Erdek Körfezi Dayanışma Platformu tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı’na tepki olarak düzenlenen etkinliğe kalabalık bir topluluk katıldı. Eylemden önce Erdek Belediye Meclis salonunda düzenlenen basın toplantısında ilk konuşmayı Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı yaptı. Sarı, Balıkesir ve Çanakkale illerini kapsayan bu çevre planının hiçbir bilimsel temele dayanmadığını öne sürerken, şunları söyledi:
“Kapıdağ ve Marmara Bölgesi, inanılmaz bir coğrafya. Erdek Körfezi ise Akdeniz Bölgesi’nin bir yaşam platosu konumunda. Şimdi, bu platonun 50 bin metre karelik bölümüne sanayi tesisleri kurulmak isteniyor. Biz sanayiye karşı değiliz ama hiçbir bilimsel niteliği bulunmayan bu planı da kabul etmiyoruz. Hem Erdek, hem Bandırma belediyeleri olarak bu planın tümüyle iptali için mahkemeye dava açtık. Erdek, 2006 yılında Turizm Bakanlığı tarafından turizm bölgesi ilan edilmişti. Düşünün ki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı bu 1/100 binlik plana, aynı hükümetin Turizm Bakanlığı bile itiraz etti.”
Ülkemizin denetimsizlik cenneti olduğuna dikkati çeken Sarı, “Balıkesir’in Büyükşehir yapılmasının ardından bölgemizde 40 yıldır faaliyet gösteren BAGFAŞ’ın bile ruhsatsız olduğu ortaya çıktı. Üstelik bu fabrika borsada da faaliyet gösteriyor. Demek ki, kendilerini güçlü görenler, ‘Ben yaptım, oldu’ mantığıyla hareket ediyorlar. Bunu, sanayi ve BAGFAŞ’a karşı olduğum için söylemiyorum. Sadece bir gerçeğin altını çizmek istiyorum” dedi.
Erdek Körfezi Dayanışma Platformu Başkanı Kadir Dadan da konuşmasında, Erdek Körfezi’ni zengin bir kız, bu körfezde yaşayanları ise kıza aşık fakir ama onurlu emekçilere benzetirken, bu bölgede oluşturulmak istenen sanayi alanının, bugüne dek ülkemizdeki en büyük sanayi alanı olduğuna dikkati çekerken, “Bu alan, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nden 1,5 kat büyüklüktedir” diye konuştu. Gerçekleştirilecek eylem sırasında çalınacak düdüklerle bölgedeki depremselliğe, dağıtacakları tohumlarla sanayileşmeye muhtaç olmayıp tarıma önem vermemiz gerektiğine işaret edeceklerini vurgulayan Dadan, şunları söyledi:
“Ayrıca defne ve zeytin dalları dağıtacağız. Defne, eski Roma’da zafer kazanan komutanların başına taç yapılarak takılırdı. Biz, defneyi kadınlarımızı başına takacağız. Zeytin dalı ise barışın sembolüdür. Sanayi tesisleri kurmak için zeytin ağaçlarının kesilip katledilmesi, aynı zamanda da barışın katlidir. Bu planla bölgenin katledilmesine direnmek için yalnız Erdeklilerin mücadelesi yetmez. Bu halka Bandırma, Gönen, Manyas, Biga olmak üzere büyüyerek genişlemelidir.”
Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, yapılan planların bilimsel niteliğinin bulunmamasının yanı sıra katılımcılıktan da uzak olduğuna dikkati çekerken, “Planın iptali için yargı yoluna başvurduk. Artık bu konuda eylemlilik süreci de başlatılmıştır. Oluşturulan bu platforma destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
CHP Balıkesir Milletvekili A. Nedret Akova, Balıkesir’in, tarımsal açıdan tüm Türkiye’yi doyuran bir il olduğunun altını çizerken, “Ancak bu plan, bölgemizde tarımı da, turizmi de bitirecektir. Plan daha henüz yürürlüğe girmeden, Şirinçavuş’ta 2 bin zeytin ağacı kesilmiştir” dedi.
Son olarak konuşan CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ise dünyanın tek iç denizinin Marmara Denizi olduğuna dikkati çekti. 75 milyonluk Türkiye nüfusunun 1/3’ünü oluşturan 25 milyon kişinin Marmara Bölgesi’nde yaşadığına işaret eden Havutça, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergelerine ilgili Bakanlardan gelen yanıtlarda Marmara Denizi kirliliğinin yanı sıra Balıkesir ilindeki içme suyunun kirliliğinin kabul edildiğini belirtirken, şunları söyledi:
“Bugün, Erdek Körfezi’nde ‘Mavi Bayrak’ taşıyan tek yer olan Erdek, tehdit altındadır. Gönen Çayı, ülkemizin en kirli akarsuyudur. Biz, bilinçli yapılan çevre dostu sanayiye karşı değiliz. Ancak, 1/100 binlik bu plan doğrultusunda, Edincik-Musakça arasındaki 48 bin dönümlük alana ağır kimya tesisleri kurulmak isteniyor. Bu da, Marmara Denizi’nin gözden çıkarıldığını gösteriyor. Bu arada Erdek Körfezi’nin balıkların ve deniz canlılarının kuluçka alanı olduğu unutuluyor.”
Havutça, 1/100 binlik planlar açıklanmadan çok önce, 2006 yılından bu yana bölgemizdeki 35 bin dekar tarım arazisinin el değiştirdiğine dikkati çekerken, “Demek ki, bu bölgenin sanayiye ayrılacağı, birçok iş adamı tarafından, önceden biliniyordu. Bu tarım arazileri, günümüze göre çok düşük sayılacak bedellerle köylünün elinden alındı” dedi.
Ardından, Ali Haydar Sarı Parkı’nın önünde, Erdek, Bandırma ve yöremizden gelen kalabalık bir topluluğun katıldığı, “Sanayi, aşkı öldürüyor güzelim” ve “Bandırma-Erdek el ele, birlikte geleceğe” ismi verilen miting gerçekleştirildi. Burada, vatandaşlara dağıtılan şemsiyelerle asit yağmurlarına da dikkat çekilirken, çeşitli konuşmalar yapıldı. Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, “Bu mitinge asıl destek vermesi gerekenlerin başlarında üreticiler ve turizmciler olmalıydı ama ne yazık ki burada yoklar” dedi. Eylem sırasında halaylar çekilip çevreyle ilgili çeşitli sloganlar atılırken, düdükler de çalındı. Eyleme, Mustafa Kocataş’ın başkanlığındaki Eğitim-Sen Bandırma Temsilciliği ve Erdekli balıkçılar da, denizde, teknelerinin içinden destek verdi.
Haber : Önder BALIKÇI-Taygun ERTAN
