1946 yılında, Bursa´ya bağlı Mustafa Kemalpaşa ilçesinde doğan, 55 yıldır eşinin memleketi Erdek´te yaşayan Mehmet Pala´nın, 1933 yılından bu yana, Türk ve dünya sinemasına ait yaklaşık 15 bin filmin orijinal afişinden oluşan koleksiyonu bulunuyor.
Pala ile yaptığımız söyleşiyi aşağıda sunuyoruz:
*Yeşilçam´ın unutulanlarını yaşatmaya çalışan ve bu konuda önder olan Mehmet Pala kimdir? Kendinizden söz eder misiniz?
-1957 yılından beri yapımcı, işletmeci, sinema salonlarının kurucusu olarak hizmet verdim. Türk Sineması´nın tarihiyle ilgili olarak, ülkemizin çeşitli üniversiteleri ve kurumlarında paneller düzenlenmesini sağladım. Ülkemizde 400 sinema salonunun kurulmasına elimden geldiğince destek verdim. 1933 yılından bu yana, Türk ve dünya sinemalarına ait 15 bin filmden oluşan bir arşive sahip olmaktan mutluluk, onur ve gurur duyuyorum.
*Mesleğe nasıl başladınız?
-Mesleğe, önce sinema makinisti olarak başladım. 1958 yılında, İstanbul´da, Beyoğlu semtinde filmciler ve yapımcılara ?merhaba? dedim. Kemal Film, Yakın Film, And Film, Ateş Film, Kurt Film, Güven Film, Funda Film, Duru Film, Acar Film, Aktunç Film, Çalı Film, Ozan Film, Kervan Film, Can Film, Beya Film ve yabancı film ithal eden Faks Film, Sunar Film, Jale Film, Fitaş Film, Feza Film ile iç içe oldum. Dönemin ünlü rejisörlerinden Semih Evin, Nuri Ergün, Metin Erksan, Muharrem Gürses, Nejat Saydam, Lütfü Akad, Atıf Yılmaz, senaryo yazarları Bülent Oran, Orhan Arıburnu, Sefa Önal gibi değerlerle dostluğumu ilerlettim. O dönemlerde sinemacılar, filmlerini genellikle İstanbul´a gelerek alırlardı. Ben de, o yıllarda yaşadığım Bursa´dan, İstanbul´a giderek sinema filmi alıyordum. Kendi sinema salonum için aldığım filmleri, diğer sinema salonlarına da vermeye başladım. O zamanlarda, film verenlere ?Porsantaj Memuru? diyorlardı.
*Yazlık sinema düşünceniz nasıl oluştu?
-1959 yılında aldığım kararla, Bursa´da bir film işletmesi açtım. Bazı filmciler, bana, filmlerini çalıştırmam için verdiler. Bazılarını da ben, bedellerini ödeyerek alıyordum. O dönemlerde çok az sinema salonu vardı. Bursa´nın ilçelerinde sadece 4-5 salon bulunuyordu. Yeni sinema salonları oluşturmaya karar verdim. Nerede uygun bir salon bulsam, sinema salonuna dönüştürüyordum. Bursa´da, arka arkaya 14 yazlık sinema salonu oluşturdum. Ancak tatmin olmamıştım. Bölge dışında da sinema salonları kurmaya başladım. Bursa, Balıkesir, Manisa, Çanakkale, İzmir, Muğla, Aydın, Eskişehir, Ankara, Samsun, Adana, Gaziantep, Kilis, Zonguldak ve Tekirdağ bölgelerinde hem sinema, hem de film işletmeleri kurdum. 1959-1983 yılları arasında, il, ilçe ve beldelerde 250 sinema salonu kurmayı başardım. Bu arada, 1960 yılından bugüne dek hem yapımcı, hem de işletmeci olarak 2500 filmi Yeşilçam´a kazandırdım.
*Sonra neden film işletmeciliğine geçtiniz?
-4 binin üzerinde yerli-yabancı sinema filmi işletmemde elimden geçti. 1985 yılından sonra ekonomik sıkıntılar nedeniyle yapım işlerini tamamen bırakarak yalnızca film işletmeciliğini sürdürdüm. Hâlen film işletmeciliği ve danışman olarak sinemaya hizmetimi sürdürüyorum.
*?Yeşilçam?ı yaşatma adına başka neler yaptınız?
-1958´den bugüne dek, ?Yeşilçam? olarak bilinen Türk Sineması´nı bugünler getirme adına büyük emek verdim. Bunlardan bazıları, Antalya Altın Portakal, Adana Altın Koza, Ankara Sinema Günleri, Bursa Sinema Günleri ve Balıkesir Sinema Günleri´nin oluşumlarına katkılarımdır. Yaklaşık 15 bin dolayında yerli-yabancı film afişine sahibim. Afişlerde, Yeşilçam´ın unutulanlarını yaşatmaya çaba harcıyorum.
*Çok zengin bir arşive sahipsiniz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Öncelikle ?Yeşilçam? ile ilgili araştırmalar yapmak isteyenlere arşivimin açık olduğunu bildirmek isterim. Sinema, benim hayatım! Tek amacım, ?Yeşilçam?ın yaşamasına katkı sağlamak ve genç kuşaklar başta olmak üzere Türk Sineması´nın sevilmesine destek vermek ve sinema kültürü aşılamaktır.
*Bundan sonra için bir projeniz var mı?
-Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli, üzerinde çalıştığım, Kapıdağ Yarımadası´nın dizi belgeselini çekmeyi çok istiyorum. Kısmet!