Müsilajın ardından kendini yeni toparlamaya başlayan Marmara Denizi’nde yarışma adı altında büyük bir balık katliamı yaşandığını vurgulayan Öksüz, şunları söyledi:
“50 yıldan beri denizciliğin içindeyim. Balıkların üreme döneminde, avlanma yasakları sürerken, Erdek Körfezi’nde böylesine sorumsuzca zıpkınla balık avı düzenlenmesi çok büyük bir yanlıştır. Yarışmanın yapıldığı İlhanlar Mahallesi’ndeki balıkçılara bir sorun bakalım, ne diyecekler? Hepsi çok öfkeli ve adeta burunlarından soluyorlar. Sahil Güvenlik bize yasak avlanmalar olduğunda göz açtırmazken, böylesine bir yarışma nasıl düzenlenir? Halen avlanma yasağı döneminde Erdek’teki iskeleden bile olta ile balık avlanmasına izin verilmiyor. Zıpkınla balık avında, özellikle dip balıklarının vurulduğunu üzülerek gördük. 100’ün üstünde kişinin katıldığı bu avlanma sırasında, çok büyük bir ihtimalle dipteki balık yuvaları da tahrip edildi. Bu bölge en azından 10 yıl kendini toparlayamaz. Bu çeşit yarışmalar, açık denizlerde düzenlenebilir. Örneğin Gökçeada açıklarında yapabilirsiniz. Gidin bakalım, böyle bir yarışmayı Yunanistan’da yapabilir misiniz? Yapamazsınız, çünkü izin vermezler. Kapıdağ yöresindeki denizin bu çeşit avcılıkla katledilmesinin, siyanürle altın aramaktan farkı yoktur. Bunun adı tam anlamıyla talandır. Bölgede geçimlerini sağlayan balıkçılar için de önemli bir darbedir.”
ERDEK TURİZMİNE DE KATKISI YOK
Zıpkınla balık avının Erdek turizmine de ciddi hiçbir katkısı olmadığını öne süren Ali Öksüz, şunları aktardı:
“Tanıtım olduğu öne sürülen etkinliğin Erdek turizmine de katkısı yok. Kapıdağ bölgesindeki deniz bir akvaryum gibi. Deniz altını tahrip etmenin, sporla da ilgisi olamaz. Böyle bir yarışma, Bursa’dan, Bandırma’dan ve yöreden zıpkıncıları da cesaretlendirecektir. Bu konuyu, partim “Büyük Birlik Partisi” aracılığıyla Ankara’da da gündeme getireceğim.”
ÖNDER BALIKÇI