar. Ancak bu mümkün değildir. Çünkü çıkarılan bu yönetmelik mevcut zeytin yasasıyla çelişmektedir. Yasaya aykırıdır. Hukuki dayanaktan yoksundur.
Mevcut zeytin yasası, zeytin sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre uzaklıkta, zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinliklerin gelişmesine ve çoğalmasına engel olacak kimyasal atık bırakan, toz ve duman bırakan tesis yapılamaz, işletilemez demektedir.
Nitekim bu yasa temel alınarak ülkedeki birçok kurum ve kuruluş yönetmeliğin iptali için Danıştay’a dava açmıştır. Bu yönetmelik de iptal edilecektir bundan kuşkunuz olmasın.
Daha da önemlisi başta zeytin üreticileri, üretici birlikleri ve halk zeytincilik üzerinde oynanan bu oyunu mutlaka bozacaktır. Çünkü biz yasalardan ve yasa koyuculardan daha güçlüyüz.
Bunu biliyor, bunu söylüyoruz.
Bu inançla, burada bulunan Demokrasi Platformu Bileşenlerine, Kent Konseyine, Edincik halkına herkese en içten duygularımla saygılarımı sunuyor, esenlikler diliyorum.”
Haber : Önder Balıkçı