Usta gazeteci Önder Balıkçı ile gazetemizde söyleşiyoruz. Söz bir ara Erdek´e geliyor. Onun Erdek´e olan sevgisini ve ilgisini biliyorum. Zaten kendisi de bu söyleşide iki üç günde bir Erdek´e gittiğini söylüyor. Ben ise yıllardır bu güzel ilçemize gidemedim. Son durumunu bilmiyorum. O kadar yere gidip geliyoruz da dibimizdeki Erdek´e yolumuz düşmüyor. Bu tabi bizim eksiğimiz. Ancak oradaki çalışmaları, belediye başkanının gayretlerini yine Önder Balıkçı´nın haberlerinden takip ediyorum.
Erdek´e yıllardır gitmiyorum ama gençlik yıllarımda çok gittim. Özellikle lise öğrencisi olduğum dönemlerde birkaç haftada bir oradaydım. Tabi yaz aylarında. Yaz gelince Balıkesir´den Erdek´e pazar günleri otobüsler kalkardı. O otobüsler, sabah erken saatlerde bizi götürür, akşam da getirirdi.
Annelerimiz bu günübirlik turlar için yanımıza yiyecek bir şeyler koyardı. Kaynamış yumurta, zeytin, peynir, kuru köfte vs. Erdek´e vardığımızda otobüsten iner, yolcu taşıyan teknelere biner, Çuğra plajlarına giderdik. Gider gitmez de denize girerdik. Kimimiz mayo ile, kimimiz iç çamaşırı ile. Bazılarımız, yanında getirdiği, şamrel dediğimiz otomobil iç lastiklerini şişirir, ona tutunarak yüzmeye çalışırdı. Denizden sadece öğle saatlerinde, getirdiğimiz o yiyecekleri yemek için çıkardık.
Akşam olunca dönüş başlardı. Yine teknelerle Erdek merkezine geliş, otobüse biniş ve geliş. Ancak bu gelişler, gidiş kadar zevkli olmazdı. Çünkü herkesin sırtı, omuzları, kolları güneşten yanmış olurdu. Kıpkırmızı tenler, soyulan deriler?
Olsun, bir günün beyliği beylikti. Sonraki hafta olmasa bile, öteki hafta yine yollara düşülür, aynı serüven yeniden yaşanırdı.
Erdek o yıllarda Türkiye´nin turizm alanında gözbebeği idi. Bodrum´un, Marmaris´in, Antalya´nın, hatta bizim Altınoluk´un adı bile hatırlanmazdı. İstanbullular, Ankaralılar başta olmak üzere Erdek´e dört bir yandan insan gelirdi. Balıkesirli birçok kişinin yazlık evleri de o zaman Erdek´teydi. Bir de şenliği vardı Erdek´in. Bugün bile eşine az rastlanır nitelikte güzel ve geniş kapsamlı bir organizasyondu. Özellikle tiyatro alanında öne çıkan etkinlikler olurdu. Genco Erkal ve onun gibi değerli sanatçılar, Erdek şenliğine katılır, oyunlarını sunarlardı.
Sonraki yıllarda rakipleri çoğaldı Erdek´in. Adını saydığımız yerlerin dışında Fethiye, Alanya, Didim, Akçay, Ören ve daha pek çok yer yerli ve yabancı turistleri kendilerine çekmeye başladı.
Ne olursa olsun; Erdek ilk göz ağrımız. Onun yeri başka. Turizm alanındaki bayrak yarışında onu yine en başta görmek istiyoruz. İlk fırsatta gitmek istiyorum Erdek´e.