Önder BALIKÇI
Erdeki yıllardır çok iyi gözlemleyip, tanıyan yerel gazetecilerden biridir, Kemal Şekerci. Şekerci ile Erdek ve yöresinin çevresel sorunları ve ilçenin turizm geleceği konularını görüştük.
Önder BALIKÇI
Erdek`i yıllardır çok iyi gözlemleyip, tanıyan yerel gazetecilerden biridir, Kemal Şekerci. Şekerci ile Erdek ve yöresinin çevresel sorunları ve ilçenin turizm geleceği konularını görüştük.
Şekerci ile söyleşimizi aşağıda sunuyoruz:
*Erdek Körfezi`ne, ülkemizdeki önemli sanayi tesislerinin yatırımları sürüyor. Körfezin, adım adım yağmalandığı, bu durumun, Erdek turizmine büyük darbe indireceği öne sürülüyor. Bu düşünceye katılıyor musunuz?
*Elbette katılıyorum. Kaldı ki, bu konudaki düşüncelerimi, zaten yıllar önce Yeni Erdek Gazetesi`nde de dile getirmiştim. Tabii ki, sanayileşmenin önemine inanıyorum ama sanayileşme, kesinlikle çevreye zarar vermemeli.
*Erdek Körfezi bölgesindeki sanayileşmenin, çevreye zarar vereceğini mi düşünüyorsunuz?
*Tersini düşünmek mümkün mü? Sanayileşmenin, Erdek Körfezi`ni, denizimizi, kısacası Erdek turizmini vuracağı kesin. En iyimser tahminle, 10-15 yıl sonra, Erdek`te denize girilemeyeceğini düşünüyorum. Size, şöyle bir örnek vereyim. Geçtiğimiz günlerde, Karadeniz Ereğlisi`ne gittim. Erdek`i andıran şirin bir kent. Orada da, bizde olduğu gibi sanayileşme başladığında tepkisiz kalınınca, deniz tamamen bitmiş. Şimdi, Alaplı-Ereğli arasındaki sahilde denize girmek mümkün değil. Girenlerin, 10 gün, gözbebekleri yanıyor. Korkarım, Erdek`in geleceği de farklı olmayacak.
*Bunun belirtileri var mı?
*Olmaz mı? Şu anda, Şirinçavuş Köyü yöresinde, yalnızca bir sanayi tesisi kuruldu ama bölgede yaşayanlar, balıkların şimdiden ortadan kaybolduğunu söylüyor. Düzler Mahallesi denizinde ise son aylarda inanılmaz bir yosunlaşma başladı. Yalnız bir tesis, bu olumsuzluğu yarattı. Ancak geriden gelen onlarca tesis var.
*Peki, Erdek neden ayağa kalkarak, turizm geleceğinin yok edilmesine tepki göstermiyor? Sivil toplum örgütleri neden sessiz?
*Erdek`te sivil toplum örgütü mü var? Erdek, kimsenin umurunda değil, ne yazık ki! Başta politikacılar olmak üzere herkes köşesine çekilmiş, "Bana ne? Ben, kendi işime bakarım" anlayışı içinde. Zaten, 12 Eylül darbesinin ardından depolitize olmuş bir toplum yaratıldı. Özellikle de, düşünmesi ve üretmesi gereken gençler, politikadan koparılıp, ülke sorunlarından uzaklaştırıldı. Erdek ve yöresinin bu çevresel sorunlarına önce ben mi parmak basıp, tepki göstermeliyim, yoksa politikacılar ve o yörede yaşayan kişiler mi? Aslında gazeteciler, kamuoyu oluşturmak değil, oluşan kamuoyunu yansıtmakla yükümlüdürler. Ama çevresel sorunlara yalnız ben tepki gösteriyorsam, durum gerçekten vahimdir.
*Erdek Körfezi yakınlarında yer alacak büyük sanayi tesislerinin, bölgemiz insanına istihdam yaratıp, ekmek kapısı açacağı öne sürülüyor.
*Bu tesislere, elbette ki, az da olsa bölgemizden gençler de alınacak. Ama göreceksiniz ki, hemen hemen hepsi, taşeron firmaların bünyesinde, asgari ücrete talim ettirilecekler. Yani, atılan taş, kurbağayı bile ürkütmeye yetmeyecek. Doğa ve denizini ortadan kaldırıp, Erdek turizmini idam ettikten sonra bir avuç gencimiz, asgari ücretle iş bulsa ne olur, bulmasa ne olur?
*Çok karamsar bir tablo çiziyorsunuz.
*Karamsar değil, olayları, gerçekçi bir gözle değerlendiriyorum. Bir de şunu unutmayalım. Erdek ve Edincik`in sanayi bölgesi olması, ilçemiz ile Edincik arasında, önemli ölçüde deniz taşımacılığı sektörünü de yaratacaktır. Bu durumda Erdek, turizm alanında emekli olma noktasına gelir.
*Erdek ve yöresi, turizmin yanı sıra geçimini zeytincilikten de sağlıyor. Bu alanda da, sanayileşmenin olumsuzlukları var mı?
*Olmaz mı? Geçtiğimiz günlerde, Erdek Körfezi yakınlarında bir bölgeye gittim. İnanın, sanayi tesislerinin kurulması için alınan, daha önce yüzlerce zeytin ağacının bulunduğu bölgede tek ağaç kalmamıştı. İçim acıdı, yüreğim burkuldu.
*Vatandaş, nasıl oluyor da, arazilerini bir anda elinden çıkarıyor?
*Vatandaşı suçlamak doğru değil! Çünkü bu şirketlerin, arazileri ele geçirmek için verdikleri ücretler, astronomikten de öte. Vatandaş ne yapsın? Bir daha, bu paraları görebilir mi?
*İnsanlar, artık toplumsal sorunlara karşı iyice duyarsızlaştı mı, sizce?
*Aynen öyle. Düşünün ki, ben bile, gazeteci olarak, bu sorunları dile getirme konusunda heyecanımı yitirdim. Çünki, yazdığımızda arkamızdan gelen, bizi destekleyen kişi ve kuruluşlardan yoksunuz. Böyle olunca da, yazmanın hiçbir anlamı kalmadığını düşünüp, köşenize çekilmek istiyorsunuz.
*Dileriz, Erdek, artık üzerine serpilmiş olan bu ölü toprağından silkinip, sorunlarının çözümüne sahip çıkar, sevgili Kemal Şekerci.
*Pek umutlu olmasam da, dileğinize katılıyorum.
