Erdek`in canlı tarihi Hasan Maviş:

Söyleşi: Önder BALIKÇI
Bugünkü konuğumuz, Erdek`in "canlı tarihi" Hasan Maviş.
92 yaşındaki Maviş ile Erdek`in geçmişinden, günümüze bir yolculuk gerçekleştirdik, ilçemizin en eski berberlerinden Ahmet Uyanık`ın dükkânında... Söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
X X X
*Önce çalıştığınız işlerden söz edelim? Hangi kurumlarda görev yaptınız?
- 1947-1954 yılları arasında Erdek Adliyesi`nde görev yaptım. Adliyede gardiyandım. O dönemde cezaevi, bugünkü stadın yerindeydi. Daha sonra zabıt kâtipliği de yaptım. İki zabıt kâtibinden biriydim.
* O yılların Erdek adliyesi nasıldı?
- "Uzun Hâkim" lakaplı Halil Kalyoncu ile birlikte iki hâkim vardı. Kalyoncu, Erdek`te çok sevilen, güvenilen, dürüst bir hakimdi. Bazı geceler beni, karar yazmak için adliyeye çağırırdı. O yıllarda 55 lira maaşımız vardı.
* Sonra postane maceranız başlıyor, herhalde?
- Postaneye 1954 yılında, dağıtıcı olarak girdim. İki yıl Marmara Adası`nda görev yaptıktan sonra Erdek`e gelerek görevimi sürdürdüm. Posta teşkilâtında toplam 30 yıl, 9 ay, 4 gün dağıtıcılık yaptım. O dönemde, benimle birlikte Erdek`te iki dağıtıcı vardı.
* Zor muydu, o yıllardaki dağıtıcılık?
- Çok geniş bir dağıtım bölgem vardı. Ancak gençliğin de verdiği enerjiyle hiç zorlanmadım. Günlük dağıtımımı en çok bir saat içinde tamamlardım.
* Atatürk, Anadolu`daki son ziyaretini, aramızdan ayrılışından çok kısa bir süre önce, 1938 yılında, Erdek`e yapmıştı. Atamızın, Erdek`e gelişini anımsıyor musunuz?
- Elbette. Atamızın çok sevdiği Savarona Yatı, Çuğra mevkiinde, Yat Otel`in karşısına demirledi. O yıllarda iskele olmadığından, Savarona uzakta kaldı. Yat, akşamüstüne doğru gelmişti. Yüzlerce Erdekli, Yat Otel`in önüne gelerek, Atatürk`ü görmek istediklerini belirterek, Atamızın Erdek`e inmesini istediler. Akşam olduğundan ve Erdek`in Çuğra mevkiinde elektrik bulunmadığından vatandaşlar, meşaleler yakarak, bölgeyi aydınlatmışlardı. Ancak Atatürk, ilerleyen hastalığı nedeniyle yattan çıkmadı. Savarona, ertesi gün de Erdek`ten ayrıldı. Atatürk`ün, Erdek`e gelişlerinin, anılarım içindeki yeri ayrıdır.
* Sporu seviyor musunuz, sayın Maviş?
- Sporu seviyor ve destekliyorum. Fenerbahçe taraftarıyım. Uzun yıllar Erdek Gençlik Spor Kulübü`nde de yöneticilik yaptım.
* O yıllardan da söz eder misiniz?
- O dönemlerde Bandırma`nın iki güçlü takımı olarak Marmara ve İdmanyurdu Gençlik takımları vardı. Bu takımlar, Erdek Gençlik`ten daha güçlüydü. Ancak tamamı Erdekli gençlerden oluşan Erdek Gençlik`te de çok yetenekli oyuncular bulunuyordu. Bunlardan hemen aklıma önce Kemal Köklü, Ali Baykuş, Kâmil Lâp, Dede Ahmet, Dede Mehmet, Kemal, Şaban Tekkanat, Besim, Şevki ve Niyazi Meydanlı geliyor. Tabii ki, daha birçok başarılı oyuncumuz var ama şimdi hepsini hatırlamam çok zor.
* Peki, bu çatı altında yaşadığınız önemli bir anı var mı?
- Olmaz mı? Hemen aklıma, Erdek Gençlik`in, Bandırma`da, İdmanyurdu Gençlik ile oynadığı bir maç geliyor. Bu maçta şimdi aklımda pek kalmadı ama ya Ali Baykuş, ya da Kemal Köklü`nün attığı golle öne geçtik. İdmanyurdu Gençlik, çok sert oynamaya başladı. Bu arada bu takımın kaptanı Eşekçi (Mustafa Kılkışlı), Kemal Köklü`nün çenesine bir tekme attı. Kemal, kanlar içinde kaldı. Yakındaki Devlet Hastanesi`ne götürülüp çenesi sarıldıktan sonra yeniden oyuna girdi. Maç, 1-1 bitti. Zaten yenseydik, sahadan çıkamazdık. Bir de, askerliğini Erdek`e bağlı Çeltikçi Köyü`nde öğretmen olarak yapan Doğan Koloğlu`nun, Erdek Gençlik`te antrenörlük görevini üstlenmesini unutmuyorum.
* O yıllarda Erdek siyaseti nasıldı?
- CHP`nin Türkiye’de tek ve en güçlü olduğu dönemlerdi. Herkes Atatürk`e yürekten bağlıydı.
* Siyasi çekişmeler olur muydu?
- Üç dönem Erdek Belediye Başkanı olan Ali Haydar Sarı`nın, Adalet Partisi çatısı altında görev yaparken, CHP`li Burhan Soydan ile arasının iyi olmadığını söyleyebilirim. Sarı, o dönemlerde, Çuğra mevkiindeki Soydan`ın çiftlik evi ve önündeki çınarı yıktırmak isterdi. Cumartesi ve pazar günleri buraya yıkım için grayderler gelirdi. Ancak Burhan Soydan`ın, telefonla Ankara`yı aramasıyla bu yıkım işi gerçekleşmezdi. Ama Ali Haydar Sarı, bu bölgede, Burhan Soydan`ın modern bir otel yapma projesini de engelledi. Bölgede hâlen bu otelin beton demirleri duruyor.