Erdekte Şehitlik ve Gaziliğin Önemi konferansı

Erdekte Şehitlik ve Gaziliğin Önemi konferansı

Erdek İlçe Müftülüğü tarafından, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 99. yıldönümünde, Şehitlik ve Gaziliğin Önemi konulu konferans verildi.

Erdek İlçe Müftülüğü tarafından, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 99. yıldönümünde, "Şehitlik ve Gaziliğin Önemi" konulu konferans verildi.
Erdek Öğretmenevi Konferans Salonunda 18 Mart Salı günü gecesi verilen konferansa, Erdek Müftüsü İsmail Yalçın, Erdek Milli Eğitim Müdürü Ömer Ceylan, Erdek İmam Hatip Lisesi Müdürü Ali Özdemir, Erdek Öğretmenevi Müdürü Erbil Camgöz, AK Parti Erdek İlçe eski Başkanı Necati Elmas, müftülük personeli ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferans Kur`an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Erdek Aşağıyapıcı Köyü Camii İmam Hatibi Adem Saraçoğlu, Al-i İmran süresini okudu.
Selamlama konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Erdek Müftüsü İsmail Yalçın, Çanakkale zafer ruhunun, gazilik ve şehitliğin yüce makamının her zaman milletimizin gönlünde canlı tutulmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
Konferansa katılarak destek veren herkese teşekkür eden Müftü Yalçın, peygamber efendimize ait "Din garip geldi garip gidecek ama o gariplere tabi olanlara müjdeler olsun" sözünü aktardı.
Bu tip etkinliklere gelecek yıllarda daha fazla katılımların olması temennisinde bulunan Yalçın, her ülkenin bir panoraması olduğu gibi bizim ülkemizin de panoramasını Çanakkale olarak işaret edip, Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız, gecemiz mübarek olsun diyerek konuşmasını tamamladı.
Müftü Yalçın`dan sonra, Erdek Çarşı Camii hocası Cengiz Aksın, ilahi ve kaside okudu.
Şehitlik ve Gaziliğin önemi konulu konferans Bandırma İlçe Müftülüğü Vaizi Mustafa Akkaya tarafından verildi.
Akkaya, konuşmasına Sevgili Peygamberimizi anlatarak başladı.
Efendimizi, yüce rabbimizin verdiği emirlere göre hareket ettiğini anlatan Akkaya, "Dünyalık makamlar vardır. Bir emek ödenerek elde edebilirsiniz. Bu makamlar dünyalık olduğu için gelip geçicidir. Bir makam vardır ki, onun bedeli çok ağırdır. O makam ancak canla elde edilebilen şehadet makamıdır. Şehadet, peygamberlik makamından sonra en güzel makamdır" dedi.
Vaiz Akkaya`nın konuşmasından önemli notlar:
"Kuran-ı Kerim`de şehadeti hazırlayan ayetler mevcuttur. Bizim dinimize, vatanımıza, namusumuza göz dikenlere karşı Yüce Allah mücadele verilmesini istiyor. Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın, aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Müminin canıyla kanıyla olan imtihanı en zor imtihan olsa gerek. Onlar şöyle derler; Biz Allah`tan geldik, Allah`a gideceğiz. Bütün dünyalıklara sahip olan kişiler öldünüz gittiniz. Cennetteki nimetleri gördüler. Onlara deseler ki, dünyaya tekrar dönmek istermisiniz? Hiç kimse istemez. Yalnız şehitler, erdikleri nimetler sebebiyle dünyaya dönüp on defa daha şehit olmayı arzu ederler. Churchill, Çanakkale kuşatmasını, Hiristiyanlık aleminin Türklere karşı yapabileceği son haçlı seferi olarak ilan ediyordu. Hasta adam olarak niteledikleri Osmanlı, cephede 1860`lı yıllardan kalma silahlarla mücadele ederken, karşıdaki düşman kuvvetleri ise teknoloji harikası silahlarla o hasta adamı öldürüp, bu toprakları paylaştırmak istiyordu. İki haftada İstanbul`u ele geçirip yağmalama hayali kuran Haçlılara karşı binlerce Ümmet-i Muhammed orada tevhid uğruna can verdi. Savaşta, giyecek elbise ve ayakkabı, yiyecek tayın bulmakta güçlük çeken Osmanlı askerleri, ezandan, Kur`ân`dan, Kelime-i tevhidden, rükû ve secdeden güç alarak şehadete koştular. Bazı askerî birlikler, cemaat hâlinde namaz kıldıktan, bazıları kendi cenaze namazlarını kıldıktan sonra, toptan şehadet şerbeti içtiler. Birçok subay ve askerin şehit olurken yaptıkları duâ şuydu: `Ey Rabbim, beni Müslüman olarak öldür ve beni salih insanların arasına kat.` İşte bunlara binaen Churchill, "Onların silahları yoktu ama imanları vardı. Biz Çanakkale`de Türk askeri ile değil Tanrı ile savaştık ve hâliyle yenildik." der.
Gazilik ise, savaşa, cihada katılıp sağ olarak geri dönen kimse demektir. Cihat edene mücahit denir. Mücahit sağ olarak evine dönerse buna gazi denir. Savaşta her ölene şehit, geri dönenlere de gazi deniyorsa da, hakiki şehit ve gaziyi ancak Allahü teâlâ bilir. İmanı olan ancak şehit ve gazi olur.
Çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor, şehitlerimizi hatırlatmamız gerekiyor. Onlar, din, Kur`an sünnet, Müslümanlar yok olmasın diye ölüme gittiler. Kur`an ahlakı ile ahlaklanmamız gerekiyor. Sünneti seniyenin erdemliği ile çocuk yetiştirmeliyiz. Amellerimizi imanımıza şahit tutmak zorundayız. Haçlı seferlerinin hınçı bize karşı halen devam ediyor, kıyamete kadar da devam edecektir. Yüce Allah, bu necip milletimizi her türlü fenalıklardan fesatlıktan korusun inşallah. Bizlere, yaşayarak çoluk çocuğumuza örnek olmayı nasip etsin Yüce Allah. Her işimizi, davranışımızı Allah`ın rızasını, sevgili peygamberimizin hoşnutluğunu kazanmaya göre yapmalıyız."
Konferans sona erdikten sonra, Bandırma İlçe Müftülüğü Vaizi Mustafa Akkaya`ya katılımlarından dolayı Erdek Müftülüğü`nce verilecek hediyeyi Erdek Milli Eğitim Müdürü Ömer Ceylan`dan aldı. Katılımcılara meyve suyu ikramında bulunulup konferans sona erdi.
Haber : Taygun Ertan