Gazeteci; görevi gereği vatandaşın `Gözü-Kulağı ve Sesi`dir. Onlar ne seçilmişlerdir, ne de atanmışlardır. İşleri de `Kamu Görevi` yapmaktır.
657 sayılı `Devlet Memurları Yasası`na sığınanlar nedense gazetecinin de aynı görevi üstlendiklerini anlamazlar. Birisi Devletin memuru, diğeri de halkın `Gözü-Kulağı ve Sesi`dir. Devletin değil, halkının hizmetindedir ve ne seçilmeyle ve ne de atamayla o görevi yaparlar. Asli görevlerinin bilincinde olduğu için bunu yaparlar. Gazeteci eleştirebilir, ancak bir noktada haddini de bilmelidir.
Geçtiğimiz aylarda, milyonlarca lira harcanarak inşa edilen ve hizmete açılan Erdek Neyyire Sıtkı Devlet Hastanesindeki `Röntgen cihazının` arızalanması nedeniyle, vatandaşların zor durumda kaldığını ve bunun için de mecburen Bandırma`ya gitmek zorunda kaldıklarına ilişkin bir haber yapmıştık. Sonunda bu cihazın arızasının giderildiğini ve hastaneye de yeni tıbbi ekipmanların alındığı istihbaratına ulaştık. Ancak istihbaratımızın doğruluğunu, vatandaşı yanlış yönde bilgilendirmemek için bilgilerine başvurduğumuz yetkililer; bilgi veremeyeceklerini, yeni yasaya göre Erdek Neyyire Sıtkı Devlet Hastanesinin de `Hastane Birliği`ne bağlı olarak çalıştığını ve istenilen bilgilerin ancak oradan alınabileceğini ifade etmekle yetindiler.
Kamu hizmeti yapan biz gazetecilerin vatandaşları doğru yönde bilgilendirmek istemesinin ne gibi sakıncalar yaratağının merakını da yaşıyoruz. Oysa ki; Balıkesir Valisi Sayın Ahmet Turhan, vatandaşı ilgilendiren konularda ilgililerin bilgi vermeleri gerektiğini ve bunda da bir sakınca olmadığını vurgulamıştı.
Şimdi soruyoruz; yetkili kişiler olarak hastane yönetimi vatandaşı aydınlatmak için ne gibi bir duyuru yapmayı planlıyor? Bu bilgilerin direkt olarak basın yoluyla vatandaşlara duyurulmasında ne gibi sakıncalar olabilir? Lütfen; açıklığı belli olan, ancak uygulayıcılar tarafından yerine getirilmesi gereken konularda `Ketum` bir tavır alan yetkilileri görevlerini yerine getirmelerini istiyoruz, vatandaşın `Gözü-Kulağı ve Sesi` olarak!
