Tarih: 09.05.2017 12:38

Gazeteci Balıkçı, işin peşini bırakmadı Anayasa Mahkemesi´nden Recep Şekerci´ye basın özgürlüğü dersi

Facebook Twitter Linked-in

Anayasa Mahkemesi, gazeteci-yazar Önder Balıkçı tarafından, ?Gözlerim Yaşardı Doğrusu? başlığıyla 2014 yılında yazılan, bu yazı ile ilgili olarak Recep Şekerci tarafından açılan manevi tazminat davasında, Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bin liralık manevi tazminat kararını OYBİRLİĞİYLE bozdu. Mahkeme, bozma kararının gerekçelerinde ise basın ve ifade özgürlüğü konusunda güzel bir ders de verdi.
Yüksek Mahkeme, gazeteci Önder Balıkçı´nın, kişisel başvuru hakkını kullanmasının ardından, üç yıl sonra karara bağlayıp yazıda hiçbir suç unsuru bulunmadığını vurgulayarak, Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi´nin verdiği bin liralık tazminat cezasının, Anayasa´nın 26 ve 28. maddelerinde güvenceye alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlali anlamına geldiği kararını dile getirdi.
Kararda, davaya konu yazıda Balıkçı´nın, Recep Şekerci´yi mizahi bir dille eleştirdiği, törende şiir okunması sırasında Şekerci´nin gözlerinin yaşarmasını hicvettiği ve kinayeli bir üslupla gözyaşlarının inandırıcı olmadığının belirtildiği anlatıldı. Balıkçı´nın, Recep Şekerci´yi aşağıladığının veya kaba bir şekilde alay ettiğinin değerlendirilmediği belirtilen kararda şöyle denildi:
?İnternet gazetesinin hitap ettiği mahalde müştekinin, önemli bir kuruluşun yöneticisi olduğu ve üstelik siyasi bir kimliğinin bulunduğu, başka bir deyişle itiraz götürmeyen tanınmışlık derecesi gözetildiğinde kendisine yöneltilen eleştiri ve düşünce açıklamalarına daha toleranslı olması gerektiği açıktır. Müştekinin siyasete atılma iradesi ?şu veya bu şekilde-belli olduktan sonra gazetecileri onun sözlerini veya davranışlarını takip etmeleri, onun hakkında fikir oluşturarak kamuoyunu bilgilendirmeye, hatta yönlendirmeye çalışmaları demokratik bir toplumda kaçınılmazdır. Rahatsız edici de olsa siyasilere ve tanınmış kişilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılması ?caydırıcı etki´ doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabilir. Cezalandırma korkusu, çoğulcu toplumun sürdürülebilmesine engel olabilir. Bu nedenle somut olayda başvurucunun bin lira tazminat ödenmesine karar verilmesi bilgilendirme ve eleştiri ortamına zarar verebilecektir.?
İŞTE O YAZI
Önder Balıkçı tarafından, 2014 yılında yazılan, Anayasa Mahkemesi´nin tarafından suç unsuru görülerek ifade ve basın özgürlüğüne vurgu yapılan yazıyı bir kez daha yayınlıyoruz:
GÖZLERİM YAŞARDI DOĞRUSU!
Çanakkale Destanı´nın 98. yıldönümü için Denizkent´teyiz. Gelibolu Yarımadası´ndan, Çanakkaleli atletler tarafından getirilip, Bandırma Kaymakamlığı´na teslim edilecek toprak, deniz suyu ve şanlı bayrağımızdan oluşan ?kutsal emanetler? için törendeyiz. Bandırma ve Biga üst düzey protokolü orada. O da ne, Eti Maden İşletmeleri Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları Müdürü Recep Şekerci de Denizkent´te. Üstelik, devlet memuru olarak görevi başında bulunması gereken bir saatte, saat 14.30´da, tören yerinde!
Gerçekten çok duygulanıyorum! Sevgili müdürüm, Biga belediye başkanının bile en kıyıda kaldığı protokol masasının göbeğinde yerini alınca gurur ve mutluluğum daha da artıyor ve ?İşte bu? diyorum. ?Sevgili müdürüm, aferin sana! Bandırma, ancak böyle temsil edilir!?
Törende, Mehmet Akif Ersoy´un, Çanakkale Destanı´nı dile getiren çok duygulu şiirleri seslendiriliyor. Sevgili müdürüm Şekerci´ye bakıyorum, gözleri sulanmış! Ona bakarak ben de duygulanıyorum. Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Şekerci´nin gözleri çakmak çakmak! Gel de duygulanma!
İşte, ülkeyi sevmek böyle olur! Recep müdürüm, devlet memurluğu görevinin çalışma saatlerini bile bir yana bırakıp, koşarak gelmiş törene. İyi ki, 7 CHP´li milletvekilinin Bandırma´ya, fabrikasını ziyaret için geldikleri günde olduğu gibi aniden bir kent dışı görevi çıkmamış! Yoksa bu töreni nasıl izleyecekti?
Ne mi diyelim. Allah, herkesin gönlüne, Recep Şekerci gibi vatan ve ulus sevgisi versin. Amin!
Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —