Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) açıkladığı sonuç bildirgesinde Erdek heyeti de hazır bulundu.
ADD’nin küçük kurultay sonuç bildirgesi açıklandı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi geçtiğimiz hafta sonu Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi Batıkent’de küçük kurultay gerçekleşti.
“Prof. Dr. Rennan Pekünlü Aramızda” mesajını taşıyan küçük kurultayda ilçemizi Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Erdek Şube Başkanı Zafer Filiz temsil etti.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Türkiye Genelindeki şubelerinin katıldığı ve Ankara da gerçekleştirilen toplantıya katılan ADD Erdek Şubesi Başkanı Zafer Filiz, küçük kurultaydan çıkan ortak sonuç bildirgesini basın mensuplarıyla paylaştı.
Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi Batıkent’de gerçekleşen küçük kurultaydan çıkan sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Cumhuriyeti, “yenidünya düzeni” adı altında 30 yıldır dünyayı şekillendirmeye çalışan emperyalizmin dayattığı politikalarla kuruluş ilkelerinden ve değerlerinden uzaklaştırılmış, serbest piyasa ekonomisinin neoliberal politikaları ile üretimden kopartılarak ekonomisi çökertilmiş, etnik bölücülük, dinsel hak ve özgürlükler söylemleri ile de bölünmenin eşiğine getirilmiştir.
Ekonomik ve siyasal bağımsızlığını yitiren Türkiye Cumhuriyeti, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye çalışan ABD’nin istekleri doğrultusunda hareket eden AKP iktidarı eliyle bir yandan Ortadoğu’daki kirli savaşın içine çekilirken, öte yandan teröre çözüm adı altında parçalanmaya doğru sürüklenmektedir. AKP iktidarının, emperyalizme karşı kazandığımız zaferle elde ettiğimiz vatan topraklarımızın parçalanmasına neden olabilecek özerklik, federasyon veya konfederasyon benzeri çözüm önerilerini açılım masasında pazarlık konusu yapmasını reddediyoruz. 6 Aralık tarihleri arasında yapılan ve katılımcılarının sadece % 10’nu eğitimci olan 19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar, Atatürkçü Düşünce Derneğinin bugüne kadar yurt genelinde sürdürdüğü mücadelesinde ne kadar doğru ve haklı olduğunu göstermektedir. Sadece adı “milli” olan bu Şura’da hedefin, akla ve bilime dayalı eğitim sistemi ile çağdaş kuşaklar yetiştirmek yerine, inanca dayalı eğitim ile dindar ve kindar kuşaklar yetiştirmek olduğu açıkça görülmüştür. Arapça ve Osmanlıca eğitimle Türkçeden uzaklaşmak, AKP iktidarının ulus toplumdan ümmet topluma geçiş hedefine ulaşmak yolunda attığı önemli bir adımdır. Teröre çözüm adı altında ana dilde eğitimin getirilmesi de ulusal birliğimizi yok etmeye yönelik bir karardır. Ana dil öğrenilebilir ancak ana dilde eğitim kabul edilemez. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak en kısa süre içinde “Gerçek Milli Eğitim Kurultayını” toplayarak halkımızı aydınlatma görevini yerine getireceğiz. Temeli akla ve bilime dayalı eğitim aydınlanması olan Cumhuriyet Devrimimizin temelleriyle oynanmakta ve yıkılmaya çalışılmaktadır. Görünen odur ki; AKP iktidarı, Haziran 2015’de yapılacak seçimlerde Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşırsa Türkiye Cumhuriyetinin yönetim yapısını ve yönetim şeklini değiştirecektir. Türkiye Cumhuriyeti tarihten silinecektir. Önümüzdeki dönem Türkiye Cumhuriyetimizin ve Türk Ulusunun geleceği açısından çok önemlidir. Seçim yasası değiştirilmeyeceğine göre AKP-PKK ittifakına karşı halkımızı bilinçlendirmek en önemli görevimiz olacaktır. ADD olarak temel görevimiz, ülkemizi ve ulusumuzu bekleyen bu tehlikelere karşı halkımızı ve siyasi partileri uyarmak ve bu karanlık gidişi durdurmak için var gücümüzle çalışmak zorundayız. ADD, Anayasadan aldığı güçle ve tüm üyelerinin taşıdığı Cumhuriyet bilinciyle Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine, Atatürk Devrim ve İlkelerine ve evrensel değerlere aykırı olan bu uygulamalara karşı mücadelesini sürdürmeye kararlıdır. 2015 yılında 100. yıldönümüne ulaşacağımız Çanakkale zaferimizi omuz omuza verdikleri vatan savunması ile yaratanlar gibi, Demokratik Laik Cumhuriyetten yana olan tüm demokratik kitle örgütleriyle oluşturacağımız güç birliği ile ve halkımızla beraber, ulusal birliğimize ve ülke bütünlüğümüze yönelik tüm saldırılara karşı mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Tüm yurttaşlarımız bilmelidir ki, hiçbir siyasi partinin etkisinde veya yörüngesinde olmadan bireysel değil örgütsel aklı kullanarak, farklılıklarımızın tartışmasını öteleyip enerjimizi “geçmişin bekçiliğini değil geleceğin öncülüğünü” yapmaya harcayarak, Türkiye Cumhuriyetini Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkartmak” hedefi doğrultusunda çalışmaya devam edeceğimizi, bu Kurultayımız ile bir kez daha ilan ediyoruz. Başta Kurtuluşumuzun ve Kuruluşumuzun önderi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ulusal Bağımsızlık Savaşı şehitlerimizi, Kurucu Genel Başkanımız Muammer Aksoy’u ve ülkemizin bütünlüğü uğruna terörle mücadelede can veren şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyoruz.”