Erdek'in en eski avukatı Yüksel Güvenen: Bugün, ülkemizde hukuk, sadece kasabalarda işliyor”

Söyleşi : Önder BALIKÇI
Erdek’in en eski avukatı konumundaki Yüksel Güvenen, bugünkü konuğumuz…
5.7.1938 tarihinde, Bandırma’ya bağlı Yeşil Çomlu Köyü’nde doğan Güvenen, 1966 yılında, İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1972 yılından bu yana aralıksız olarak Erdek’te görev yapan Av. Yüksel Güvenen ile ülkemizin içinde bulunduğu hukuksal ortamı sizler için konuştuk.
X X X
* Hâlen, Türkiye’de hukuk ne durumda, sayın Güvenen?
* İçler acısı! Hukuktan söz etme olanağı kalmadı. Şu anda Türkiye’de eğer hukuk varsa, sadece küçük kasabalarda var. Çünkü, küçük kasabalarda herkes birbirini iyi tanır. İşte bu nedenle kasabalarda hukuk işliyor. Avukatlar, savcılar, yargıçlar şaibesiz.
* Ne oldu, bizim yargı ve hukuk sistemimize?
- Tümüyle siyasallaştı. Önümüzdeki günlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun(HSYK) seçimi var. İktidar sözcüleri, eğer bu kurula kendine yakın olan hukukçular seçilmezlerse, bu seçimi tanımayarak, iptal edeceklerini söylüyor. Korkunç ve dünyada benzeri görülmeyen bir olay, bu! Akıl tutulması!
* Hukuk nereye gidiyor, sizce?
* Hukuksuzluğa gidiyor ki, bu tam bir felakettir. 12-13 yıldır görevde bulunan siyasal iktidar, önceleri Fethullah Gülen cemaatini kullandı. Ancak sonra yargı ve emniyette onlarla ters düşünce, şimdi tasfiye sürecine geçti. Böyle çifte standart olur mu? Bu ülkede, Ergenekon, Balyoz denilerek Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları cezaevine atıldı. Hem de düzmece belgeler, yalan ifadeler, isimsiz tanıklarla…30-35 yıl, devlete onurlarıyla hizmet eden ve yaşları, 70-75’lerde olan vatansever subayların, cezaevlerinde 5’er, 6’şar yılları çalındı. Hâlâ da ne olacakları belli değil! Onlar için düzenlenen iddianameler bile aslında günah, hukuk ayıbı ve hukukun katledilmesiydi. Bu insanların rütbelerini söküyor, maaşlarını ortadan kaldırıyor, onlara yaşama hakkı tanımıyorsunuz. Onların, demir parmaklıklar arasında çalınan yıllarını şimdi kim geri verecek?
* Tabii, bu davalarda başka hukuksuzluklar da vardı, değil mi?
- Olmaz mı? Şöyle bir düşünelim. Ergenekon davasının savcısı olan Zekeriya Öz’e, o dönemde makam aracını tahsis eden Başbakanımız, 17 Aralık’taki büyük yolsuzluk olayının da savcısı olup, kendisiyle ters düştüğünde, Zekeriya Öz’ü yerden yere vurdu. Ona soruşturma açtırdı. Böylesine siyasallaşan bir ülkede hukuk ve yargıdan söz etme olanağı var mı? Unutmayalım ki, bir ülkede hukuka ve yargıya olan güven bittiyse tuz kokmuş, o ülkede devlet bitmiş demektir. Hukukun bittiği yerde, her şey biter, çünkü. Hukukun siyasallaştığı ülkelerde siyasiler, kendilerine o gün için çıkar sağlasalar da, gün gelir, hesap vermek zorunda kalırlar. Yani bir gün, çağdaş hukuk, onlara da gerekli olur.
* Gelelim, Anayasa Mahkemesi’ne…Onun, son dönemlerdeki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ergenekon, Balyoz gibi davalarda, tutuklu subaylara bireysel başvuru hakkı tanıyarak, onların cezaevinden tahliyesini sağlamalarını umut verici buluyorum. Yoksa, yaşları 75-80’i bulmuş, hepsi kurmay düzeyine gelmiş, onurlu birçok emekli subayımız, cezaevinden, mezarlığa giderlerdi.
* Gelelim, Erdek’e…İlçemizdeki davaların genel bir profili sizce nasıl?
- İcraların çok arttığını söyleyebilirim. Ancak ben, icra davalarına girmiyorum. Çünkü, icralık olan bir vatandaş, zaten ekonomik açıdan çok zor durumda demektir. Onun üzerine gitmeyi, kendi adıma pek vicdani bulmuyorum. Giren meslektaşlarımıza da bir şey demiyorum. Yine, CMUK’la ilgili dava da almıyorum. Genellikle tahliye, alacak-verecek, Vakıflar ile ilgili davaları alıyorum.
* Avukatlık, zor bir meslek mi?
- Hem zor, hem kolay! Riskli bir meslek ama deneyim kazandıktan sonra kolaylaşıyor. Yalnız, şu gerçeğin altını çizmeliyim ki, genelde, avukatların, yalan çok yalan söyledikleri öne sürülür. Buna katılmıyorum. Aslında yalan söylenmeyecek tek meslek, avukatlıktır. Bu kadar yıllık meslek yaşamım boyunca, bana hiçbir müvekkilim, ‘yalan söyledin!’ demedi. Bu, benim için büyük bir onurdur.
* Hukuk, yargı, vatandaş için zorlaştı mı?
- Zorlaştı, tabii. Çünkü yargıya başvurmak pahalı oldu. Harçlar, avukatlık ücretleri çok arttı. Bu durum da, zaten ekonomik darboğazda bulunan vatandaşın, hukukla buluşmasını engelliyor.
* Meslek yaşamınız boyunca sizi etkileyen anılar var mıdır, sayın Güvenen?
- Elbette ki, çok anım var. Ancak şu anda aklıma hemen gelmiyor. Ama, Erdekli vatandaşlar için büyük sorun olan “Şehzade Sultan Mehmet Han Vakfı” adına, tapularda bulunan şerh konusunda Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne açtığım tüm davaları kazanmak benim için sevindirici olmuştur. Vakıflar ile ilgili olarak açtığım hiçbir davayı kaybetmedim. Bu arada, davaları alırken önce o davanın haklılığına kendim inanmam gerekir. Haklılığıma inanmadığım davayı almamaya özen gösteriyorum.